Konya
°C
Yeni Meram
17.05.2016 07:02

Cinsel suçu gizlemeyin

Cinsel istismar ve taciz vakaları sürekli artıyor. Bu tür vakaların mutlaka yargılanması ve korkmadan-çekinmeden olayın üzerine gidilmesi gerektiği ifade ediliyor. Olay, “ismimiz duyulmasın” mantığı ile gizlendiği takdirde, vakaların önlenilemeyeceği ve daha da artacağı acı gerçeğinin altı çiziliyor

A+
A-
17.05.2016 07:02
17.05.2016 03:16
0
3017
ABONE OL
Türkiye'de cinsel istismar ve taciz olayları bir türlü önlenemiyor. Özellikle son yıllarda çocuklara yönelik cinsel saldırılar sürekli artarken, toplumda artık bu tür olaylara karşı bir davranış biçimi oluşmaya başlıyor. Eskiye nazaran bu tür üzücü olaylar, yargı önüne artık daha çok getiriliyor. Çünkü olayın yargılanması yapılmadığı ve suçlular cezalandırılmadığı takdirde, yeni cinsel istismar vakalarının da önü açılmış oluyor. Ayrıca, hoş görülen veya ilgili kurumlara bildirilmeyen her cinsel tacizin de cinsel istismar suçuna olanak hazırladığı kaydediliyor. TOPLUMDA YANLIŞ ALGI VAR Çocuklara yönelik cinsel istismar ve taciz vakalarını uzun yıllardır Türkiye’de ve Avrupa’da araştıran, bu uğurda büyük zorluklar yaşayarak mağdur çocukları her zaman savunan Çocuk Hakları Koruma Derneği Başkanı Av. Hakkı Ünalmış, “Toplumda oluşan yanlış bir algı var. Bir kişi, cinsel saldırıya uğradığı veya cinsel tacize maruz kaldığı zaman yargı önüne getirilmemeye çalışılıyor. “Duyulmasın, ismimiz çıkmasın, lekelenmeyelim” mantığı ile olay gizlenmeye kalkılıyor. Bu tür olaylar, ne kadar çok gizlenilirse, toplumda o kadar artar” ifadelerine yer veriyor. GİZLEMEK ÇÖZÜM ÜRETMEZ Yeni Meram’a, özellikle çocuklara yönelik cinsel saldırı ve taciz olaylarının önlenilmesinde öncelikle oluşması gereken durumlar ile ilgili bilgiler aktaran Hakkı Ünalmış, “Toplumumuzda cinsel istismarların ve cinsel tacizlerin çok olduğu ortada. Hem mahkemelere hem de basına yansıyan olaylara baktığımız zaman, bu tür vakarın arttığını görürüz. Toplumda oluşan yanlış bir algı var. Bir kişi, cinsel saldırıya uğradığı veya cinsel tacize maruz kaldığı zaman yargı önüne getirilmemeye çalışılıyor. “Duyulmasın, ismimiz çıkmasın, lekelenmeyelim” mantığı ile olay gizlenmeye kalkılıyor. Bu tür olaylar, ne kadar çok gizlenilirse, toplumda o kadar artar. Hâlbuki her cinsel saldırı veya taciz mutlaka ve mutlaka yargıya yansıtılmalı. Bu saldırıyı yapanlar da yargılanmalı. Böyle bir yol izlendiğinde hiç değilse, toplumda bir bilinçlenme oluşmaya başlar. Hem istismara hem de tacize karşı bir davranış biçimi ortaya çıkmış olur” dedi. TEKRAR MAĞDURİYET OLMASIN Cinsel istismar olayının yargılanmasında mahkemelerin dikkatli olması gerektiğini anlatan Ünalmış, “Hemen hemen her gün, mahkeme duruşma listelerinde birkaç tane çocuk cinsel istismarı davasına rastlanılmaktadır. Çocuk cinsel istismar ve tacizi olayının yargılanması her şeyden evvel biraz değişikliğe uğramak zorundadır. Çünkü çocuklar, saldırı ve tacize uğradıktan sonra mahkeme huzuruna çıkarılır ve tekrar tekrar dinlenilip, mağdur edilirse; bu durumu gören-duyan istismar ve tacize uğrayan diğer vatandaşlar yargıya gelmekten çekinirler. Bu çok önemli bir detaydır. Son zamanlarda uygulamaya konulan, Çocuk İzleme İstasyonları’nın kuruluşu güzeldir. Fakat burayla ilgili de maalesef bir kanun yok. Sadece bir talimat ve yönetmelik ile oluşturulmuş yerlerdir. Sağlıklı işleyiş için bu istasyonların bir kanuna bağlı olması gerekmektedir. Çünkü bazı hakimler buna uymayabiliyor” diye konuştu. TACİZİN SONUCU İSTİSMAR OLUYOR Cinsel tacizlerin sonuç olarak cinsel istismara yol açtığını aktaran Hakkı Ünalmış, “Cinsel istismar ile cinsel taciz arasında çok büyük bir fark vardır. Taciz, halk arasında sarkıntılık olarak bilinen olaylardır. Bunlar hafif olaylar gibi görünse de tacizler hoş görüldüğünde, sonuç olarak cinsel istismar oluşur. Yani cinsel istismarın önlenebilmesi için öncelikle, cinsel tacizin önlenilmesi ve hoş görülmemesi gerekir. Bu durum, toplumun yapısına göre değişir. Toplumda, kadın, erkek çocuk ve kız çocuk ayrımı devam ederse, her an için taciz ve istismarın olabileceği bilinmelidir. Cinsel istismarlar genelde ağır cezalık bir konu olur ve ağır cezada yargılanması gerekir. Fakat bazı evrak ve inceleme eksikliklerinden dolayı olay Asliye Ceza Mahkemesi’ne geliyor ve mahkeme buna görevsizlik kararı vermek zorunda kalıyor ve ardından da olay Ağır Ceza Mahkemesi’ne gidiyor. Yani uzadıkça uzuyor” şeklinde konuştu. Salih KÖPRÜLÜ 
HABER YORUMLARI
  1. Henüz yorum yapılmamış.
    İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.