Konya
°C
Yeni Meram
15.04.2016 18:23

Bütçe martta açık verdi

Mali Bakanı Naci Ağbal, 2016 yılı bütçesini açıklayarak, "Merkezi yönetim bütçesi, geçen ay 6,6 milyar lira açık, ocak-mart döneminde ise 46,3 milyon lira fazla verdi" dedi.

A+
A-
15.04.2016 18:23
0
10250
ABONE OL
Maliye Bakanı Naci Ağbal, geçen yılın mart ayında 6,8 milyar lira olan bütçe açığının, 2016 yılı mart ayında 6,6 milyar lira olarak gerçekleştiğini bildirdi. Ağbal, makro ekonomik gelişmeler ve 2016 yılı ocak-mart dönemi merkezi yönetim bütçe gerçekleşmelerine ilişkin Vergi Denetim Kurulu Konferans Salonu'nda basın toplantısı düzenledi. Geçen sene martta faiz dışı denge 655 milyon lira açık vermişken, bu sene martta faiz dışı dengenin 160 milyon lira fazla verdiğini anlatan Ağbal, 2016 yılı martta bütçe gelirlerinin geçen yılın aynı ayına göre yüzde 22,3 artarak, 40,3 milyar lira olduğunu söyledi. Ağbal, bütçe giderlerinin de yüzde 17,8 artarak, 46,8 milyar lira olarak gerçekleştiğini belirterek, 2016 mart ayında vergi gelirlerinin geçen yılın aynı ayına göre yüzde 13,8 artarak 30,5 milyar lira olarak gerçekleştiğini bildirdi. Faiz hariç bütçe giderlerinin de yüzde 19,5 artarak 40,1 milyar lira olduğunu ifade eden Ağbal, "2015 yılı ocak-mart döneminde 5,4 milyar lira açık veren bütçe, 2016 yılının aynı döneminde 46,3 milyon lira fazla verdi. Bu durum geçen senenin aynı dönemine göre bütçe dengesinde 5,5 milyar liralık bir iyileşmeyi ifade etmektedir." diye konuştu. Ağbal, geçen sene söz konusu dönemde 12,7 milyar lira faiz dışı fazla verilmişken 2016 yılının aynı döneminde 16,5 milyar lira faiz dışı fazla verildiğine işaret etti. Ağbal, buna göre yılın ilk çeyreğinde faiz dışı fazlada geçen senenin aynı dönemine göre yaklaşık 3,9 milyar liralık bir iyileşme gerçekleştiğini vurguladı. Bütçe giderlerinin de yılın ilk 3 ayında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 11 artarak 131,7 milyar lira olarak gerçekleştiğini belirten Ağbal, bu kapsamda bütçe giderlerinin 3 aylık dönemde gerçekleşme oranının yüzde 23,1 ile başlangıçta öngörülen hedeflerle uyumlu olduğunu söyledi. Ağbal, toplam harcamalar içinde faiz hariç bütçe giderlerinin ise geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 14,6 artarak, 115,2 milyar lira olduğunu dile getirerek, faiz hariç harcamalardaki gerçekleşme oranının da başlangıçta bütçede öngörülen hedefle uyumlu olup yüzde 22,4 seviyesinde bulunduğunu bildirdi. 'FAİZ GİDERLERİ YÜZDE 9 AZALDI' Faiz giderlerinin de geçen yılın ilk çeyreğine göre yüzde 9 azalarak, 16,5 milyar lira olduğunu belirten Ağbal, şunları kaydetti: "Öte yandan yılın ilk çeyreğinde 131,7 milyar lira olarak gerçekleşen bütçe giderleri, geçici bütçe için öngördüğümüz 158,1 milyar liralık ödeneğin yüzde 83,3'üne denk gelmektedir. Hatırlarsanız Meclis çalışmaları sırasında bizim bütçede öngördüğümüz ödeneğin altında bir gerçekleşmeyi ilk 3 ayda gerçekleştireceğimizi ifade etmiştik. İlk 3 aylık bütçe sonuçları da geçici bütçede öngördüğümüz ödenek rakamlarıyla o zamanki bütçeye ilişkin olarak yaptığımız değerlendirmelerle uyumlu olarak çıkmıştır. Bizim ne geçici bütçe döneminde ne kalıcı bütçeyi yaptığımız bu yılın tamamında herhangi bir şekilde mali disiplinden taviz vermemiz asla söz konusu değildir. Bu