Konya
°C
Yeni Meram

BÜYÜK SELÇUKLU HATUNU MAHPERİ HUNAT’IN GERÇEKLER IŞIĞINDA EFSANEVİ HAYATI (1203-1254?) I

BÜYÜK SELÇUKLU HATUNU MAHPERİ HUNAT’IN GERÇEKLER IŞIĞINDA EFSANEVİ HAYATI (1203-1254?) I - MEHMET BİLDİRİCİ - YENİ MERAM GAZETESİ

A+
A-
05.04.2019 08:38
04.04.2019 19:40
0
8621
ABONE OL
Sultan Alaaddin Keykubat Başkenti Konya olan Anadolu Selçuklu Devletinin uygarlıkta zirve yaptığı dönemdir. Mahperi Hunat Hatun ise bu dönemde yaşamıştır. Çok karışık olaylar içinde yer almış, politika yapmış, çok büyük hayır işleri yapan bir kişidir. Bu yazımda tamamen tarihe dayalı nasıl yaşadıkları konusunda bir kurgu yaptım. Gerçek olaylar üzerine yapılan kurgu bana ait ve bunlar yıllar yılı okuduklarımın kafamda biriktirdiği tortulardır. Anadolu Selçuklu Devletinin en büyük Sultanı Alaaddin Keykubat 33 yaşında (Doğumu 1188) 1220-1221 yılında Alanya (Alaiye-Kolonaros) kalesini kuşatır. Kalenin hâkimi Rum kökenli Kryvat’tır, kaleyi tesliminden sonra Konya civarında bir köye yerleştirilir. İğret, Çamurlu İğret gibi köylerin onun isminden geldiği söylenir. Kryvat’ın çok sevdiği kızı Alaaddin Keykubat ile evlendirilir. Babasının Konya çevresinde bir köyde yaşadığına inanılır. Bir ismine Maria olan Maria Despina olan genç kız babasının en sevdiği kızıdır. Yaşı yaklaşık 18 yaşındadır. Başka kardeşleri olup olmadığı bilinmez. Genç ve güzeldir, iyi bir eğitim almış daha serbest büyütülmüştür. Ana dilinin Rumca olduğu ve eğitimi sırasında dil ve gramer bilgisini geliştirmiş, kilise geleneklerini ve duaları da öğrenmiştir. Civardaki Yörüklerden bir miktar Türkçe öğrendiği de sanılır. Maria güzel, sosyal, hırslı bir kızdır. İleride sultan olacak Gıyaseddin Keyhüsrev’i 1221 tarihinde doğurduğuna göre kale düşer düşmez Sultanın koynuna girdiği anlaşılmaktadır. Kendisi 18, sultan 33 yaşındadır. Evlendirildiği kocası Sultan farklı bir ırktan ve dindendir. Ama ona kraliçelik, sultanlık kapılarını açmakta büyük gelecek vaat etmektedir. Sultan olan eşi Alaaddin kendisinden sadece 15 yaş büyüktür. Sultan Alaaddin farklı bir kültürden, İran kültüründen gelmektedir. Esas konuştuğu dil Farsça ve İslamiyet dolayısıyla, Kuranın bazı bölümlerini bilecek kadar Arapça ve eşi gibi Konya’da Türkçede öğrenmiştir. Nitekim ismi de Arapça ve Farsçadan gelmektedir. Alaaddin dinin ulusu, Keykubat ise İran Mitolojisinde İslam öncesi hükümdarlara verilen isimlerdendir. Buna rağmen Alaaddin tahta geçmeden önce bir süre Konstantinopolis’te (İstanbul) kalmış orada Rumca öğrendiği düşünülebilir. Ayrıca Selçuklu Sarayında pek çok Rum asıllı gelin ve cariyeler bulunmaktadır. Dolayısıyla Despina din ayrılığına rağmen Sultan ile biraz Türkçe biraz Rumca rahat konuşma sağlamaktadır. Konya’da Rumca ana dili olan pek çok kişilerde yaşamaktadır. Ayrıca Sultan Alaaddin çok toleranslı düşünen kısmen filozof bir sultandır. Büyük Tasavvuf önderi Mevlana Sultan’ın sık görüştüğü kişidir. Dini taassuptan uzaktır. Maria Despina pazarları Konya’da bulunan kiliselere de gitmiş olmalıdır. Ama İran kültürü ona tamamen yabancıdır. Yavaş yavaş onu da tanımaya çalışmaktadır. Ama en çok İran halıları, İran yemekleri, pilavı ilgisini çekmektedir. Selçuklu Sarayına gelin geldikten sonra MAHPERİ (Ay Perisi) ismi verilir. Ama hala Hıristiyan dinini korumakta Maria ismini içinde saklamaktadır. Yalnız asla içine sindiremediği bir durumla karşı karşıyadır. Sultan ikinci bir evlilik yapar. İkinci defa Müslüman bir Hükümdarın kızı Adile ile evlidir. Bizans döneminde böyle şey yoktur. Ama sultan karısıdır, sınırsız yetkiye sahiptir. Buna da katlanmak zorundadır. Sultana ta Alanya’da iken nur topu gibi oğlan doğurmuştur. Hükümdar ailesinde şimdi artık daha sağlamdır. Oğluna Sultan’ın babasının adı verilir GİYASEDDİN KEYHÜSREV. Aile yaşantısı Konya’da Beyşehir kıyısında Sultan’ın yaptırdığı yazları Kubadabad sarayında geçer. Bu saray doğum yeri olan Alaiye ismini alan doğum yeri yolu üzerindedir. Ufukta doğuda büyük bir tehlike görülmekte, Moğollar doğuya tamamen hâkim olmakta, İran’da Türkistan’da Moskova’da hatta Çek ülkesinde kendilerine karşı gelen kentleri yakıp yıkmaktadır. Ülkeleri hâkimiyeti altına almaktadır Sultan’ın üzerine aldığı ikinci eş bir Müslüman Emir’in kızıdır. Müslüman geleneklerine göre Emir kızını ikinci eş olarak vermekle sakıncası yoktur. Bu İslam geleneklerinde vardır. Bu eşin ismi ADİLE Sultandır. O da Sultan’a nur topu gibi bir oğlan doğurur, İzzettin Kılınçarslan ismi verilir. Baba Aladdin’in ölümümü halinde taht kavgası çıkacağı kaçınılmaz görünmektedir. Mahperi Hunat oğlunu mutlaka Sultan görmek ister. Bunun için Müslüman olması gerekmektedir, öyle de yapar Müslüman olur. Devlet erkânı Müslüman bir anneden doğan küçük olan oğlunu tahta görmek isterler. Sultanın vasiyeti de bu yöndedir.
HABER YORUMLARI
  1. Henüz yorum yapılmamış.
    İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.