EKONOMİK REFORM PAKETİ

Dünyamız pandeminin etrafında dönmeye devam ediyor. Her bir turda  pandeminin olumsuz yansımalarını görüyoruz maalesef. Her bir fazda yeni yeni pandemik verilere erişiyoruz. Hasta sayılarının 15 binlere ulaştığını, iyileşen hasta sayısının yeni vakaların yarısına kadar geldiğini, ağır hasta sayısını vs. her gün yeni bir şey öğreniyoruz. Mutant ve mutasyonla birlikte mutasyonlu ülkeleri dahi öğrendik. Hangi aşıların hangi firmalar tarafından üretildiğini, saklanma şartlarını falan biliyoruz. Ancak fiyatlarıyla ilgili bilgimiz yok henüz. Tüm bu olumsuz şartlara rağmen Türkiye'miz 2020 yılı içerisinde yüzde 1.8'lik bir büyüme hızı yakaladı. Güya dünya devlerinin ve AB ülkelerinin birçoğu farklı oranlarda küçülürken ülkemizin Çin ile beraber büyüme trendinde olması gurur vericidir. Üstelik bu pozitif büyümeyi koronaya rağmen yakaladık. Önümüzdeki günlerde ve yıllarda ülkelerin sınavı demokrasi, özgürlük, insan hakları, spor vb. değerlerle olmayacak. Ülkelerin en büyük sınavı “ekonomik” olacak. Daralan ekonomileri yöneten ve bunu aşan ülkeler pandemiden en az etkilenmiş olacak. Bu bağlamda Sayın Cumhurbaşkanımız 12 Mart Cuma günü “Ekonomik Reform Paketi”ni açıkladı. Ortak noktamız; ne olacak bu ekonomi, işimize ve aşımıza ne zaman eskisi gibi kavuşacağız? İşte bu soruların cevabını bulmak adına uğraş veriliyor. Ekonomik paket 4 temel öge üzerine inşa edilmiş: YATIRIM DENETİM ÜRETİM İSTİHDAM Ekonomik reform paketine baktığımızda öne çıkan başlıkları değerlendirmek istedik: -Döner sermayeler yeniden gözden geçirilecek. Bir kısmı kapatılacak ve denetime tabi olacak. -Kamuda israfa son verilecek. -Mümkün mertebe kendi paramız cinsinden borçlanma yapılacak. -Küçük esnaf kapsamında zikredilen kuaför, tesisatçı, tuhafiyeci, marangoz, terzi, tamirci gibi 850 bin esnafımız gelir vergisinden muaf tutulacak. -Vergi kayıp ve kaçağı azaltılacak. -Süresi içerisinde ödenmeyen vergilerin tahsili belli bir idare tarafından yapılacak. -Enflasyonla mücadele için Fiyat İstikrarı Komitesi kurulacak. Enflasyonla topyekun mücadele edilecek. -Vergi uygulamalarının daha etkin yapılabilmesi için 7/24 Dijital Vergi Dairesi uygulaması getirilecek. -Gıda israfının önlenmesi için mücadele edilecek. Yıllık cirosu 500 milyar olan gıda sektörüne çeki düzen verilecek. -Bireysel emeklilik sistemi( BES) daha da yaygınlaştırılacak. -Cari açıkla mücadelede yapısal cari açığa odaklanılacak, ihracatın tabana yayılması ve sanayide yeşil dönüşümü desteklenecek. -Enerji üretiminde doğal gaz piyasası yeniden yapılandırılacak. Elektrik enerjisi depolama tesisleri kurulacak. -Mesleki eğitime önem verilecek. Buradan mezun olan gençlerin iş imkanına kavuşturulması sağlanacak. -Firmalar istihdama katkı her bir ilave kişi için 100 bin liraya kadar, ilk 6 ayı ödemesiz kredi kullanabilecekler. Özet halinde verilen bu önlemlerin belki de en önemli maddesi 850 bin esnafımızın vergiden muaf tutulması. Kabine yeni önlemler almakta ve alacak. Demokrasi, hukuk, ekonomi, seçim ve diğer alanlarda hürriyeti genişletici ve ekonomik darboğazı yenecek olan önlemler elbette ki alınıyor, alınacak. Burada en önemlisi üretmek ve üretimi pazarlamak. İkilem şu belki de: Bir taraftan mutasyonlu virüs almış başını giderken diğer taraftan da üretim. Pandemi ile mücadele ederken, temastan kaçınırken, bazı hijyen önlemleri alırken, yasaklarla hürriyetimizi sınırlarken diğer taraftan da üretimi ihmal etmeyeceksiniz. Karşımızda kimde nasıl cereyan edeceği belli olmayan ve başına buyruk hareket eden bir virüs var. diğer taraftan da insanların aşı, işi, kirası, vergisi, eğitimi, ekonomisi, ekonomisi, ekonomisi var. Kabinenin almış olduğu “Ekonomik Reform Paketi” inşallah umulan rahatlamayı getirir. Enflasyon ve hayat pahalılığı ile mücadele ederken fahiş fiyat uygulamalarını eleştiriyoruz. Ancak özellikle büyük sanayici esnafımızın girdi fiyatlarını da düşünmemiz lazım. Demir imalatı ile uğraşan sanayicimiz son aylarda hammadde fiyatlarında döviz bazındaki artışlardan bir hayli muzdarip. Bir de inşaat sektörü de dahil olmak üzere hammadde ve işlenmiş mamul bulamamaktan şikayetçiler. Fiyatlardaki dövize endeksli bu astronomik artışlar ileride enflasyonun tetiklenmesine vesile olabilir. İnşaat maliyetleri ve işçilik fiyatlarındaki artış sektörün durma noktasına gelmesine sebep oluyor. Hep söylüyoruz ve söyleyeceğiz, önümüzdeki süreçte siyaset dahil her konuda başarının formülü ve sorunların üstesinden gelmenin tek anahtarı “ekonomi” olacaktır. Yeni paketin bu anahtar işlevini yerine getirmesini umut ediyoruz. Hayırlı olsun.