Konya
°C
Yeni Meram

DOĞU AKDENİZ’İN KAHPE MÜTTEFİKLERİ

DOĞU AKDENİZ’İN KAHPE MÜTTEFİKLERİ-Kudsi ÖNCÜ- Yeni Meram Gazetesi

A+
A-
02.09.2020 01:06
01.09.2020 14:09
0
3397
ABONE OL
İçinde bulunduğumuz sürecin ana gündemi Doğu Akdeniz. Bu hafta yazımın konusu da Doğu Akdeniz olsun diye düşündüm. Karşımızda kirli bir ittifak var. Yazıma öyle bir başlık seçeyim ki, bu ittifakın üyelerinin her birinin tarihten günümüze karakterlerini kapsasın. Bir anda "kahpe" kavramı aklıma geldi. Bu kavramın kökünü araştırdım. Arapça kökenli, Osmanlıca’da kullanılan bir kelime olduğunu öğrendim. Sonra bu başlığı seçmeden önce "kahpe" kelimesi ne anlama gelir diye sözlüğe baktım. Mecelle’de hilekar, kalleş, sözüne güvenilmez kişi olarak tanımlanıyor. Aylardan beridir Doğu Akdeniz’de ve Ege’de ülkemize komplolar kurularak yeni oyunlar tezgahlanıyor. Oyuncuların ortak karakterlerini tanımlayan bir kavram bulayım diye düşündüm. Karakterin tanımı şudur: Bireyin, toplumun ve bir milletin davranış ve anlayışlar kümesidir. Doğu Akdeniz ve Ege’de ülkemizi linç etmek adına bir kümelenmeyle karşı karşıyayız. Bu kümenin her bir üyesinin geçmişte ve halihazırda davranış ve anlayışlarını analiz ettiğimizde ortaya çıkan üç temel karaktere sahip olduklarını görürüz: 1-Kalleş 2-Hilekar 3-Sözüne güvenilmez Bu üç karakteri içine alan kavram "kahpe" kelimesidir. Değerli dostlarım, bu kavramı başlıkta niçin kullandığım daha iyi anlaşılmıştır sanırım. Mavi Vatan; TC’nin Karadeniz, Marmara, Ege ve Akdeniz’deki denizci politikasını şekillendiren bir doktrin. Bu doktrin 2015’te tanımlanmıştır. Uluslararası deniz hukuku bu stratejinin temel dayanağıdır. Tüm Avrupa ülkeleri ve Birleşmiş Milletler tarafından kendi aralarındaki deniz saha sorunlarında aynı deniz hukuku kriter alınmıştır. Ancak konu Türkiye olunca deniz hukuku alabora olmuştur. Kahpe ittifakın kalleşliği, hilekarlığı ve yüzsüzlüğü su yüzüne çıkmıştır. Yunanistan Karadeniz’de tahmini rezervi 320 milyar metreküp doğal gaz keşfi karşısında çıldırdı. Doğu Akdeniz’den de aynı haber gelirse ne yaparız paniğine kapıldı. Kendi aklını kullanamayacak kadar basiret yoksunu Yunanistan kahpeler ittifakının maşası olmaktan başka bir misyona sahip değildir. Aslında yüzlerce defa Türkiye'yi test ettiler. Her defasında tokat yiyerek kaybettiler. Dostlarımız bir bilirse, düşmanlarımız bin bilsinler. Biz Türk milletiyiz, egemenlik bizim karakterimizdir. Sömürgecilik, hilekarlık, kalleşlik ve iki yüzlülük bizim karakterimizde yoktur. Altı yüzyıl üç kıtada hüküm sürdük. Her renkten, ırktan, dinden, dilden topluluklar barış içinde yaşadılar. Pek çok tarihçiniz buna şahitlik etmiştir. Biz sömürgeci olsaydık bugün üç kıtanın birinde Türkçe/Osmanlıca konuşan bir ülke bulurdunuz. Afrika’da Fransızca, Ortadoğu’da İngilizce konuşan onlarca ülke bulursunuz. Covid-19 pandemisinde havalimanlarında birbirinizin maskelerini çaldınız. Türkiye; Amerika dahil onlarca ülkeye maske, tıbbi malzeme ve ilaç yardımında bulundu. Yunanistan, -yaklaşık on yıl öncesiydi- memurunun maaşını ödeyemez hale gelmişti, halkı ayaklanmıştı, Batı yüzüne kapıyı kapatmıştı, o zaman Türkiye 5 milyar dolar vererek nefes aldırmıştı. Nankörün vefası olmaz. Doğu Akdeniz’in kahpe müttefikleri ülkemizde yakın tarihlerde iki ihanet planını sahneye koydular. Biri gezi olayları olarak bilinen isyan ve iç savaş provasıydı. Diğeri de 15 Temmuz işgal hareketiydi. Aziz milletimiz tek vücut ve tek yumruk haline geldi, balyozu tepelerine indirdi. Tarihin çöplüğünde yerlerini aldılar. Şimdi de mavi vatanı işgal projesini sahneliyorlar. Artık Türkiye onların terbiyeli çocuğu değildir. Silahlı kuvvetlerinin ihtiyaçlarının %75’ini kendisi üretiyor. Roket parçası üreten endüstri meslek liselerimiz var. Üniversitelerimizde AR-GE çalışmalarımız tam gaz gidiyor. Sismik araştırma ve petrol arama gemilerimiz kiralama değil kendi ürünümüz. Dünya pandemi döneminde ayakta kalma mücadelesi verirken, biz her hafta olmasa bile her ay bir açılış yapıyoruz ya da bir temel atıyoruz. Değerli dostlarım, kahpe müttefikler karşısında vatandaş olarak bize ne yapmak düşer? Bütün farklılıklarımızı bir yana bırakarak kardeşliğimizi, birlik ve beraberliğimizi pekiştirmek, tek yürek ve tek yumruk olmak. Tüm sivil toplum kuruluşlarımız, siyasi partilerimiz ortak deklarasyon yayınlamalı. Devletimizin, ordumuzun yanında ve emrinde olduğumuzu her fırsatta, her platformda dile getirmeliyiz. Her dönemde olduğu gibi bu dönemde de ama, fakat, lakin gibi kelimelerle başlayan olumsuzluk, korku, ümitsizlik ve tükenmişlik enjeksiyonları yapanların cümlelerini çok duyacağız. Bunların hiçbirine kulak asmaksızın “Söz konusu vatansa gerisi teferruattır.” diyeceğiz. Vatanımız var olsun, milletimiz sağ olsun. HER ŞEY VATAN İÇİN.
HABER YORUMLARI
  1. Henüz yorum yapılmamış.
    İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.