anlamda geçici bütçe rakamlarıyla karşılaştırdığımızda bu dönemde bütçe giderlerinin öngörülen ödeneğin sadece yüzde 83'ünü burada harcamaya dönüştürmüş durumdayız. Yılın ilk çeyreğinde bütçe gelirleri geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 16,4 artarak 131,7 milyar liraya ulaştı. Bütçe gelirlerindeki bu artış oranı 2016 bütçesinde bütçe gelirleri için öngördüğümüz yüzde 11,9'luk artış oranının üzerindedir. Vergi gelirleri ise 2016 ilk çeyreğinde yüzde 12,7 artarak 108,5 milyar liraya çıkmıştır. İlk 3 aylık dönemde vergi gelirlerindeki söz konusu artış oranı 2016 bütçesinde vergi gelirleri için öngördüğümüz artış oranıyla uyumludur. Vergi gelirlerindeki gerçekleşmeler bütçe hedefleriyle uyumlu bir şekilde devam etmektedir. Vergi dışı gelirler ise 2016 ilk çeyreğinde bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 37,1 artarak 23,2 milyar lira oldu. 2015 yılının ilk çeyreğinde özelleştirme geliri 1,6 milyar lira iken 2016 yılının ilk 3 ayında özelleştirme geliri 6,1 milyar lira olarak gerçekleşti." Ağbal, mali disipline dayalı politikaları sürdürdüklerini ifade ederek, şöyle devam etti: "AK Parti olarak hükümetimiz, yılın ilk 3 ayında da vatandaşlarımıza yönelik vermiş olduğumuz vaatleri ve reform çalışmalarını süratle gerçekleştirmeye devam ediyoruz. Bütün bunlarla birlikte mali disipline dayalı politikalarımızı da devam ettiriyoruz. Nitekim bugün size açıkladığım yılın ilk çeyreğine ilişkin bütçe performansı da mali disipline kararlı bir şekilde devam ettiğimizi açık şekilde ortaya koymaktadır. Yılın ilk 3 aylık döneminde gerek bütçe dengesi gerek faiz dışı dengede elde ettiğimiz sonuçlar, 2016 bütçe performansı açısından son derece olumlu gelişmelerdir. Yılın geri kalan döneminde gerek yerel gerek küresel ekonomideki gelişmeleri yakından takip ederek elde ettiğimiz bu başarılı sonuçları, sürekli kılmayı hedefliyoruz." 'İŞSİZLİK VERİLERİ DE BÜYÜMEDE YAŞANAN İVMEYİ GÖSTERİYOR' Maliye Bakanı Naci Ağbal, Türkiye ekonomisinde büyümede yakalanan ivmenin işsizlik oranlarını aşağıya çeken önemli bir faktör olduğunu belirterek, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan ocak ayına ilişkin iş gücü verilerinin de bunu teyit ettiğini bildirdi. Naci Ağbal, 2016 yılına yüzde 9,6 ile başlayan yıllık enflasyonun, şubatta yüzde 8,8'e, martta ise yüzde 7,4'e gerilediğine dikkati çekti. Son aylarda enflasyonun aşağıya gelmesinde gıda ve alkolsüz içecek grubunda yaşanan gerilemenin etkili olduğunu hatırlatan Ağbal, çekirdek enflasyondaki gerilemenin ise sınırlı kaldığını kaydetti. İstihdamda istikrarlı artışın devam ettiğini dile getiren Ağbal, küresel krizden bu yana Türkiye'de yaklaşık 6,4 milyon kişinin iş sahibi olduğunu belirtti. Ağbal, TÜİK tarafından ocak ayına ilişkin iş gücü verilerinde de son 1 yıllık dönemde istihdamda 821 bin kişilik bir artış olduğunun görüldüğünü söyledi. İş gücüne katılım oranının da sürekli arttığına dikkati çeken Ağbal, 2010'da yüzde 46,5 olan iş gücüne katılım oranının yaklaşık 5 puan artarak 2015'te yüzde 51,3'e çıktığını ifade etti. Ağbal, iş gücüne katılım oranının artmasında özellikle kadınların iş gücüne katılımındaki artışın etkili olduğunu belirterek, 2010'a kıyasla kadınların iş gücüne katılım oranının 3,9 puan, erkeklerin