Değişen gelenek: Sünnet

Torunumun Sünneti dolayısıyla Şubat ayının ikinci haftası Konya'daydım. Gelinim, İngilizce öğretmeni Banu Bildirici & Oğlum, Selçuk Üniversitesi Mühendislik Fakültesi öğretim üyelerinden Prof. Dr. Öztuğ Bildirici oğulları Mehmet Demir Bildirici'yi sünnet ettirdiler. Ben de torunumun sünnetinde bulunmak için Konya'daydım. Kısmet olursa düğününü yazın yapacaklar. Her şey gibi sünnet geleneği de çok değişmiş. Başkent Hastanesi'nde ameliyatla sünnet ettirildi. Eskiden öylemi idi? Sünnetçi herkesin içinde bağırta bağırta keserdi. Sünnet çocuğunu kucağında tutan da KİRVE olurdu. Kirve akrabadan biri olur, değilse akrabadan daha yakın duruma gelirdi. Kirve geleneği Konya'da pek önemli değildi ama Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da çok çok önem verildiğini duyarız. Kirve eğer aileden daha zenginse çocuğu okutmak zorundaymış. Diyarbakırlı Ermeni halk hikâyeleri yazarı M. Margosyan Agos gazetesinde ki köşe yazısının ismi KİRVEM'E MEKTUPLAR idi. Politikacılara hükümet adamlarına söyleyemeyeceklerini  komik !! bir şekilde kirvesine anlatırdı. Kirve bu kadar önemli Sünnet dolayısıyla bir hafta Konya'da kaldım, öncelikle Çarşamba öğleden sonraları Konya Mimarevi'nde Konya'da yaşayan arkadaş toplantısına katıldım. Uzun zaman göremediğim arkadaşlarımla uzun uzun sohbetler ettim. Kimler kimler vardı? En başta uzun zaman göremediğim Mühendislik Mimarlık Akademisi Başkanı Mustafa Öz, eski ortağım Orhan Arda, Ünal Bugatur, İhsan Öğ, Haydar Nurullahoğlu, Altan Yeniaydoğmuş, Muzaffer Küçüksarı, Esat Selçuk, Cevdet Çavuşoğlu ve daha başkaları Bir başka gün akrabam, öğrencim Muzaffer Tanrıkul'un bürosunda Orhan Arda, Saim Sakaoğlu, daha sonra gelen Prof. Dr. Mustafa Özcan ile Konya ağırlıklı konularda uzun sohbetimiz oldu. Mustafa Özcan ile bu toplantıda ilk karşılaşmıştık. Aramızda pek çok ortak nokta olduğunun farkına vardım. Ayrıca DSİ Konya Bölge Müdürlüğü'nde arkadaşları ve Bölge Müdür Yardımcısı Osman Nuri Akyalçın'ı ziyaret ettim, öğleyin de DSİ lokantasında etliekmeğini yedim. Gazetenin sahibi Mustafa Bahçıvan övünmek gibi olmasın benim Konya Lisesi'nden sınıf arkadaşım, onu da ziyaret etmek istedim, ama Kıbrıs'ta gezideymiş... Sünnet dolayısıyla torunum Mehmet Demir ve özlediğim arkadaşlarımla geçirdiğim saatlerin tadı damağımda kaldı diyebilirim. Fotoğrafta torunumun eğitim gördüğü Konya TED Kolejinde