Konya
°C
Yeni Meram
09.01.2015 07:07

'Dilden çıkan ateş olur!..'

A+
A-
09.01.2015 07:07
0
9326
ABONE OL
Bir türlü hakim olamadığımız, bizi dinlemeyen, nefsimizin gözbebeği olan dil, söz okunu fırlatan bir yaya benzetilmiştir. Dil yayı, devamlı gerilidir. Anında söz okunu yerleştirip muhatabının tam kalbine firlatır. On ikiden vurduğu an, mutluluk sarhoşu olur! Yunus Emre, "Söz ola kese savaşı /Söz ola kestire başı / Söz ola ağulu aşı / Yağ ile bal ede bir söz." derken dilden çıkan sözlerin neler yapabileceğine dikkat çekmiş yüzyıllar öncesinden. Atalarımız, " tatlı dil yılanı deliğinden çıkarır" demişler. Demişler de kime demişler? Dilden çıkan ateş olmamalı, karşısındakini yakmamalı, gönlünü yıkmamalı, dilden çıkan söz insanı rahatlatmalı, serin bir pınar suyu içmiş gibi serinletmeli insanın içini. Çakmaktaşından farkı olmayan dil için en ufak bir kıvılcım yeter de artar bile. Ateşten ibaret olan kıvılcım, dile saldırganlık konusunda cesaret verir. Dilin hudut tanımaz cüretkarlığı, yıkılmadık ne temel bırakır, ne köprü. Sonunda ağzından alevler fışkıran bir ejderhaya dönüşen insanın yakmadığı, kavurmadığı, yok etmediği kimse kalmaz! Dili ile insanları eyleyen, sözünü tatlılıkla dinleten, insan kalplerini huzura eriştirenler aranılan insanlardır. Ne yazık ki, böyle insanların sayısı o kadar azdır ki... Toplum olarak, kızanlara, bağıranlara, öfkeli olanlara, küfürlü konuşanlara, edepsizlere, kabadayılık yapanlara, insanları azarlayanlara karşı içimizde karşı koyamadığımız bir hiçbir anlamı olmayan bir hayranlık beslediğimiz sır değil. Şeker gibi adam, hiç kızmaz, herşeyi tatlılıkla, kırmadan, incitmeden anlatır dediklerimizi istismar etmekten kendimizi hem alamayız, hem de çok azımız dışında o insanlara sevgi ve saygı gösterenimiz pek yoktur! Tir tir titrenilen, korkulan, çekinilen, yanına salavatla girilen, en iyi sözü hakaretle eşdeğer olan  insanlara karşı bir çok kimse hayranlığını gizleyemez. Erkek gibi küfreden ve argo konuşan,  bir hanımefendi gibi davranmaktan uzak duran, bazı kesimlerde helal olsun bile denen, toplum tarafından, neredeyse yarım asırdan fazla desteklenen  " Erkek Fatma" gibi  " Hanım Ağa" gibi lakaplar takılan kızlar ve kadınlarda, dilleri ateşten oklar fırlatan söz oklarına sahip olanlar olarak anılagelmişlerdir. Haksızlıklara, yanlışlıklara, olumsuzluklara karşı koyan, bütün kadınların ve kızların haklarını koruyan yürekli cesur kadınlarımızı ve kızlarımızı bu kategoriye dahil etmediğimi belirtmek istiyorum. Dil aynı zamanda bir seviye aracıdır. Dilinizle ağırlanır ve uğurlanırsınız sözü dünyanın her tarafında geçerlidir. Dil isterse, ateş halindeki sözü soğutabilir, o sözle yollara dikenler saçacağı gibi, yollara güllerde serpebilir. Kötü gidişatlar aynı dille tersine döndürebilir. Diline hakim olmak, önemli bir meziyettir. Yoksa dil deli-dolu bir halde kendi haline bırakılırsa, çatmadık kapı, yıkmadık bina, kırıp-dökmediği kalp bırakmaz! Ateş misali acımasız, merhametsiz ve saygısız dillerin en büyük hedefi, nezaket sahibi insanlardır. Onları toplum nazarında ve insan içinde küçük düşürmek için sivri dillerini en acımasız bir şekilde kullanmaktan çekinmezler. Dili ateş gibi olanları da, yakacak olan o ateşten farksız olan dilleridir. Kibarlık, naziklik, nazeninlik, nezaket, efendilik gibi kavramlar dilin keyfine bırakılamayacak kadar önemli kavramlardır aslında. Gün içinde evinizden başlamak suretiyle, karşınızdakilere ne kadar kötü ve ne kadar iyi söz sarf ettiğinizin bir çetelesini tuttunuz mu? Kontrol edilmesi olmazsa olmaz olan dil, çatmaya, laf çarpmaya, herşeyi yanlış anlamaya bir başladı mı, akşama kadar hırsını alıncaya kadar yıkar geçer her şeyi. Dille yıkılan, kırılan ve incitilen kalplerin, pişmanlık sonrası nasıl tamir edimesi keşke sanıldığı kadar kolay olsaydı! Her iki kelimesinden biri küfür olan, araya harç koymadan konuşamayan, teşekkür ederken bile küfürsüz konuşamayan bir dili ne kadar ve nereye kadar hoş görebilirsiniz? Ateş fışkıran, alev kusan dillerle ilgili o kadar çok deyimimiz var ki... Dili bir karış ukalanın demişiz, dilimde tüy bitti demişiz, dili durmuyor gevezenin demişiz, dilini tutamıyor boşboğaz demişiz, dili kılıçtan keskin demişiz,  yine dilinin altında ne var demişiz, şaşkınlıktan küçük dilimi yuttum demişiz, şunun dilinden kurtulamadık diye dert yanmuşız. İkaz edenlere, diline sağlık, verdin ağzının payını demişiz. Hz. Pir, diline hakim olamayanlara, dilini tutamayanlara, dilini nefsinin emrine vermişlere, bakın ne diyor; "Dil çakmaktaşı ve demiri gibidir. Dilden çıkan ateş olur!"
HABER YORUMLARI
  1. Henüz yorum yapılmamış.
    İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.