iş gücüne katılım oranının ise 0,8 puan arttığını bildirdi. Bakan Ağbal, "İşsizlik verilerine baktığımızda da işsizlik oranlarında bir önceki yılla mukayese ettiğimizde olumlu bir gelişmenin ortaya çıktığını görüyoruz. Manşet işsizlik oranı dediğimiz oran yüzde 11,3'ten yüzde 11,1'e gerilemiştir. Mevsimsellikten arındırılmış işsizlik oranına bakıldığında da söz konusu oran yüzde 10,3'ten yüzde 10,1'e gelmiştir. İş gücüne katılma oranı da yüzde 50'den yüzde 50,7'ye gitmiştir. Büyümede yakalanan ivme işsizlik oranlarını aşağıya çeken önemli bir faktördür. TÜİK'in açıkladığı son veriler de bunu teyit etmektedir." diye konuştu. 'CARİ AÇIĞIN DAHA DA AŞAĞIYA GELMESİNİ BEKLİYORUZ' Bakan Ağbal, ödemeler dengesinde yaşanan iyileşmenin de devam ettiğine dikkati çekerek, 2015 sonunda 32,1 milyar dolar olan cari açığın 2016 Şubat itibarıyla 12 aylık bazda 30,5 milyar dolara gerilediğini ve cari açıkta 2010 Ağustos ayından bu yana en düşük seviyenin görüldüğünü hatırlattı. Enerji fiyatlarında yaşanan gerilemeye bağlı olarak önümüzdeki dönemde cari açığın daha da aşağıya gelmesini beklediklerini ifade eden Ağbal, "Cari açığın finansmanına bakıldığında kısa vadeli sermaye girişleri ve portföy yatırımlarında 2016 yılı şubat ayında 12 aylık bazda 12,1 milyar dolar çıkış yaşanırken, bu rakam 2015 yılında 15,7 milyar dolardı. Doğrudan yatırım girişleri ve uzun vadeli sermaye girişlerinde 50,2 milyar dolarlık giriş yaşandığını görüyoruz. Bu rakam geçen sene 53,5 milyar dolardı." dedi. Ağbal, risk iştahına bağlı olarak son dönemde gelişmekte olan ülke piyasalarının fon girişlerinin devam ettiğinin altını çizerek, buna paralel olarak Türkiye'de de şubat ayında 1,1 milyar dolarlık net portföy girişinin olduğunu gördüklerini söyledi. Şubat ayının başından itibaren hem küresel hem de Türkiye ekonomisine ilişkin yaşanan olumlu gelişmelerin piyasalarda iyimser bir havanın gelişmesine neden olduğunu anlatan Ağbal, şunları kaydetti: "10 Şubat'tan itibaren BIST-100 endeksi yüzde 19,7'lik artış göstermiştir. Finansal risk ölçütü olan CDS (Credit Default Swap - Kredi Risk Primi) oranı 34,58 puan, 10 yıllık tahvil/faiz oranı ise 102 baz puan düşmüştür. Hisse senedi ve tahvil bono piyasalarında yabancı yatırımcılar net satıcı konumundayken net alıcı konumuna geçmiştir. Bütün bu gelişmeler, hem ekonomik büyüme hem işsizlik oranlarında aşağıya gelen trend, hem cari işlemler dengesindeki iyileşme, enflasyon rakamlarında beklentileri olumluya gönderen gelişmeler hep birlikte Türkiye ekonomisinin 2016 yılında beklentilere uygun bir şekilde performans göstereceğini ortaya koymaktadır." Taşeron işçilerin kamuya alınmasına ilişkin bir soru üzerine Ağbal, Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun taşeron işçilerle ilgili açıklamasının ardından kendisinin de teknik detayları kamuoyuyla paylaştığını hatırlattı. Sendika, sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve çalışanlarla istişarelerin devam ettiğini anlatan Ağbal, bazı sendikaların kendilerinin de bir çalışma yapmak istediklerini dile getirdi. Ağbal, sendikaların çalışmalarını en kısa zamanda Maliye Bakanlığı ile paylaşacaklarını bildirerek, gerekli istişareler yapıldıktan sonra nihai haline getirecekleri düzenlemeyi Bakanlar Kuruluna sunacağını ifade etti. 