Konya
°C
Yeni Meram

EKMEK!

EKMEK!-Erol Sunat-Yeni Meram Gazetesi

A+
A-
30.07.2018 10:55
0
5842
ABONE OL
Türk Milleti için “ekmek” baş tacı kavramlardan biridir. Biz ekmeğini taştan çıkaran, ekmeği için her zorluğa göğüs geren, bir lokma ekmeğini sevdikleriyle bölüşmekten mutlu olan, ekmeğimin peşindeyim demekten gurur duyan bir milletin çocuklarıyız. Ekmeğe zam gelme hikayeleri, şayiaları, zam haberleri onlarca yıldır yüreğimizi burkuyor! Varsın her şeye zam yapsınlar, amma ekmeğimize dokunmasınlar, sözleri kendimizi bildik bileli ülkemiz dahilinde çınlar durur. Lakin, siyasilerimiz, ekmeğe de zam yapmaktan kendilerini alamazlar! Ekmek konusunda, bir türlü arzu edilen, söylene-söylene temcit pilavına dönen, ucuzlamalar, fiyat indirimleri destekler ve teşvikler gelmez! Ekmek hayatımızın vazgeçilmez bir parçası. Ekmek olmadan gözümüz doymaz. Çünkü, sofrada gözlerimiz ilk önce ekmek arar. Ekmek niye az? Ekmek almadınız mı? Söyleseydiniz gelirken getirirdim! Hadi oğlum, yemeğe oturmadan iki tane ekmek al gel! Demekten kendimizi alamayız… Ekmeksiz sofraya oturamayan, ekmek yemedi mi, kendini aç hisseden, ekmeğin eksikliğini hisseden bir yapıya sahibiz. Ekmekle ilgili zam haberlerinin, bir anda gündemin ilk maddesi haline gelmesi de, bu hassasiyetlerimizden! Ekmeğe zam geliyor! Zam kapıda, gelmek üzere! Ha bugün, ha yarın, eli kulağında! Yüzde kaç artacak, kaç kuruş zam gelecek konuları konuşuluyor, tartışılıyor, zam çıktı geldi diyorduk ki… Zam gelemedi… Ticaret Bakanlığı, Fırıncılar Konfederasyonunun böyle bir yetkisi yok dedi. Fırıncılar cephesinden yüzde 15’lik zam talebi vardı. Bakanlığın açıklamasından sonra, habercilerin yorumuyla Fırıncılar çark etti! Zam kararıyla ilgili hamle geri çekildi. Fiyatlar yerinde kaldı, ekmeğe zam gelmesin diyen herkes rahatladı, tansiyon düştü. Ekmeksiz yapamayan, bulgur pilavını, makarnayı dahi ekmeksiz yiyemeyen, bir tabak çorbayla, bir ekmek yiyen insanlarız biz. Ekmek, bizim vazgeçilmezimiz. Ekmeğini kazanmaya çalışan, evine ekmek götürmek için çabalayan, çırpınan, ekmeği için mücadele etmekten yılmayan bir yapıya sahibiz. Ekmek bizim bam telimiz! Ekmek bizim kırmızı çizgimiz! Ekmeğe zam, içimizde yaşattığımız buruk bir duygu. “Her şeye zam gelmeli, lakin ekmeğe asla!” diyemeyen siyasilere kırgınız, dargınız, belli etmesek de içten içe gönül koyduğumuzu, gözlerimizden anlayabilirler. İşin garibi, ekmeğe zam yaparken, bugüne kadar gözlerimize bakana da, henüz rastlamadık! ASKIDA EKMEK! İçimize dert olan, hicran yarası gibi duran bir başka konu daha var. Askıda ekmek! Ekmek askıya çıktı çıkalı, fakirimizin-fukaramızın, garibimizin-gurabamızın derinden yaralandığını görememek çok acı! Bizim insanımız, büker boynunu, kan kussa kızılcık şerbeti içtim der! Askıda ekmeği, istisnalar dışında açlığından ölür yine almaz! İster ki, devleti, kurumları, görevlileri, kendini görsün, duysun, bilsin, arasın, sorsun, bulsun! Onun için ekmek satan bakkallarımızın ve fırınlarımızın önünde ki askıdaki o ekmekleri, bizim fakir fukaramız yerine sığınmacı Suriyeliler alıyorlar! Zaten askıda ki ekmekleri gören, duyan, haber alan Suriyelilerden bizim kendi fakirlerimize ekmek kaldığını filan da zannetmeyin! Yok öyle bir şey diyenler, ekmek satan bakkalların ve fırınların önünden geçme zahmetinde bulunurlarsa, askıdaki ekmekleri kimlerin aldığını gördüklerinde, ne demek istediğimizi sanıyorum daha iyi anlayacaklar! Sevgili okurlar! Sağ elin verdiğini sol el görmeyecek düsturunu ne çabuk unuttuk! Biz zaten kendi fakir fukaramızı unutalı da çok oldu! Keşke, ekmeği askıya çıkarırken, kendi vatandaşımızın yoksulluğunu, fakirliğini yüzüne vurduğumuzu, gururuyla birlikte askıya çıkardığımızı fark edebilseydik! Keşke reklamı olmayan, reklam kokmayan noktalar oluşturup, fakir ve fukaramıza ekmeğini oralarda verebilseydik! İşlek caddelerdeki fırınların, marketlerin ve bakkalların önünden, çoluk-çocuk herkes size bakarken o askılardan ekmek alabilmek kolay mesele mi? Biz ekmekleri askıya astık, gelsinler alsınlar, ne var bunda demekle, askıda ekmeklerle, askıya ekmek asarak paylaşımlar yapmakla, karelere girmekle mesele çözülmüş olmuyor! Lafla, ben yaptım oldu demekle bir yere varılamıyor! Fakirlik ne ayıp, ne de günah! Ancak fakiri düşünmenin de bir inceliği, bir nezaketi olmalı! Askıda ekmek konusunun, şehrimizde dahil olmak üzere, bir çok şehirde, kendi fakirlerimizden ziyade, Suriyeli sığınmacılara verilen “ekmek desteği” olarak adlandırıldığını üzülerek görmekteyiz. Sevgili büyüklerimiz! Kendi fakirimizin; arından, mahcubiyetinden, kalenderliğinden elini uzatmaktan imtina ettiği bu türden desteklerin daha gerçekçi, sıfır reklamlı ve askısız olarak kendi fakir-fukaramıza, garip gurabamıza da, sunulması onlar adına sizlerden ricamızdır!
HABER YORUMLARI
  1. Henüz yorum yapılmamış.
    İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.