“Emekli ve memura sahip çıkılmadı”

Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun, “Emeklilere müjde” diyerek açıkladığı çalışmaya göre maaşı 1000 liranın altında olan emeklilere seyyanen 100 lira zam yapılacak. Maaşı 1000 ile 1100 lira arasında olan emeklilerin maaşı da 1100 liraya tamamlanacak. Yani bir emeklinin 800 lira maaşı varsa 900 lira olacak. 1020 veya 1030 lira alanların maaşı da 1100 liraya çıkacak. Davutoğlu, “şu an ülkemizde 571 bin vatandaşımız aylık 145 lira, '65 yaş aylığı' alıyor. Biz iktidara geldiğimizde bu, 20-25 lira civarındaydı. 145 lirayı 200 liraya çıkarıyoruz" demişti. Davutoğlu ayrıca, bütün emeklileri kapsayacak şekilde, ticaret faaliyetinde bulunan emeklilerden aylık yüzde 15 oranında kesilen Sosyal Güvenlik Destek Priminde kesintiyi yüzde 10' a indireceklerini açıklamıştı. “HALKIN TEMSİLCİLERİNE YAKIŞMIYOR” 3 milyona yakın emeklinin aylıklarında simit parası kadar zam yapıp intibak yasasını bitiremeyen, asgari ücret tespiti için günlerce pazarlık edenler, kendi maaşlarına anında zam yapabiliyor. Geçtiğimiz günlerde gündeme gelen emekli milletvekillerinin maaşı, 7 bin 500 TL’ye çıktı. Milletvekilleri şu an aylık 14 bin 500 lira maaş alıyor. Eğer milletvekili aynı zamanda emekliyse maaşı 22 bin liraya ulaşıyor. Kamu-Sen Konya İl temsilcisi Atila Ayhan, konu vekil maaşları olunca Türkiye Büyük Millet Meclisindeki bütün siyasilerin aynı noktada anlaşabildiklerini, ancak ülkenin selameti olan meselelerde partisinin tavrı doğrultusunda hareket ettiklerini söyledi.  Bu durumun, meclisin havasına ve halkı temsil edenlere yakışmadığını vurgulayan Ayhan, “kendi maaşları söz konusu olduğu zaman “vatandaş değil mi, 3 gün konuşur, dördüncü gün unutur” diyorlar. Siyasilerin vekilliği millet için değil. Kendilerini ve çocuklarını nasıl rahat ettirebileceklerini düşünerek vekil olmaya çalışıyorlar. Vekillik için de sınırlandırma olmalı. Aynı aileden mecliste çok sayıda vekil var. Vekiller, yaklaşık 20 bin lira gelir elde ediyorlar ve kendilerini düşünüyorlar. Kişisel menfaatten ziyade ülke menfaati ön planda olmalı” dedi. “MEMURLAR, HAKLARINI SAVUNAMIYOR” Memur maaşlarının, emeklileri de etkilediğini ifade eden Kamu-Sen Konya İl temsilcisi Atila Ayhan, emeklilik hakkını elde etmesine rağmen geçim sıkıntısından dolayı çok sayıda memurun çalışmak zorunda kaldığını söyledi. Emeklilerin zor şartlar altında hayatlarını sürdürdüğünü ve maaşlarının çok düşük olduğunu anlatan Ayhan, çalışanların emekli olmak istemediğini, bu nedenle de ciddi bir işsizlik patlamasının meydana geldiğini kaydetti. Emeklilerin oylarına talip olan siyasilerin, maaşlara yönelik çeşitli söylemlerde bulunduğunu,  iyileştirmeden bahsedildiğini, CHP’nin noter tasdikli bir proje hazırladığını dile getiren Ayhan, “Türkiye Kamu-Sen’in, bayramlarda ikramiye verilmesine yönelik çalışması vardı. Ek mesai ücretlerinin artırılması ve buna benzer faaliyetlerle ilgili çok sayıda eylem de yaptık. Şu anda yandaş bir sendika, Türkiye’de yetkili sendika konumunda. Bunun psikolojik baskısı ve getirdiği farklı bir algı neticesinde memurlar haklarını savunamaz hale geldi. Bu durumdan dolayı ülkemiz ve çalışanlar