'TAŞERON KONUSUNDA FARKLI BAKIŞ AÇIMIZ YOK' Özel sözleşmeli personel pozisyonunun ihdası, geleceğe dönük yeni bir sistem kurulması ve mevcut çalışanların yeni sisteme geçişiyle ilgili yaklaşımlarının hala geçerli olduğunu kaydeden Ağbal, "Özellikle geçiş sürecinde aranacak koşullar, geçişin yöntemi... Bu konularda çalışmaya devam ediyoruz ama şu ana kadar, ilk başta yapmış olduğumuz açıklamaların dışında herhangi bir şekilde yeni bir değerlendirme, konuyla ilgili farklı bir bakış açımız yok." diye konuştu. Düzenlemeden yararlanacakların halen taşeron firmalarda çalıştıklarını belirten Ağbal, bu kişileri yeni geliştirdikleri istihdam modeli üzerinden kamuya alacaklarının altını çizdi. Memur için aranan şartları, bu kişiler için de arayacaklarını kaydeden Ağbal, sınav uygulamasının da geçiş sürecinin önemli bileşenlerinden olduğunu dile getirdi. Taşeron işçilerle ilgili düzenlemenin Maliye Bakanlığının tek başına yaptığı bir çalışma olmadığını vurgulayan Ağbal, baştan itibaren ilgili bütün bakanlıklarla ortak çalıştıklarını söyledi. Bir soru üzerine Ağbal, kamuda imtiyazlı bir şirket kurularak personeli bu imtiyazlı şirkete işçi statüsünde aktarma konusunda teklifler bulunduğunu belirterek, kamu çalışanları açısından böyle bir geçişin olmasındansa, çalıştıkları kamu kurumunun personeli olmasını sağlayacak bir düzenlemenin daha doğru olduğunu ifade etti. Ağbal, teklif konusunda bilgi sahibi olduklarını kaydederek, şu değerlendirmelerde bulundu: "Hak-İş Konfederasyonuyla zaman zaman görüşüyoruz. Kendilerinin bu konuyla ilgili teklif ve önerileri olduğunu söylediler. İnşallah, kendilerinden de bu çalışmaları bekliyoruz. Önemli olan şu anda taşeron firmada çalışan arkadaşlarımız en sağlıklı şekilde kamuya geçebilsinler. Geçtikten sonra hem hizmet alanların beklentilerini karşılayacak hem de kendileri açısından daha olumlu, daha rahat bir çalışma ortamı olsun istiyoruz. O yüzden bizim önerdiğimiz sistemin gerçekten rasyonel, hem çalışan için hem kamu kurumları hem de hizmet alan açısından iyi bir çözüm olduğunu düşünüyoruz." 'SOSYAL GÜVENLİK DENGESİ ÖNGÖRÜLER DAHİLİNDE' Ağbal, yılın üç ayında gider kalemleri arasında yer alan cari transferler ve personel giderlerinde artış olduğunu anlatarak, özellikle cari transferler arasındaki dikkati çekici kalemin sosyal güvenlik olduğunu dile getirdi. Sosyal güvenlik kalemindeki artışın dönemsel olduğuna işaret eden Ağbal, "Sosyal Güvenlik Kurumunun (SGK) finansman ihtiyacına bağlı olarak bazı aylarda daha fazla kaynak aktarırken, bazı aylarda daha az kaynak aktarıyoruz. Mart ayı, sosyal güvenlik açık finansmanı için daha fazla kaynak aktardığımız bir ay olmuştur. Yoksa 2016 yılına ilişkin sosyal güvenlik dengesinde herhangi bir şekilde bütçe öngörülerimizin dışında bir gelişme söz konusu değil." değerlendirmesinde bulundu. Ağbal, ocak-mart döneminde ortaya çıkan enflasyon gelişmelerinin personel giderleri ve emekli maaş ödemelerinde harcamaları yukarı çekecek bir gelişme içermediğini kaydetti. Seçim döneminde personelin özlük haklarına dönük olarak, hem genel hem de bazı kamu personeli grupları itibarıyla artışlar yaptıklarını anlatan Ağbal, bütçe sonuçlarının yaptıkları düzenlemeler ve personel giderlerine ilişkin yıl sonu gerçekleşme beklentileriyle uyumlu olduğunu kaydetti. 