Konya
°C
Yeni Meram
17.02.2017 16:22

Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşuyor

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kahramanmaraş'ta Müftülük Meydanı'nda toplu açılış töreninde konuşuyor.

A+
A-
17.02.2017 16:22
17.02.2017 16:25
0
6743
ABONE OL
İşte o konuşmadan satır başları Kahramanmaraş'ın mert evlatlarını, kadirşinas insanlarını gönülden selamlıyorum. Bu şehrin insanları kendi iradeleriyle organize olmuş ve kendi bileklerinin hakkıyla düşmanı bundan 97 yıl önce 12 Şubat 1920'de bağırlarından söküp atmıştır. Sütçü İmam'ın attığı o ilk kurşunla Rıdvan Hoca'nın nefes vererek o harladığı hürriyet ateşini bayrağına ezanına yönelik her saldırıda tekrar yükseltmiştir. Bugünde milletimize bir musibet gelirse buna en büyük tepki inanıyorum ki Kahramanmaraş'tan gelir. ONLAR ŞEHADETE YÜRÜDÜ 15 Temmuz'da günümüzün işgalcilerin, FETÖ ve yandaşlarının halkıma silah çekenlerin karşısında aynı mücadeleyi verdik. 248 insanım şehadete yürüdü. Bunlar F-16, tank, helikopterlerle saldırdı. Benim o gururlandığım milletim, sevgili kardeşlerim, halkım vatandaşım onlara ta Marmaris'ten hep beraber meydanlara diye haberi gönderdiğimiz anda Facetime'den halkım meydanlara yürüdü. Benim kardeşlerim tankların karşısına çıktılar. F-16'lar bomba yağdırdı, helikopterler bomba yağdırdı şehit oldular. Tankların altında hanım kardeşlerimiz kaldı, paramparça oldular. Ama şehadete yürüdüler, onlar cennete yürüdüler. 2 bin 194 gazimiz vardı, onlar da şehadet için yollarda yürüdüler. Böyle bir milletin reisicumhuru olmaktan daha güzel ne olabilir ki? İDAMI ONAYLAMAK BOYNUMUN BORCU Bugün burada 569 milyon; yani 569 trilyon lira bedeli olan eserlerin resmi açılışını yapıyoruz, hayırlı olsun. Kahramanmaraş'a hayırlı olsun. (İdam sloganları üzerine) Şimdi hedef ilk etapta 16 Nisan'da evet oylarını halletmek. Bunun arkasından parlamentoda inanıyorum ki, bu konu gündeme gelecektir. Ve parlamentodan bunun geçeceğine de inanıyorum. Parlamentodan geçmesi halinde bana geldiğinde ben onu onaylarım. Çünkü bunu onaylamak boynumun borcudur. Şehitlere, Allah'a bunun hesabını veremem. Çünkü bir katili affetmek devletin yetkisinde değildir. Onu ancak affederse onun varisleri affeder. Hans ne derse desin, Corç ne derse desin, Ahmet ne diyor, Ayşe ne diyor, Mehmet ne diyor, Allah ne diyor beni o ilgilendirir. DÜNYA DEĞİŞTİ, BUNLAR MİLİM KIMILDAMADI Kökleri eskiye dayanan ama hiç bitmeyen yönetim sistemi anlayışımızda yeni bir yola giriyoruz. Artık hükümeti seçtiği Cumhurbaşkanı vasıtasıyla doğrudan kim kuracak? Millet kuracak. Birilerinin 16 Nisan'da yapılacak halkoylamasına bambaşka anlamlar yükleme çalışması kafanızı karıştırmasın.Onlar her seçimde her halkoylamasında aynı hezeyanları ortaya saçmaktan geri durmuyorlar. Dünya değişti, Türkiye değişti. O zaman doğan çocuklar artık delikanlı oldu, şimdi oy kullanacaklar. Genç kız oldular. Ama bunlar yerlerinden 1 milim kımıldamadılar. Şimdi biz geldiğimizde iktidara 30 yaşında seçilme hakkı vardı. seçme 18, seçilme 30. Dedik ki, seçilmeyi 25'e indirelim. Dedik ki, batıda, her yerde seçilme yaşı 18. Bizde niye olmasın? Bizim gençlerimiz en az onlar kadar akıllı. ESKİ TÜRKİYE ANAMIZI AĞLATMIŞTI Son günlerde ne diyorlar; eski Türkiye bugünden daha iyiydi diyorlar. Onların hayalindeki Türkiye'yi hatırlıyorsunuz değil mi? 25 günlük hükümetler kuruldu bu ülkede. Biz gelene kadar tüm hükümetlerin ortalama ömrü 16 ay. 16 aylık hükümetlerle bir ülke ayakta durabilir mi? O Türkiye bizi bitirmişti. Siyasi çekişmelerin, sosyal çalkantıların, ekonomik krizlerin adeta anamızı ağlattığı o kabus günlerini unutmadınız değil mi? Ekmek kuyruklarını unutmadınız değil mi? Gazyağı kuyruklarını unutmadınız değil mi? Dedelerimizin, ninelerimizin nüfus