Çınar ailesi için mutluluğun adı "Zeynep" oldu

Konya'da yaşayan Bahidiye Çınar, 10 bebeğini kaybetmenin acısını, evliliğinden 16 yıl sonra dünyaya gelen kızı Zeynep ile dindirecek. Bahidiye (34) ve Turgut Çınar (38) çifti, 16 yıl önce evlendi. Bugüne kadar hamile kaldığı bebeklerinden 9'unu anne karnında, 1'ini de doğduktan hemen sonra kucağına alamadan kaybeden Bahidiye Çınar, çocuk sahibi olabilmek için Necmettin Erbakan Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Acar'a başvurdu. Uygulanan tedavinin ardından hamile kalan Çınar, "Zeynep" adını verdikleri bebeğini sağlıklı şekilde dünyaya getirdi. - "Bebeğimiz yokken evimiz boş bir yuvaydı" Yaşadıklarını AA muhabirine anlatırken mutluluk gözyaşı döken Çınar, bebek sahibi olmanın çok güzel duygular yaşattığını söyledi. Allah'tan isteyen herkese bebek nasip etmesini dileyen Çınar, 16 yıldan sonra bebeğini kucağına aldığı için çok mutlu olduğunu dile getirdi. Anneliğin verdiği duyguyu tarif etmenin imkansız olduğunu vurgulayan Çınar, "Bebeğimiz olmadan önce evimiz boş bir yuvaydı. İlk kucağıma aldığımda yaşadığım duyguları anlatmaya kelimeler yetmez. Çok müthiş bir andı. Söyleyecek bir şey bulamıyorum. 'Bunu yaşamak lazım' derlerdi, gerçekten doğru söylemişler. Yaşamak lazım" diye konuştu. Bebeklerini kaybettiğinde umutsuzluğa düştüğü anlar olsa da doktorunu tanıdıktan sonra her şeyin değiştiğini anlatan Çınar, sabretmenin sonunda kızını kucağına aldığını söyledi. Çınar, bugüne kadar hayalini kurduğu her şeyi kızıyla gerçekleştireceğini belirterek, şunları kaydetti: "Anne olarak her şeyin en iyisini yapmak istiyorum. Kızımla kol kola dolaşmayı, onu çok mutlu etmeyi arzuluyorum. Kızımın okuyup iyi yerlerde olduğunu görmeyi isterim. Açıkçası hala yaşadıklarıma inanamıyorum. Bebeğimi ilk gördüğümde inanamadım. Hala da inanmış değilim. 'Benim değilmiş de başkasının çocuğunu sanki bana vermişler' gibi geliyor. Onun sesini duymak, yüzünü görmek müthiş bir duyguydu. Çok mutluyum." - Düzenli takipteydi Prof. Dr. Ali Acar ise hastanın önceki bebeklerini kaybetmesinin nedeninin araştırıldığını söyledi. Kadının, anne karnında yeterli kan gitmemesi sonucu bebeklerini kaybettiğini belirleyince tedavinin buna göre şekillendiğini aktaran Acar, şöyle devam etti: "Anne gebe kalmadan tedavisini planladık. Kanın anneden çocuğa geçmesini sağlayıcı ilaç tedavisine başlandı. Hastamız hamile kaldıktan sonra düzenli takibi yapıldı. Gebelik boyunca kan sulandırıcı iğne ve ilaçlar kullanıldı. Tedavi kadar doğumun zamanlaması da önemliydi. Doğum geç kaldığında bebek daha önce olduğu gibi yine kaybedilebilirdi. Doğuma karar vermek için bebeğin kan akımı ve anneden geçen kan akımı doppler ultrason cihazıyla sürekli takip edildi. Doğumun zamanlaması yapıldı. Özverili çalışmanın ardından hastamız sağlıklı şekilde bebeğini sekiz aylık hamileyken dünyaya getirdi."