'ÖZELLEŞTİRMEDE HEDEF RAHATLIKLA YAKALANACAK' Özelleştirme gelirlerine dair bir soruyu da yanıtlayan Ağbal, ocak-mart döneminde 6,1 milyar lira özelleştirme geliri elde edildiğini söyledi. Söz konusu dönemde yeni bir özelleştirme ihalesi yapılmadığının altını çizen Ağbal, "Bu dönemde Özelleştirme Yüksek Kurulu tarafından onaylanan yeni özelleştirmeler vardır ama ilk üç ayda gerçekleşen özelleştirme gelirleri 2015 yılında elde edilen özelleştirme gelirleri ile geçmişten gelen özelleştirmelerin taksit ödemelerine ilişkindir. Dolayısıyla biz 2016 yılında özelleştirme gelirlerine ilişkin bütçemizde öngördüğümüz yaklaşık 10 milyar lirayı aşan hedefin de rahatlıkla yakalanacağını görüyoruz." ifadelerini kullandı. 'İŞVERENLERİMİZ İSTİHDAMI DAHA DA ARTIRMALI' Bir başka soruyu yanıtlarken Ağbal, asgari ücret artışının istihdamda azalmaya neden olduğu konusunda, ellerinde yeterince veri bulunduğu hususunda emin olmadığını söyledi. İşsizlik göstergelerinin istihdamdaki artışı teyit ettiğini kaydeden Ağbal, hükümet olarak asgari ücrette yüzde 30 artış yaptıklarını, bu artışın işverene maliyetinin önemli bir kısmının karşılanmasına ilişkin yasal düzenlemeyi hayata geçirdiklerini anımsattı. Bu kapsamda çalışan başına aylık 100 lira destek öngördüklerini vurgulayan Ağbal, "İşverenlerimizin de devletin bu teşvikini dikkate almak suretiyle istihdamı daha da artırmaları gerektiğini düşünüyorum." şeklinde konuştu. 'YURT DIŞI ÇIKIŞ HARCININ ARTIRILMASI KONUSUNDA ÇALIŞMAMIZ YOK' Yurt dışı çıkış harcının artırılması yönünde kendilerine ulaşan tekliflerin hatırlatılması üzerine Ağbal, bu teklifin İstanbul'daki bir toplantıda geldiğini anlattı. Teklif sahiplerinin temel yaklaşımının yurt içi turizm hareketliliğinin artırılması olduğunu belirten Ağbal, "Şu anda turizm sektöründe yaşananlar konusunda hükümet olarak çok hassasız. Sayın Başbakanımız kapsamlı bir eylem planını açıkladı. Biz bunu uygulamaya koyduk. Özellikle ecrimisil ve kira ödemelerinin ertelenmesi konusunda da yasal düzenleme Meclis'ten geçti. Dolayısıyla burada da bir iyileştirme olacak." ifadelerini kullandı. Ağbal, turizm sektöründe ortaya çıkabilecek yeni gelişmeler karşısında da gereken tedbirleri alacaklarını kaydederek, yurt dışı harcı konusunda herhangi bir çalışma yürütmediklerini bildirdi. Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) Başkanı Mehmet Selim Bağlı'nın sağlık harcamaları konusundaki açıklamalarını da değerlendiren Ağbal, sağlık harcamalarında çok hassas olduklarını söyledi. Sağlık harcamaları konusunda zaman zaman gündeme gelen hadiselerin üzerine gidildiğini belirten Ağbal, şöyle devam etti: "SGK Başkanımız anladığım kadarıyla sağlık harcamalarına ilişkin olarak yapılan suistimallere işaret etmek, bu konuda toplumsal farkındalık oluşturmak ve sağlık hizmeti alan vatandaşlar olarak bizleri, bu konuda daha dikkatli olmaya davet etmek için bir uyarı yapmış. Dolayısıyla bu konularda SGK'nın gerek denetim kapasitesinin artırılması gerekse özel sağlık kuruluşlarında yapılan sağlık hizmeti sunumlarında muhtemel risklerin takip edilmesi noktasında çalışmalar devam ediyor."
HABER YORUMLARI
  1. Henüz yorum yapılmamış.
    İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.