Cumhuriyetimizin ekmeğini, emeğini, balını, kaymağını yüzsüzce yerken utanmayanlara

Adı konmamış, sadece tebaa olarak görülen bir ahali idi Anadolu insanım. Alın terini, saraya vergisini eksiksiz öder, köy ağalarının elinde inim inim inler, yine de ses etmezdi. Bilinir ki cahil bırakırsan halkı, tutunacak tek dal olarak gördüğü saraya tapınır, sesini çıkaramaz, başına geleni de ‘Tadir-i İlahi’ olarak niteler ve saray soytarıları da rahat ederler. Dışarıda ise haraca bağladıkları Osmanlı’ya son vuruş peşinde olan şer kuvvetler, asırlardır kurdukları Osmanlı topraklarının talanı projesinin aymaz, beceriksiz, akıl sağlığı yitik, borsa oyunu meraklısı sultanlarca tıkır tıkır işlediğini görerek, keyifle sona yaklaşmanın sevincini yaşıyorlardı. Akılsız, ileriyi göremeyen, öngörüsüz, liderlik vasfından yoksun, batılıların oyuncağı olmuş padişah ve avenesinin sorumsuzluğu ile Birinci Dünya Savaşı’na giren ve pek çok cephede başarılar kazanan Osmanlı Devleti, Alman orduları yenilince, yenik sayıldı ve 100 yılın planı uygulamaya konuldu. Ama unuttukları, görmezden geldikleri, Birinci Dünya Savaşı’nda, Suriye, Hicaz, Cezayir, Trablusgarp ve Çanakkale’de harikalar yaratan biri vardı. Bu kişi tüm oyunu bozdu. Bu ışık tüm Avrupa devletlerinin planlarını yaktı kül etti. Bu ışık Mustafa Kemal adında, Osmanlı ordusunun parlak, başarılı, duyarlı, vatan sevgisiyle yüreği kavrulan subayı idi. Cumhuriyetimizin ekmeğini, emeğini, balını, kaymağını götürenler; Konyamıza defalarca gelen, tam 9 kez ziyaret eden, Yüce Tanrı’nın bize hediyesi olan Atatürk’ü, Çanakkale Savaşları’nın yıl dönümünde anmamak için yok saydılar. Bastırdıkları afişlerde resminden korktukları için resmini bile koyamadılar. Biliyor musunuz? Ölüsü bile korkutuyor! Sanki canlanacak gibi geliyor onlara! Çünkü suçlular. Suçlarını biliyorlar. Yok saydıkları, gözlerden kaçırdıkları, görmezden geldikleri, öyle bir ışık var ki karşılarında bir gün bu ışık onları kül edecek. Dünya durdukça Atatürk’ün adı hiç silinmeyecek ama onu yok sayanlar, Çanakkale Savaşları’nda yokmuş gibi davrananların adı, koltuklarından indikleri anda başlayarak hiç ama hiç anılmayacak. Adımız yoktu, bize kimliğimizi hatırlattı. Vatanımız parçalanmıştı. Üniter devlet yapısıyla Kurtuluş Savaşı’nda yan yana vuruşan, kucak kucağa şehit olan, yıllarca etnik köken, kimlik, inanç farkını hiç hissetmeden kız alıp-kız veren Anadolu insanını buluşturdu. 100 yılın planını, Avrupa devletlerinin, sömürgeci İngilizlerin, Kana susamış ABD’nin hayallerini bozdu. Atatürk’ü anmamayı alışkanlığa dönüştürenler, Konya sokaklarına Pakistanlı, Arap kim varsa yazdılar! Konyalıların tanımadıkları, Konya için neler yaptıklarını bilmediği insanların adını yazan ama tek bir sokağa bile, Kurtuluş Savaşımızın kahraman komutanlarının adını, Cumhuriyetimizin yetiştirdiği şairlerin, yazarların, halk ozanlarının adını vermeyen zihniyetler, kimlere hizmet ettiklerini şöyle bir düşünsünler ve unutmasınlar; herkes ve hepimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün emeği ile bize bırakılan, Türkiye Cumhuriyeti’nde yaşıyoruz. Batılı devletler, beklemiyorlardı Anadolu’da böyle bir ateşin yanacağını ve kendilerini yakacağını. Kolay kazanılmadı bu savaş. Hazıra konan beyler! Protokol kurallarından habersiz, sanki sevincini göstermek istercesine açık renk elbiseyle yerini alan, sırf saygı duruşunu araya kaynatmak için İstiklal Marşı’na ulayan beyler! Ne yazık ki adınız bu vatanı bölüşen İngiliz, Fransız, İtalyan, Yunan, işbirlikçileri ile birlikte anılacak. Unutulacaksınız. İyi ki duyarlı, yüreği vatan, bayrak ve vefa duygusu ile dolu bir vali atanmış Konyamıza. Kendisine hem ‘Hoş geldiniz, hem de iyi ki varsınız’ dileklerimizle birlikte saygılarımızı arz ediyoruz. Atiker Konyaspor Kulübüne de sonsuz teşekkürler. Eşsiz komutan, yüreği vatan ve Türk Milleti için atan, Dünya devletlerinin saygıyla andığı ve tüm anketlerde sonsuza kadar liderliği taşıyacak olan Mustafa Kemal Atatürk’ün resmini ve imzasını taşıyan formayla çıktığınız maçta, verdiğiniz görüntüden hem gurur duyduk, hem de sizi gözyaşları ile izledik. Hepimize ders olsun: -Çok şükür Konya Stadyumunda ‘İzmir Marşı okunmuyor!’ dedi, yok oldu! İzmir Marşı ancak Yunanlıları rahatsız eder diye düşünüyordum! Çok şükür bu işgalci uzantılarına rağmen, Konya stadyum’unda da artık ‘İzmir Marşı’ okunuyor. Konyamız, Kurtuluş Savaşı’nda mezun veremeyen bir liseyle, verdiği yüzlerce şehit ve gazi ile tarihin gurur sayfalarında çoktan yerini aldı. Atatürk düşmanları hepiniz, bu duygularınızla sadece ve sadece batılı devletlerin Türkiye’mizi üniter devlet yapısından koparıp, eyaletlere bölerek, bitirme planının minicik bir parçası olarak kalacaksınız. Batılı emperyalistler, sizi ve sizin gibi olanları çok iyi tanırlar. Önce kullanırlar, daha sonra da ‘Kendilerine vatan kazandıran bir kahramana sırtını dönenler, aynı ihaneti bizlere de yaparlar’ diyerek çöplüğe atarlar.