kağıtlarındaki o mühüre bir baksınlar. O Türkiye tek parti döneminin Türkiyesidir. HAVADA BULUT SEN BUNU UNUT Gençler CHP'li il başkanlarının valilik yaptığını bilir misiniz? Bu ülkeyi bunlar ileri götürebilir miydi? Ve götüremediler! Ülkemizi patinaj yaptırmanın ötesinde geri götürdüler. Bunlar o Türkiye'nin özlemiyle yanıp tutuşuyorlar. Şimdi Meclis'te varlığı pamuk ipliğine bağlı bir hükümet olsun istiyorlar. Bu puslu havayı kendilerine ikbal devşirmek için kullanmak istiyorlar. Çocukların tekerlemesi vardır: Havada bulut, sen bunu unut derler... Biz 14 yıldır Türkiye'yi işte bu alacakaranlık kuşağından uzak tutmak için çalıştık, mücadele ettik. Birilerinin aklının fikrinin hala eski Türkiye'de kalmasını engelleyemedik. İnşallah 16 Nisan onların son umut kapılarını da kapatıyor. BİZ FANİYİZ, SİSTEM KALICI Biz bunlara gelin Türkiye'ye yeni bir anayasa kazandıralım diye adeta yalvar yakar olduk. Ama anlatamadık. Her seferinde topu taca atarak bizi ve milletimizi kandırdıklarını düşündüler. Şimdi yeni anayasa değişikliğiyle getirilen Cumhurbaşkanlığı sistemi tüm gücü ve yetkiyi milletimize teslim edilince feverana başladılar. Ayak ısırmaktan, burun kırmaya kadar Meclis'e yakışmayacak her şeyi arsızca yaptılar. Bunların isyanı sisteme değil millete. Bunlar Tayyip Erdoğan'a karşı değil millete karşı. Ben bir faniyim. Benim 16 Nisan'a çıkacağıma elimde bir belge var mı? Yok! Biz faniyiz ama sistem bu noktada kalıcı. Dolayısıyla biz fani olanı değil baki olanı konuşuyoruz. Benim bu mücadeleyi şahsi mücadele gibi görecek kadar karaktersiz değilim. BUNLARI CEBİMİZE KOYUP MEZARA GİDECEK DEĞİLİZ Ülkemizin dört bir köşesinde 19 bin kilometre bölünmüş yolu, 29 yeni havalimanını, hızlı tren hatlarını kendimiz için mi inşa ettik. İstanbul'a denizin altından Marmaray yaptık. Eski Türkiye 2,5 kuruşa muhtaçtı. Şimdi onlar geride kaldı. Hamdolsun güvenlik, adalet, enerji, sosyal yardımlara kadar. 81 vilayetin tamamında üniversitemiz var. Savunma sanayine kadar ülkemize yaptığımız hizmetleri herhalde cebimize koyup mezara gidecek halimiz yok. Öteki dünyaya giden lazım olan 9 metre kefen ve 2,5 metreküp mezar. Bu şekilde çalışırken bizim derdimiz. BİZDEN ÖNCEKİLER NEDEN YAPMADI? Cumhurbaşkanlığı sistemi evet şahsımın projesidir. Belediye başkanlığımdan bu yana savunduğum, ısrar ettiğim bir reformdur. Ülkemize ve milletimize faydalı olacağına inandığım için bu sistemin mücadelesini verdim, veriyorum. Şayet milletimiz 16 Nisan'da evet derse Türkiye Cumhurbaşkanlığı sistemine geçecek. Bundan sonraki ilk seçimlerde de milletimiz kime teveccüh ederse bu sistemin ilk Cumhurbaşkanı o olacak. Birileri diyor ki, istediğiniz neyi yapamıyorsunuz da sistemi değiştiriyorsunuz? Bizden önce gelenler niye yapamadılar? Mesele insan meselesi, bunun yanında sistem de güçlü olursa insanla sistemi birleşirirseniz o zaman güçlü olursunuz. SIRF EŞİNİN BAŞI KAPALI DİYE... Atama isterdin, olmaz derlerdi. Sayın Cumhurbaşkanım ben bu isimle çalışmak istiyorum, ama olmaz derlerdi. Tutturdu olmaz. Bu isim uluslararası saygınlığı olan bir isim. Tutturdu yapmadı. Niye? Bir tanesinin eşinin başı örtülüydü ondan. Bir diğerini teklif ettim, hanımının başı açıktı ve Amerikan vatandaşıydı. Onu da kabul etmedi. Bunlara rağmen buralara geldik. Bu işler şahıslara bağlı olmasın, ülkenin geleceği kişilerin tercihlerine, gayretlerine endekslenmesin diye işi bu sisteme bağlamaya çalışıyoruz. Bugün kapı kapı dolaşıp sistemi engellemeye çalışanlar ilk Cumhurbaşkanlığı seçimde karşılarından destek isteyeceklerdir. Benim sizlerden ricam o gün geldiklerinde meydanlarda söylediklerini, Meclis'te yaptıklarını hatırlatınız.
HABER YORUMLARI
  1. Henüz yorum yapılmamış.
    İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.