Konya
°C
Yeni Meram

BUGÜN MÜBAREK GÜN CUMA

BUGÜN MÜBAREK GÜN CUMA-Muammer Bağcı-Yeni Meram Gazetesi

A+
A-
30.03.2018 10:29
0
8310
ABONE OL
Kahraman ordumuz savaşta destan yazıyor. Yüzde 99’u Müslüman olan Yüce Türk Ulusunun halkı birlik ve beraberlik noktasında birleşerek İslam’da Cihad ve şehit konusunda ayağa kalktı. Bir asır evvelde Çanakkale Savaşı’nda da şimdiki gibi aynısını yaptı, yedi düvele karşı muazzam bir zafer kazanmıştı. Eski savaşlarla yeni savaşlar bir değil. İkisinin arasında muazzam farklar vardır. Benim babam Çanakkale Savaşı’nda yaralanmış. Malul gazi geceleri evimizde mahalle halkına Çanakkale Savaşı’nı anlatırdı. Ben de çay servisi yapardım. Sabaha kadar anlatır, ezan okuyunca beraberce namaza giderlerdi. Yedi yıl Çanakkale Savaşı’nda savaşmış, yaralanmış, vücudunda da şarapnel parçaları vardı. 1971 yılında hakkın rahmetine kavuştu, ruhu şad olsun. Dul kız kardeşlerim malul maaşını alırlar. Babam Çanakkale Savaşı’nın ince noktalarını, süngüyü anlatırdı. “Siperde iki kişiydik el bombalarını karşılıklı atardık. Karşı taraf uzun bir sopaya ayna takmış, bizim siperin içini görmek ve el bombasını atmak istedi. Aynaya vurduk, parçalandı, çevirdik gafil olduk. Aynı aynadan birini daha kaldırdı, arka arkaya iki el bombası daha attı yanımdaki arkadaşın kafatası parçalandı. Benim de çenem ve diğer yerlerim yara aldı. Çanakkale Hastanesi’nde 6 ay yattım” diye kısa bir anısını cemaate anlatırdı. Cemaat de pür dikkatle dinlerdi. Şerefli ve Yüce Dinimiz savaş ve cihat şehitleri hakkında bakın neler söylüyor: İslam tevhid sancağını yeryüzünde dalgalandırmak, dinimizi, imanımızı, vatan ve mukaddesatımızı korumak için cihad etmeyi, savaşmayı Müslümanlara farz kılmıştır. Bu sebeple kalbinde Allah’a inanmanın heyecanını duyan, gönlünde vatan ve mukaddesat sevgisi taşıyan, hürriyet, fazilet, barış ve insanlık dini olan İslam’ı kabul etmenin şerefine eren her Müslüman gerektiği an canı ile malı ile savaşacak ve bunu en mukaddes bir vazife bilecektir. Müslüman yeryüzünde hiçbir kuvvetin kendisini dininden, vatanından, hakkı açıklamaktan geri koyma tehlikesi kalmayınca ve Allah’ın dini en üstün oluncaya kadar durmadan cihad edecektir. Bu her Müslüman için kaçınılmaz bir vazifedir. Yüce Allah Kuran-ı Kerim’de şöyle buyuruyor: “Yeryüzünde bir fitne kalmayıncaya ve din tamamiyle Allah’ın oluncaya kadar onlarla savaşın. “(Enfal Suresi39-Bakara Suresi193) “Ey Müminler sizler gerek hafif gerek ağırlıklı olarak elbirlik savaşa çıkın. Allah yolunda mallarınızla, canlarınızla cihad edin. Eğer bilirseniz, bu sizin için çok hayırlıdır.” (Tevbe Suresi41) Yüce Allah’ımızın bu Rabbani emirlerini alan hiçbir Müslüman, dini için, imanı için, vatan ve mukaddesatı için Allah yolunda savaşmaktan geri duramaz. Yer yerinden oynasa, denizler kaynasa, semalar çökse, fırtınalar kopsa, yıldırımlar yağsa, volkanlar fışkırıp kudursa, yıldızlar ateş barutu halinde dökülse de, yine o bütün arzusu ile savaşa koşar. Allah’ın verdiği canı ve malı yine Allah’a teslim etmenin manevi zevkine erer. Bilir ki O; “Şüphesiz Allah, müminlerin canlarını ve mallarını cennet mukabilinde satın almıştır.” (Tevbe Suresi111) hükmü bir mümin için nimet ve şereflerin en büyüğüdür. Şehitlik ve gaziliğin ruhuna eremeyen Müslüman bir millet, aşağılık çukuruna yuvarlanıp el etek öpmeye, düşmanlarının esareti altında inlemeye ve yıkılıp yok olmaya mecburdur. O halde bir milleti ayakta tutan en güçlü unsur, “ölürsem şehit, kalırsam gazi” idealine imandır. O halde eğer kahraman ecdadımızın, mübarek kanlarıyla yoğurarak bizlere emanet ettiği şu azizi toprakların düşman karargahı olmasını istemiyorsak, bu mukaddes vatanın paramparça edilmesini, Tevhid imanını haykıran şu ulu camilerin yıkılmasını, ezanların susmasını, kandillerin sönmesini, düşman süngülerinin haremimize girmesini, namusumuza dokunmasını istemiyorsak ki, buna razı olabilecek bir vicdan, bunu kabul edecek bir gönül, buna boyun eğebilecek bir Müslüman düşünülemez. O halde kendimize gelelim. Bize Müslüman’dan başkasının dost ve yardımcı olamayacağını bilelim. Dinimiz, vatan ve istiklalimiz için, malımız ve canımızla mücadele etmeye hazır olalım. Barışta ve savaşta silahlı kuvvetlerimize bütün gücümüzle yardımcı olalım. Şehitlik ve gaziliğin mukaddes ruhuna erelim. Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün şu sözünü de unutmayalım: “Yurtta sulh, cihanda sulh”
HABER YORUMLARI
  1. Henüz yorum yapılmamış.
    İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.