Konya
°C
Yeni Meram

Dentaş'ı Anımsama "Her Dönemin Adamı Değil, Her Dönem Adam Olacaksın"

Dentaş'ı Anımsama "Her Dönemin Adamı Değil, Her Dönem Adam Olacaksın" - Rıdvan Bülbül - Yeni Meram Gazetesi

A+
A-
16.01.2017 06:39
16.01.2017 09:40
0
7611
ABONE OL
  ■ Hayatta hiçbir zaman yalpalamayacaksın, Düşüncelerinde bir ileri, bir geri adımlar atmayacaksın, her dönemin adamı değil, her dönem adam olacaksın.(Rauf Denktaş) ■Hiçbir hususta aşırı uçlarda bulunmayınız. Mağrur olmayınız. Alçak gönüllü olunuz. İsraftan kaçınınız. Hesabını bilen kişi olarak yaşayınız. Kendinize, ailenize, cemiyetinize, milletinize faydalı olacak şekilde yaşayınız.  Bencil değil, cömert ve doğru sözlü olunuz. Vicdanlı hareket ediniz. (Rauf Denktaş)
■ 1968 yılının son günü. Asırlar kadar uzun gelen sürgün yıllarından sonra ilk defa yeni bir yıla halkımla, halkımın çocukları ile birlikte giriyorum. Halkımla olmak, Mücahitlerle omuz omuza mücadele etmek benim için en büyük mutluluk. Acılarımı yüreğime gömdüm... Geriye bakacak zamanımız yok... Önümüzde zorlu ve çetin bir yol, başarıya ulaştırılması gereken soylu bir mücadele var... 1968 yılının bu son gününde Tanrımdan yine tek bir dileğim var; "Şehitlerimizden emanet aldığımız mücadelemizde bize güç ver... bu küçük vatan parçasında bayrağımız inmesin, ezan sesleri dinmesin. (Rauf Denktaş)
...    Rauf Denktaş “sessiz gemiye” binip gideli tam 5 yıl oldu. O, ulusal kahraman, devlet adamı, mücahit, düşünür yönü de ağır basan ilkelerinden ödün vermeyen bilge insandı. Yahya Kemal’in dizlerinde dile getirdiği gibi bu gemi artık hiç geri dönmeyecek. Meslek yaşamımızda merhum Denktaş’la karşılaştık, konuştuk, hatta dertleştik. Son karşılaşmamız, söyleşimiz, Ankara’ da  Gazeteciler Federasyonun Genel Kurulunda olmuştu. Kibar, naif, sevecen,  espritüel kültürlü ve dinamik duruşu belleğimden hiç silinmeyen fotoğraf karesi olarak yaşayacak. Konya’da oturduğum Beyaz Köşk Sitesinin  Rauf Denktaş Caddesinde konumlanmasını  hoş rastlandı olarak değerlendiriyor, adını her gün onlarca kez dile getirmekten de mutluluk duyduğumu belirtmek istiyorum. ... Rauf Raif Denktaş, 27 Ocak 1924’de Kıbrıs'ın Baf bölgesinde doğdu. Daha1,5 yaşında iken annesini kaybetti. Babası hakim Raif Bey'dir. Anneannesi ve babaannesi tarafından büyütülen Denktaş, 1930’da eğitim için İstanbul'a gönderildi. Arnavutköy'de ilkokuldan liseye kadar eğitim veren Fevzi Ati Lisesi'nde yatılı okumaya başladı. Ortaokuldan sonra Kıbrıs'a döndü ve liseyi Kıbrıs'ta bitirdi. II. Dünya Savaşı'ndan sonra hukuk eğitimi için İngiltere'ye gitti; avukatlık yaptı; 1949 yılı yaz aylarında savcılık görevini seçti.  Aynı yıl Aydın Hanım'la evlendi. 27 Kasım 1948’ de  Kıbrıs Türklerinin düzenlediği ilk açık hava toplantısında Dr. Fazıl Küçük ile beraber kürsüye çıktı. Türk Cemaatinin iki önemli ismi Faiz Kaymak ve Dr. Fazıl Küçük arasında arabulucuk yaptı, toplum çıkarlarının izleyicisi oldu. Faiz Kaymak'ın önerisi, Fazıl Küçük’ün onayıyla Kıbrıs Türk Kurumları Federasyonu kongresinde başkanlığa seçildi. Savcılık’tan  İngiliz yönetimini zorlukla ikna ederek istifa etti, Cemaat sorunlarıyla ilgilenmeye başladı. 1955'te terörist kimliğe dönüşen Enonis’le mücadele ile EOKA karşısında Kıbrıs Türklerinin direnişine yön verdi; 1958 yılında hükümetteki görevinden ayrıldı, arkadaşları ve dostlarıyla 1.8.1958'de Türk Mukavemet Teşkilatı'nı kurdu. 