Konya
°C
Yeni Meram

ÇEŞİTLİ KONULAR

ÇEŞİTLİ KONULAR-Tayyar Çimen-Yeni Meram Gazetesi

A+
A-
15.03.2018 11:08
15.03.2018 15:09
0
1659
ABONE OL
Değerli Okuyucularım, kısa kısa birden fazla konuya değinmek istiyorum bu hafta, ilk olarak gene şu trafik konusu. Hafta sonunda, Ankara’dan Bursa’ya otomobille bir seyahatim oldu. Bir kere daha gördüm ki, şehirlerarası trafikte, bizim sürücülerin yüzde 99 u, altındaki arabasının cinsi gücü ne olursa olsun önündekini soluyor veya sollamakla uğraşıyor. Sollayabiliyorsa o an mesele yok, buna gücü yetmiyorsa, kanter içinde kalıyor. Diyorum ki, “Sevgili vatandaşım, önündekini solladın, sonra başkası var önünde, onu da solladın, başka biri daha önde gidiyor, onlarca, yüzlerce araba var, ne yapacaksın?” Kanter içinde mi kalacaksın? Bir halk deyimiyle, “elleme geçsin fakir” mi diyelim. Diyelim tamam da, vatandaş sollama kurallarını da soluyor. Çok tehlikeli kural ihlalleri yapıyor. Geçme yasağını takmıyor, sinyal vermiyor, düz çizgiyi önemsemiyor vs. vs. İki tanesine fahri trafik müfettişi olarak ceza yazıp kendimi teselli ettim. Dünyanın her yerinde bu tür hatalar yapılıyor, belki yüzde 10. Ne var ki bizde oran yüzde 99 diye bir iddiada bulunuyorum ve diyorum ki, bu bir sosyolojik hatta bir atropolojik meseledir. Türkiye’nin başı dertte, Mehmetçik yaban ellerde şehit oluyor, sevmeyenlerimiz arttı, borcumuz çok, sen gelmişsin hatalı sollamadan bahsediyorsun demeyin bana, devlet hayatında her konu yerinde çok önemlidir. Yol üzerinde gerçek anlamda çok sevimli ve şirin Göynük İlçesi’nde konakladık. Eski bir Göynük evini butik otele çeviren emekli bir coğrafya öğretmeninin konuğu olduk. Hoş geldiniz dedikten sonra kayboldu. Oteli ve lokantayı iki köylü kadına bırakmış. Bu eğitimsiz insanlar bize akşam yemeği ve sabah kahvaltısı verdiler. Akşam yemeğindeki köfte servisi konusunda bayana eğitim verdim. Sanırım bir daha, köfteleri bir tabağa çırıl çıplak, yanına hiç bir şey koymadan müşteriye getirmez. Öğretmen patronuna yazdığım notta da, banyo aynasının önüne bir konsol yaptırmasını ve elimi yaraladığım hatalı ahşap merdiven küpeştesini düzelttirmesini önerdim. Sayın emekli öğretmen önerilerimi umursar umarım. Yol üzerinde İznik’e de uğradık. Bu güzel gölün yanındaki çok tarihi İznik İlçemiz’de geceledik. Bir açık hava müzesi gibi ilçenin birçok yerinde tarih kalıntıları var. İlçe M.Ö. 316 yılında kurulmuş. İznik Selçuklu Devleti’ne başkentlik yaptı (1080). Daha sonra Osmanlılar tarafından 1331’de fethedilerek tamamen bir Türk diyarı haline geldi. Hıristiyanlar için de İznik önemli bir yerdir. Bu açık hava müzesi ilçenin sokaklarında alıcı gözüyle dolaştık. Kaldırımlarının bozukluğu ve sokak kirliliği dikkati çekiyor. Sahil caddesi bu mart ayı ortasında hala şantiye görünümünde. Sahil bakımsız ve göl kirli. Otelden temin ettiğimiz bir mini şehir haritasını büyüterek yönümüzü tayin etmeye çalıştık. İlçede sokak levhası hemen hemen hiç yok. Çok ender olarak bazı evlerin duvarında sokak adına rastlıyorsunuz. Sokakta rastladığımız İznikliler’e onlarca defa sorarak gezdik. Çok sık fırın ve çok çekici ekmek vitrinleri var. Kıraathane çok buna karşılık dinlenebileceğiniz kafe çok az. Bir tane bulabildik. Ortasında şöminesi ve üstünde müzik aletlerinin yer aldığı sahnesiyle bu ilginç yerde, Cuma akşamları müzikli eğlence olurmuş. Ne var ki alkol yasak. Saygılarımla.
HABER YORUMLARI
  1. Henüz yorum yapılmamış.
    İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.