kaybediyor. Çünkü bu ülke millet olarak bizlere emanet. Bizler de bu emaneti hakkıyla bizden sonraki nesillere aktarmamız gerekiyor. Bu noktada çok büyük bir sıkıntı var. Bu sıkıntının aşılması için memurlar, kendilerine bir çeki düzen vermeli. Kendi haklarını masada satıp ondan sonra da siyasette kendilerine yer arayan kişilere karşı tavrını koymaları gerekiyor. Bunu hem sandıkta hem de üyelik bazında ortaya koymaları gerekiyor” diye konuştu. “EMEKLİ VE MEMUA SAHİP ÇIKILMADI” Hükümetin, emekli maaşlarıyla ilgili hazırladığı düzenlemenin, temmuz ayından itibaren geçerli olacağını ancak atılan adımın yeterli olmadığını vurgulayan Atila Ayhan, adaletsizlik olduğunu, adaleti uygulayan hiçbir yapının olmadığını ve haksızlığa uğrayan memurların, kime güveneceğini şaşırdığını söyledi. Hükümetin, CHP’den gelen tavrı eritmek, oy kaybını önlemek için adım attığını anlatan Ayhan, “yatırılan primlerden dolayı alınacak maaşlar da farklı olacak. Çiftçi ve bağ-kur emeklisinin maaşları ile esnaf emeklisinin maaşlarında her zaman farklılık vardır. Düşük maaşlarda artış fazla yapılacak mantığıyla hareket ediliyor ancak maaşı biraz fazla olanların hakları da ellerinden alınmış oluyor. Ülkemizdeki yoksul insanlar, gayri safi milli hasıladan pay alamıyorlar. Ülkemizde aylık geliri 400 lira olan yaklaşık 10 milyona yakın insan var ve bu kişiler sosyal yardımlarla geçiniyor. 2014 yılında memurlar 123 lira zam almıştı. Bu zam, basında 175 lira olarak yansıtıldı. Bizim elimize geçen 123 liraydı. Vergi diliminden dolayı 100 lira da gitti. 23 liralık zamma mahkum kaldık. Çalışanların vergilerinin düşürülmesi gerektiğine inanıyoruz. Konya’da en uygun ev ortalama 500 lira civarında. Bu durumda asgari ücretli nasıl geçinecek? Emeklilere ve memurlara sahip çıkılmadı. Hakları tamamen gasp edilmiş durumda” şeklinde konuştu. “HAK EDİLEN ÜCRET ALINAMIYOR” Emekli maaşlarının yükselmesi için ek ödemelerin ve mesai ücretlerinin mutlaka emekli maaşına yansıtılması gerektiğine dikkat çeken Ayhan, “bunun düzelmesi için gayri milli hasıladan her çalışan hakkını almalı. Taşeron işçiler, normal işçiyle aynı işi yapıyorlar. Ancak hak ettiği ücreti alamıyor. İnsanlar sosyal yardımlara mahkum ediliyor. Mecliste birçok yasa görüşüldü ancak çalışanların haklarıyla ilgili olanlar ikinci planda kaldı. Vekil maaşları Türkiye Cumhuriyeti kurulduğu vakit öğretmen maaşlarıyla eşdeğerdi. Konu vekil maaşları olduğu zaman meclisteki bütün siyasiler, aynı noktada birleşebiliyorlar ama ülkenin selameti olan meselelerde partisi ne derse onu savunmak zorunda kalıyorlar. Bu durum, meclisin havasına ve bizi temsil edenlere yakışmıyor. Kendi maaşları söz konusu olduğu zaman “vatandaş değil mi 3 gün konuşur, dördüncü gün unutur” diyorlar. Memura yüzde 3 zam yapılırken kendi maaşlarına yüzde 20 zam yapıyorlar. Siyasilerin vekilliği millet için değil, kendini ve çocuğunu rahat ettirmek için. Milletvekilliğinde de sınırlandırma olmalı. Aynı aileden mecliste çok sayıda vekil var. Vekiller yaklaşık 20 bin lira gelir elde ediyorlar ve sadece kendilerini düşünüyorlar. Kişisel menfaatten ziyade ülke menfaati ön planda olmalı” diye konuştu. Adem SERİN