1959 Zürih – Londra ve  1960 antlaşmaları ile Kıbrıs Cumhuriyeti Anayasası'nın hazırlanmasında çaba harcadı. Türk Cemaat Meclisi'yle İcra Komitesi Başkanlığı'na seçildi; 1958 yılında Rum tedhişçiler, Türk köylerine saldırınca,  protesto edenlerin başında yer aldı. Zürih ve Londra antlaşmaları öncesinde Dr. Küçük ile  birlikte Ankara'ya Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu ile görüşmeye gitti; adaya Türk askeri gönderilmesini önerdi. 16 Ağustos 1960’de  650 kişilik Türk Alayı Magosa Limanı'na ayak bastı. 1963 olaylarından sonra temaslarda bulunmak üzere Ankara'ya geldi; sonrasında sandalla Kıbrıs'a geçti ve Türk direnişini örgütlemeye başladı ;1964 Londra Konferansı dolayısıyla  Makaryos tarafından “istenmeyen adam” ilan edildi. Ada'ya girmesi yasaklanmasına karşın gizlice Erenköy'e çıkarak savaşa katıldı. 1967'de n tutuklandı. Yoğun girişimler sonucu Türkiye'ye geri verildi. 1968'de adaya giriş yasağı kaldırılınca yeniden Kıbrıs'a döndü. 1970 seçimlerinde Türk Cemaat Meclisi Başkanlığı'na seçildi. 28.Şubat1973'e kadar Kıbrıs Cumhurbaşkanı Muavini ve Kıbrıs Türk Yönetim Başkanı seçildi. 13 Şubat 1975'te Kıbrıs Türk Federe Devleti'nin ilanından sonra devlet ve meclis başkanı görevlerini yürüttü.  Anayasa uyarınca 1976  genel seçimlerde Devlet başkanlığına seçildi;  1981 yılında ikinci kez devlet başkanı oldu,22Nisan 1990'da yapılan erken seçimde 2,  1995' seçimlerde 3. kez cumhurbaşkanı seçildi. 17 Nisan 2005'te yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aday olmayan. Denktaş, 24 Nisan'da görevi Mehmet Ali Talat'a devretti. ... Üç çocuğunu kaybetmesine karşın acılarını yüreğine taşıdı,  Kıbrıs’ın bağımsızlığı için çocuğunun cenazesine katılamadı. Ermeni soykırımı iddialarına karşı kurulan Talatpaşa Komitesi’nin Başkanıydı, Rahmetli Bülent Ecevit’in  söylemiyle O, yalnızca Kıbrıs’ın değil aynı zamanda Türkiye’deki Türklerin saygı duyduğu büyük bir önderdi. Kendisine, özel bir kavanoz içine konulmuş Türk toprağı armağan ettiğimde, söylediği söz çok anlamlıydı: "İşte biz yıllarca, böyle bir avuç toprak için savaştık ve cumhuriyeti ilan ettik. Değerini bilelim, çocuklarımıza anlatalım. Sergimin açılışını yaptıktan sonra, tabloları birlikte izledik ve kendisine bilgiler verdim. Atatürk'ün yaşamı boyunca kullandığı Makam araçları tablosuna geldiğimizde, "Bunlar onun araçları mı?" diye sordu. "Evet, Sadece iki aracı vardı" Tekrar tekrar baktı ve dedi ki: "Dünya lideri Atatürk'ün, sadece iki aracı vardı . Bir sizinkilere, bir de bizimkilere bak. Kim bilir kaç tane araçları var."     (Gazeteci Vecdi Altay) ...     Rauf Denktaş’tan bir başka anı; Kendilerini Eskimolarla karşılaştırmıştı: Onlar buzun üzerinde biz ateşin üzerinde yaşıyoruz, demiş  ve sonra da eklemişti; - Neden ateşin üzerinde yaşıyoruz; neden Ada’yı bırakıp İngiltere’de veya Türkiye’de keyfimize bakmıyoruz? Çünkü Ada’daki varlığımız Türkiye’nin savunması için hayati önemdedir. Biz mücadelemizi Türk olarak görev sayıyoruz. Son 60 yılda gördüğümüz kendini davasına ve halkına adayan tek lider ... Kıbrıs davasını dirençle savunduğu için cumhurbaşkanlığından düşürüldü. Sözde çözümsüzlüğü savunuyordu. Yerine gelenler de taviz vermekle kaldılar. Neşeli, şakacıydı. Ünlü şair Baki dizelerinde ne demişti; ■ Avâzeyi bu âleme Dâvûd gibi sal Bâkî kalan bu kubbede bir hoş sâdâ imiş.    Yiğit mücahit Rauf Denktaş gök kubbede sadece  hoş sade değil, nice kahramanlıklar ve destanlar bırakarak şanla ve onurla gitti. Merhum Denktaş ile söyleşmiş olmanın onurunu taşıyor, iz Bırakan hizmetlerini saygıyla anıyorum.  Ruhu şad olsun....
HABER YORUMLARI
  1. Henüz yorum yapılmamış.
    İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.