ÇOKLU BARO SİSTEMİ GELİYOR

1990 yılında avukat oldum. Aynı yıl baro seçimleri vardı. Rahmetli Mustafa Topbaş ile onursal başkan Şaban Uçlusoy yarışmış. Şaban başkan kazanmıştı. Zaten sosyal demokratlarında Konya’da ilk ve son kazanması oldu. Daha sonraki seçimleri sağ belirlemelerin adayları kazandı. Üye sayısı az olan barolarda başkanı seçmek kolay ve seçilen başkan daha geniş çevreye hitap edebiliyor. Büyük barolarda böylesi bir durum yok. Verilen oylar kesin çizgilerle ayrılıyor. Bu barolarda seçilenler seçenlere daha iyi hizmet edemiyor, etmiyor. İşin içine siyasal düşünceler, ideolojiler giriyor. Seçilenler başka grupların oylarına ihtiyaç duymadan seçilebiliyor. Mesela İstanbul barosunda 48.000 üye var. Başkan 8000 oyla seçilebiliyor. Bu oylarda sol siyası yapılanmaların oyları... Seçilen başkan da kendini bunlara borçlu hissediyor. Baroya tamamen siyaset özellikle de sol hatta marjinal sol ideolojiler hakim oluyor. Sağ ideolojilere mensup avukatlar mutat hizmetlerin dışında hizmet alamıyor. Ankara ve İzmir baroları da böyle… Diğer yandan baro yöneticileri hatta personel avukatları tanımıyor.48 bin avukatı kim nasıl tanıyacak. Her şey kağıt üzerinde oluyor. 3500 üyesi olduğu söylenen Konya barosunda bile durum böyle, eskiden avukatlar birbirlerini tanırdı. Hatta cezada mı hukukta mı güçlü olduğunu bilebilirlerdi. Şimdi yaşlı avukatlar birbirlerini tanıyor. Yaşlılar gençleri gençlerde yaşlıları tanımaz halde… Baro yönetiminin yaşlılar neyse de gençleri tanıdığını sanmıyorum. Tabii ki iletişimsizlikte söz konusu… Türkiye Barolar Birliği de aynı sorunlar ve ideolojik saplantılar içinde… 473 üyesinden mevcut sisteme göre 138’i İstanbul 53’ü Ankara 30’u İzmir’den seçiliyor. Doğal olarak TBB’de yine sol ideolojik yaklaşım hakim oluyor. Adeta muhalefet partisi gibi çalışıyor. Son zamanlarda TBB başkanı CHP’nin HDP ile ilgili yaklaşımlarını gördüğü için Atatürkçü çizgide makul yaklaşım sergilediğinde bile başkanı dışlıyorlar. Hükümet bu sorunlara çare olacak yeni bir avukatlık yasa düzenlemesini TBMM’ye sundu. Buna göre çoklu baro yöntemine geçilecek. 5000 üyeli barolarda 2000 üye bulabilen gruplar ayrı bir baro kurabilecek. Bulamayanlar kuramayacak. TBB içinde her baro 3 üye 1 başkan ile temsil edilecek. Her 5000 kişiye artı bir üye TBB’ye gönderebilecek. Buna göre daha işlevsel ve demokratik bir baro düzeni kurulacak. Siyası yönden de şimdiki gibi saplantılı marjinal anlayış daha az olacak diyorum.