EĞİTİM-BİR-SEN Konya 2 Nolu Şube 1. olağan genel kurulu yapıldı

Mevlana Kültür Merkezi Konferans Salonunda yapılan kongrede konuşan Eğitim-Bir-Sen Genel Başkan Yardımcısı Latif Selvi, kongrelerin bir hız olduğunu ifade ederek, “Yani yeni bir süreci başlatmak istiyorsak, orada yeni bir hedefi koymak durumundayız. Ve o hedef bizi de amacımıza taşımış olacak inşallah. Bunu içinde üniversite şubemizi de ilk defa kuruyoruz. Türkiye’de Eğitim-Bir-Sen sendikal faaliyete başladığı günden itibaren en büyük şubesi her zaman Konya Şubesi olmuştur” dedi. Siyasi partilerin üye yaptığını belirten Selvi, “Parti faaliyetlerini sürdürecek aidiyetini deklare etmiş insanlardan oluşur. Asla üyelerle iktidara gelinmez. İktidara sandıktan aldığın oyla gelinir. Sendikalarda ise durum çok farklıdır. Sendikalar da üye aynı zamanda sendikayı iktidara taşır. Ona yükümlülük yükler ve sendikanın her bireyi aynı zamanda sendikal faaliyetin bir parçasıdır. Elbette ki bizim dava bağlılığımız bir kağıda bağlı değildir. Ama sen eğer o dava taşını gediğine koyman gerekiyorsa, o formu doldurmalısın ki sayıya girebilesin. Sayıya gireceksin ki sendikan iktidara taşınacak. Sendikal üyelik çalışma hayatında ve hizmet ettiğimiz alanda öncü bir rolü üstlenebilmek için siz bir yetkiyi kullanabilmek için üyelerimizin sayısına bağlı olarak bir tavır ortaya koymalısınız. Eğer siz bunları yapmayacak olursanız sizin bıraktığınız bu boşluğu işte başkaları oluşturmuş” diye konuştu. “DÜNYANIN HER YERİNDE ÇALIŞAN İNSANLARA YETECEK ALLAH’IN NİMETLERİ VAR” Dünyanın her tarafında sendikal faaliyetlerin ve üretimin olduğunu söyleyen Selvi, “Dünyanın her yerinde çalışan insanlara yetecek Allah’ın nimetleri var. Ama bu nimetler nedense belli tekellerin elinde toplanmış. Onlar sömürerek sefahat alemlerin de istedikleri gibi harcayarak yaşamlarını sürdürürken, dünyanın başka yerlerinde açlıkla boğuşan demiryollarının altlarında çocuklarına bir rızık götürebilmek için çırpınan insanlar var. Hani hepimiz insanlık ailesinin temsilcileri değil miydik? Hani sendikacılık adına konuşanlar şunu demiyorlar mıydı? ‘Biz evrensel insan duygusuyla hareket ediyoruz’ demiyorlar mıydı? İnsani olan şeyden söz etmiyorlar mıydı? Her birisi uluslararası emperyalizmin parçaları olmuşlar. Peki, insanlık adına yeni bir söz söyleyecek birileri çıkmayacak mı? Kim bir şey söyleyecek? Hep şu beklenmez mi… Dönüp arkasına bakarak yahu bizim acımızı birisi dile getirmeyecek mi? Kim bize sahip çıkacak diye düşünen insanların feryadına evet o aradığın adam benim o aradığın kurum bizim kurumumuz, biziz. Biz sizin hakkınızı savunacağız diyenler olmayacak mı? İşte arkadaşlar bu mücadelenin Türkiye versiyonunda gayretli insanların omuzlarında bir, iki, üç, beş diyerek şekillendirdiğimiz bir organizasyonuz. Bir misyonumuz var, bir dava yükümüz var, bir şuurumuz bir gayretimiz ve azmimiz var. Bunu asla kaybetmeden yeni hedeflere koşacağız” ifadelerini kullandı. Konuşmaların ardından kongre seçimine geçildi.