Konya
°C
Yeni Meram
22.11.2015 21:25

Eğitimde tarihi adım

Sürekli değiştirilmesine rağmen istenilen sonucun bir türlü alınamadığı eğitim sisteminde tarihi bir adım atıldı. YÖK, atanamayan öğretmen sayısı 400 bini bulunca, eğitim fakültelerinin ikinci öğretimlerini kapatmaya karar verdi. Ayrıca bu yıl sadece 15 bin kişi formasyon alabilecek. Uzmanlara göre ise; formasyon alacakların sayısının kısıtlanması olumlu bir adım olarak değerlendiriliyor

A+
A-
22.11.2015 21:25
23.11.2015 11:28
0
4511
ABONE OL
Yükseköğretim Kurulu, atanamayan öğretmen sayısının 400 bini bulması üzerine pedagojik formasyon eğitimine ilişkin tarihi bir adım attı. Eğitim fakültelerinde ikinci öğretim dönemi sona eriyor. Pedagojik formasyon eğitiminin alındığı bölüm sayısı 300'lere yükselince YÖK, bu kontenjanlarda da ciddi bir kısıtlamaya gitme kararı aldı. Bu yıl sadece 15 bin kişi formasyon alabilecek. Milli Eğitim Bakanlığı ile yapılan yazışmalar sonucunda öğretmen ihtiyaç analizlerinin de YÖK’e ulaştığı, başta eğitim fakülteleri olmak üzere istihdam sıkıntısı çekilen bazı programların kontenjanlarında azaltmaya gidilmesi ve eğitim fakültelerinin ikinci öğretim programlarının da tamamen kapatılması konusunda mutabakata varıldığı açıklandı. Bu bağlamda, MEB’in hazırladığı Öğretmen Strateji Belgesi üzerindeki çalışmaların devam ettiği, MEB’in öğretmen ataması yaptığı pek çok alanda ihtiyacın çok üstünde öğretmen adayının atanma talebinde bulunduğu belirtildi. egitimde-tarihi-adim “OLUMLU BİR ADIM ATILDI” Eğitim Fakültesi dışındaki fakültelerde okuyan ya da mezun olan öğrencilerin de bundan önceki yıllarda formasyon alarak öğretmen olabilme ön yeterliliğini kazandığını ifade eden Özdil Eğitim Kurumları Yönetim Kurulu Üyesi Ahmet Bayrak, alınan kararla formasyon kontenjanlarının kısıtlandığını söyledi. Şu anda atama bekleyen 400 bin öğretmen adayı olduğunu ve bu sayının gün geçtikçe katlanarak arttığını dile getiren Bayrak, 5 yıl sonra bu sayının 1 milyona ulaşacağının tahmin edildiğini kaydetti. Öğretmen atamaları göz önüne alındığında büyük bir çıkmazın olduğunu vurgulayan Bayrak, “400 bin kişilik kitle, ‘yeter artık öğretmen olmak istiyorum’ diyor. Fakültelerde okuyan öğrenciler de ‘formasyon alıp öğretmen olma ön yeterliliğini kazanmak istiyoruz’ diyor. Her iki kitle de kendi açısından haklı. Formasyon sayısının kısıtlanması olumlu bir adımdır. Zira Türkiye’nin öğretmen ihtiyacı belli. 100 bin ya da 200 bin öğretmenin, mali koşullar nedeniyle bir defada alınması mümkün değil” şeklinde konuştu. “PLANLAMALARDAN TAVİZ VERİLMEMELİ” Öncelikle atama bekleyen 400 bin kişilik kitlenin eritilmesi gerektiğini anlatan Ahmet Bayrak, “formasyon vermek cazip gibi görünebilir ama örneğin şu anda 44 bin işsiz edebiyat öğretmeni var. Formasyonun en çok verildiği bölümlerden biri de edebiyat. Formasyonu ölçüsüz bir şekilde vermeye devam ettiğiniz müddetçe bu sayı artarak devam edecek. KPSS’ye edebiyat öğretmeni olmak için giren her 100 adaydan sadece biri atanabilecek. Bu da gençleri boşu boşuna oyalamak demektir. Formasyon eğitimi alan öğretmen adayları, öğretmen olmak için koşullanıyor. Bu adayların yaşları da genellikle 25’in üzerinde. O yaştan sonra yeni bir hedef belirlemek de zor oluyor. Dolayısıyla işsiz kalıyorlar. Hayal kırıklığı yaşıyorlar. Baştan planlama yapılması çok önemli. Eğitimde ilk defa böyle bir planlama yapıldığına şahit oluyorum. Bu planlamalardan taviz verilmemeli. Herhangi bir seçim aracına dönüşmemeli. İki yıl sonra herkese formasyon veriyorum demek, yapılan bütün planlamaları alt üst etmek demektir” ifadelerini kullandı. “ÖZEL SEKTÖRDEKİ DENETİMLER ARTIRILMALI” Formasyon eğitimi alan öğrencilerin, ‘öğretmen olduk’ yanılgısına düştüğünü belirten Bayrak, “onlar sadece ön yeterliliği geçmiş oluyor. Önlerinde KPSS gibi kocaman bir engel var. Edebiyat fakültesini bitiren bir öğrencinin öğretmen olacağına ilişkin bir garanti yok artık. Eğitimde uzun soluklu planlar yapılmazsa bir yerde tıkanıklık ortaya çıkar. Türkiye’de herkes, öğretmen adayı da maden mühendisi de devlete yerleşmek istiyor. Memur devleti düşüncesinden sıyrılmak gerekiyor. Öğretmen adayları ısrarla devlette görev yapmak istiyor.  Çünkü özel sektörün çalışma koşulları çok zor. Ücretleri düşük. Bunun önüne geçmek için Milli Eğitim Bakanlığı, özel sektördeki denetimlerini artırırsa, öğretmenlerin özlük haklarını koruyucu tedbir alırsa, öğretmen adayları özel sektörde çalışmak için can atacaktır. Dershanelerin kapatılması ortalama 80 bin öğretmenin boşa çıkması anlamına geldi. Onlar da şu an işsiz, mağdur oldu” dedi. “MUTSUZLAR KİTLESİ VAR” Eğitimde ciddi bir mutsuzlar kitlesi oluştuğunu dile getiren Ahmet Bayrak, “bu kitle ile iyi bir eğitim yapmak imkansız. Devlet 30 bin öğretmen alma vaadiyle öğretmenlerin sorunlarını çözmeye çalışıyor. Öğretmen kitlesinin tek sorunu, atanamayan öğretmenlermiş gibi görünüyor.  Özellikle eğitim fakültesi ve öğretmen yetiştiren fakültelerde ikinci öğretimlerin kapatılması son derece yerinde bir karar. Yığılmanın önüne geçmenin imkanı yok.  Bazı bölümlerde ciddi sınırlamalar getirilmeli. Bazı fakülteler yüksek sayıda öğrenci almaya devam ediyor. Bu da 5 yıl sonra atama bekleyenlerin sayısının artmasına neden olacak. Bütün branşlarda atama bekleyen aday var. Türkiye’de 10 yıl boyunca eğitim fakülteleri hiç mezun vermese biz öğretmen açığı çekmeyiz” şeklinde konuştu. Adem SERİN    
HABER YORUMLARI
  1. Henüz yorum yapılmamış.
    İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.