ÇIĞ!

Çığ; farklı seslerden dolayı dağdan aşağıya doğru kayan büyük kar kütleleri olarak tarif edilir. Çığ altında kalma, çığ altından mucize kurtuluş gibi birçok anlatıma, habere ve olaya konu olan çığ, kış mevsiminin kabuslarından biri olarak bilinir. Çığ, edebiyatta, ticarette, siyasette de kullanılan bir kelimedir. Anlam zenginliği, dikkat çeken bir kelime yapısına sahip olması, çığ kelimesini ve kavramını ön plana çıkarır. Çığ kavramı şu anda gündemde olan, enflasyonla mücadelede yerini aldı. Nasıl mı? Özel sektörün gönüllülük esasına dayalı desteğini verdiği, Genelde yüzde 10 olarak bilinen indirim desteğinde çığ gibi artan firma sayısı her geçen gün daha da artıyor. Bu artış anlamlı gelebilir! Kulağa hoş gelebilir! Bu destek, göz yaşartıcı bir destek olarak görülebilir! Lakin; Doların yükselmesiyle birlikte oluşan zam çığlarının altında kalanlar var! Zamların çığ altında bıraktığı insanlar, ağır zamlar altında kıpırdayamıyor. Böyle olunca da; Yüzde on indirim desteği, Çığ altında kalanları kurtaramıyor. Elini, kolunu sıkıca kavrayıp, Ha gayret seni kurtaracağım demiyor, diyemiyor! Ne diyor haberler? “Enflasyonla mücadele adına, yüzde on indirim yapacağız diyen firma sayısı çığ misali artmaya başladı!” Yüzde on indirim vatandaşa hissedilir derecede yansıdı mı? Maalesef, hayır! Dolar, 5.50 seviyelerinin altına düşünce, yapılan zamlar geri çekildi mi? Ne yazık ki, hayır! Yüzde on indirim yapan firma sayısı çığ gibi artarken, vatandaşın altında kaldığı zam çığından kimsenin haberi yok mu? Çığ altında kimler kaldı? Ne zamandan beri oradalar? Bu durumu bilen yok mu? Bu insanların hali, ahvali nedir diye soran yok mu? Demek ki, henüz merak eden yok! Bu durumu dile getiren birkaç cılız sesi de dikkate alan yok! Lakin; indirime giden firmaların sayısı çığ gibi artıyormuş! Anlaşılan o ki… Yüzde on hikayesini firmalarımız pek bir sevdiler, sevmeye de devam ediyorlar! Katılımın çığ misali artması o yüzden… Sen yüzde yüzün üzerinde zam yap, Vatandaş o rakamlara ne oluyor, ne oluyoruz demesin! Nereye gidiyoruz diye sormasın! Biz bu fiyatlara yetişemiyoruz diye donup kalsın! Bu dağlar misali zam çığları altında nasıl geçineceğiz desin! Nasıl bu işin içinden çıkacağız diye kara kara düşünmeye başlasın! Yüzde onluk indirime mal bulmuş mağribi misali dört elle sarılan firmalarımızın sayısı çığ gibi artar tabi… Çığ altında kalmanın ne olduğunu bilmeyenler için, çığ üç harften oluşan küçük ve basit bir kelime olur geçer. Dolara dayandırılan, doların yükselişi bahane edilen, fırsatçılığın daniskası gözünü kıpmadan yapılan zam sağanakları sanmayın ki sona erdi. Çığ altında kim var, kim kaldı, ne oldu diye kimse umursamadı! Basınımız dahi, çığ altında kalanları değil, yüzde on indirim yaptığını söyleyen firmaların çığ gibi arttığından dem vurmayı gündeme aldı. Çığ altında kalanların sessiz çığlıklarını, zamlı fiyatlar karşısındaki çaresizliklerini, yüzde on indirimin esamisi dahi görünmeyen rakamlarını görmek ve duymak gerekiyor. Özel sektör, gönüllülük esasına dayalı desteğini, keşke kendiliğinden uygulamaya kalksaydı. Keşke yüzde on yetmez, biz özel sektör olarak vatandaşın ve halkımızın yanındayız, bir yüzde onda bizden olsun diyebilseydi! Keşke, Dolar düştü, düştüğü oranda bizde bir şeyler yapmalıyız dedik e şu tarihten itibaren yapmaya başlıyoruz diye açıklamalar yapabilseydi! Ne bu denli çaresiz kalıp bunalırdık, ne de zamlardan oluşan çığların altında kalırdık…