Konya
°C
Yeni Meram

Demiryolu Ağırlıklı dönem (1923-1950)

Demiryolu Ağırlıklı dönem (1923-1950)-Ümit Sürmeli-Yeni Meram Gazetesi

A+
A-
29.07.2017 08:27
28.07.2017 15:28
0
3326
ABONE OL
Onuncu Yıl Marşı boşuna söylenmiyor. Tarih bilmezler. Bile bile tarihi gerçekleri saptırıp kendini gülünç duruma düşürenler. Osmanlı’nın demiryollarını yabancı çıkarlarına alet etmesini ve limanları yabancılara açmasını, Türk Milleti’nin öz mallarını satmasını gizleme gafleti içinde kıvrananlar sizleri yanıltmasın. 1932 ve 1936 yıllarında, Türkiye’de sanayileşme planlaması yapıldı. Hedef, demir, çelik, kömür, makine gibi temel sanayilere önem vermekti. Bu tür ağırlıklar ancak demiryolları ile en ucuz biçimde taşınacağı ve petrolün en az kullanılmasını sağlayacağı için cumhuriyetimizin kurucu kadrosu ve Atatürk, ülke ekonomisini düşündükleri, kimseyle yarışmadıkları, Türk Milleti’nin çıkarını düşündükleri için demiryolu taşımacılığına çok önem verdiler. İsmet İnönü 30 Ağustos 1930’da Sivas’ta yaptığı konuşmada, 1920’de Mustafa Kemal Atatürk’ün başkanlığında toplanan hükümetin programını halka şöyle anlatıyordu. ‘Dünyanın bütün ateşleri başına yağarken, yarınki mevcudiyeti hazin bir şüphe altında iken, vatandaşlar yalınayak ve sopa ile müstevlilere karşı koymaya çalışırken, bütün membaları elinden gitmişken ve hazinesinde bir tek lira yok iken, ilan ettiği ilk programında Ankara’dan Yahşihan’a kadar şimendifer temdit edeceğini söylüyordu. Atatürk aynı tarihlerde gazetelere verdiği demeçte; Memleketin bütün merkezleri yek diğerine az zamanla şimendiferle bağlanacaktır. Mühim maden hazineleri açılacaktır. Memleketimizin baştan nihayete kadar harap manzarasını mamureye tahvil etmekten ibaret olan gayenin temel taşları, her yerde gözleri tesrir edecektir. Onca kıtlığa, onca yokluğa ve yoksulluğa rağmen demiryolu yapımı 2. Dünya Savaşı’na dek sürdü. Vagonumuzu, tren raylarımızı kendimiz ürettik. Şimdiki gibi elin vagonuyla, elin raylarıyla türkü çağırmadık. Fabrika açmayarak, buğday yerine mısır ektirip Konya Ovası’nın dibini boşaltanlara tapınıp, 1923 rakamını minicik, 2023 rakamını kocaman reklam panolarına yazdıranlar, tarihini, geçmişini küçümseyenler, üretimsiz; elmasından zeytinine, tütününden buğdayına, meyvesinden sebzesine, danasından kuzusuna, keçisinden koyununa dek her şeyini ellerinden alanlara kanıp ‘Köylü Bu Milletin Efendisidir, Kalkınma Köyden Başlar’ diye haykıran Atatürk ile inatlaşma uğruna, onu yok sayma uğruna, batılı devletlere muhtaç olduklarının farkındalar mı? Farkında değillerdir. NEDEN DEMİRYOLU? 1-Potansiyel üretim merkezlerine, doğal kaynaklara ulaşılması amaçlanmıştır. Örneğin; Ergani’ye ulaşan demiryolu bakır, Ereğli kömür havzasına ulaşan demir, Adana ve Çetinkaya hatları ise pamuk ve demir hatları olarak adlandırılmaktadır. 2-Üretim ve tüketim merkezleri ile özellikle limanlar ve ard bölgeler arası ilişkiler kurulması amaçlanmıştır. Samsun-Zonguldak ve İç Anadolu’nun deniz bağlantısı pekiştirilmiştir. 3- Ekonomik gelişmenin ülke düzeyine ulaşması amaçlanarak; 1927’de Kayseri, 1930’da Sivas, 1931’de Malatya, 1933’te Niğde, 1934 Elazığ, 1935 Diyarbakır, 1939’da Erzurum, demiryolu ağına bağlanmıştır. ANA HATLAR Ankara-Kayseri-Sivas Sivas-Erzurum (Kafkas hattı) Samsun-Kalın (Sivas) Irmak-Filyos (Zonguldak kömür hattı) Adana-Fevzi Paşa-Diyarbakır (Demir hattı) İltisak hatları ile demiryolu ağları ve yük-yolcu taşıma yapan demiryollarına destek olacak şekilde karayolları yapılmıştır. 1950’de iktidar değişimi Türk Milleti’nin ekonomik bağımsızlığının sonunu getirmiştir. Türk Milleti’nin kanını emen Marshall yardımı, ülkeyi bataklığa sürükleyerek, karayolları yapımını hızlandırmış ve petrol tüketimini körükleyerek Türk Milleti’ni, batının, emperyalist politikalarının esiri yapmıştır. Sırtımızdan asla indiremeyeceğimiz borç yükü ile de bu günlere getirildik Ağaç kese kese duble yollar yapıldı. Ormanlar kesilerek yaban hayvanlarının yuvaları bozuldu, yurtları ellerinden alındı, ülkemizin akciğerleri bitirildi. Geçemediği yola sevinen, geçemediği köprünün parasını maaşından kesile kesile ödeyen, yürüyemediği duble yollardan, yürüyemediği köprülerden kendine yansıyan haksız kesintilere sesini çıkaramayıp, üçüncü havalimanını asla göremeyeceği halde alkış tutup gururlanan, kendisine bu güzelim vatanı bırakan dünya lideri Atatürk’ün çocukları bilmesin, öğrenmesin diye ders kitaplarından çıkarılmasına da ses çıkarmayan bir millet! İstanbul’a neler oluyor diye kimse şaşırmasın. Doğa; üçüncü köprü uğruna kesilen ormanların, doldurulan Marmara Denizi’nin, üçüncü hava alanı için kurutulan bataklıkların ve yok edilen doğallığın intikamını alıyor. Hiç kimse doğanın, kendisine yapılan ihaneti karşılıksız bırakacağını düşünmesin. 1950’den sonra demiryolları olduğu gibi bırakıldı ve karayollarının gelişmesi ile ancak yüzde on sınırında kaldı. Türk Milleti üretimsiz, fabrikasız, tarımı, ziraati, hayvancılığı elinden alınıp tüm gıdasını dışarıdan almaya mahkum edildi. Eserinizle övünüp, torunlarınıza anlatırsınız artık! (Bilgiler ve söylemler ‘Atatürk’ün Kurduğu Kurumlar’ adlı eserden alıntıdır.)
HABER YORUMLARI
  1. Henüz yorum yapılmamış.
    İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.