Cinsiyet Üzerine

Cinsiyetçilik sadece bireysel tutumlar sorunu değildir, toplumun kurumları içerisinde inşa edilmektedir. Kurumsal cinsiyetçilik, kadınların düşük ücretli işlerde toplandığı bir ekonomi sürecinde yer almaktadır. Benzer şekilde, yasal sistem özellikle erkek arkadaşlarının, kocalarının ve babalarının kadına yönelik şiddetini uzun süre mazur göstermiştir. Cinsiyetçilik: İnsan nüfusunun yarısını oluşturan kadınlarımızın yeteneklerini ve heveslerini sınırlamaktadır. Konya’da aday adayı erkekler 250 ya da üstündeyken kadın sayısı 1 ya da 2 yani yok denecek kadar azdır. Erkeklerden cinsiyetçilikten fayda sağlarken yüksek riskli davranışlar gösterebilmektedir. Tütün ve alkol kullanmak, pervasızca araç sürmek gibi. Yollarda patinaj yaptırılan Murat marka araçların, yollarda ralli yapan kadınları hiç gördünüz mü? Erkekler suç işlemek, şiddet ve strese bağlı hastalıklara da bu nedenle yakındırlar. Bebekler: Toplumsal cinsiyetin önemini anne ve babalarının onlara gösterdiği davranış şekilleri ile öğrenmeye başlar ( Bak amcası oğlumun pipisine! Oğlum çok çapkın olacak vs. ) Bebeğin ilk tuttuğu organı da pipisidir bizim toplumda. Ayrımcı giysiler ( pembe, mavi ) bebeğin farkında bile olamayacağı erkeksi davranışların öğretilmesi, kız bebeklerin ise altı bir kenarda tenhada değiştirilerek ve henüz bebekken başları sarılarak cinsiyetçilik kalıplarına anlamadıkları halde sokulur. Birçok sosyoloğun görüşü olarak toplumsal cinsiyet farklılığı toplum kültürünü yapılandırmakla değiştirilebilir inancı hâkimdir. Şimdi düşünelim neden kapalı toplumlarda ensest, zoofili, pedofili daha yaygındır? Taciz ve kadına yönelik şiddet gibi olayları ortadan kaldırmanın tek yolu toplum kültürünü pozitif yapılandırmakla değiştirmekle mümkündür. Hepinize saygı ve sevgilerimle.   Ensest: Aile ve yakın akraba arasındaki ilişki. Zoofili: Hayvana yanaşma. Pedofili: Çocuklara yönelik sapkınlık. ( Bu üçü de patolojik ve kesin tedavisi gereken ruhsal bozukluklardır. )