Bu yumruk , demokrasiye atıldı.
Bu yumruk, adalete atıldı.
Bu yumruk, Türk Milleti’nin özgür iradesine atıldı.
Bu yumruk , çocuğunu askere gönderen, bedelli ödemeyerek , vatani göreve gitmesini sağlayan gerçek vatanseverlere atıldı.
Bu yumruk; zarafet, nezaket, kibarlık, asalet içinde seçimi yürüten, rakiplerini aşağılamadan, terörist, PKK’lı, zillet, topal ördek demeden efendice konuşan siyasilere atıldı.
Bu yumruk ile göz dağı verildi.
Bu yumruk ile seçmene ihtar çekildi.
Bu yumruk ile açık açık ‘ Menemen, Madımak, Kahraman Maraş’ olayları hatırlatılarak, kimsenin can güvenliğinin olamayacağı mesajı verildi.
Bu yumruk, sadece siyasi bir lidere değil de sade bir Türk vatandaşına da atılsa ve suçlu salıverilse yine aynı tepkiyi verirdik.
Halkın seçtiklerine, beğenmeseniz de saygı göstermek zorundayız.
Bunların altında yatan en büyük etken ; hala kendisini padişahlık aşkından kurtaramayan, kula kul olmaktan kendini kurtaramayan , okumayan, aydınlanamayan , aydınlatılamayan bu insanlara, aydınım diye gezenlerin ‘ ULUSAL EGEMENLİK ‘ruhunu anlatamadıklarından kaynaklanıyor.
23 Nisan 1920 ; Millet iradesinin, tek adamdan alınarak , Türk Milleti’ne verildiği gündür.
Ama , ülkesini ‘ İNGİLİZ, İTALYAN, FRANSIZ, YUNAN’ devletlerine’ Mondros Ateş-Kes Antlaşması’ ile teslim eden padişahın, egemenliğine son verme günü olarak kabul eden aymazların , Türk düşmanlarının, yıllardır beyinlere kazıdığı bu görüş,, demokrasiyi içlerine sindiremeyenlerin kışkırttıkları bu zavallılara yaptırdıkları, benim yaşımda olanlara asla yabancı gelmedi.
Tıpkı 1950- 1960 yıllarında İsmet İnönü’nün başına atılan taş , İsmet İnönü için bazı şehirlere girme yasağı konması , ölmeden cenaze namazları düzenlenmesi...!
1920 ‘ yıllarında , dünya devletlerine baktığımızda ve onları yöneten liderlerin sonuna baktığımızda millet egemenliğini yok sayarak’ TEK ADAM’ egemenliği ile ülkelerinde yaptıkları tahribatı ve sonlarını okuyabiliriz.
Almanya-Hitler
İtalya-Mussolini
İspanya-Franco
Portekiz-Salazar
Rusya- Satalin
Türkiye ‘de ise halk egemenliğine ilk adım atılıyordu hem de ülke işgal edilirken .
Çanakkale Savaşları’nı Mustafa Kemal Atatürksüz kutlamayı alışkanlık haline getirenlere, Ulusal Bayramlar’da cadde ve sokakları bayraklarla, Atatürk resimleriyle ve beyinleri aydınlatan veciz sözleriyle donatmaktan korkanlara , Ulusal Bayramlarda fener alayları düzenlemeyen, ulusal duygulardan yoksun bu davranışları ile milletin Milli Bayramlar’da birlik ve beraberlik içinde olmasını engelleyerek, asıl terör örgütlerine, demokrasiden uzaklaşmamızı isteyen dış güçlere, yardım ettiklerini fark edemeyen aymazlara ithaf ediyorum.
Asıl korkmanız gereken, asıl çekinmeniz gereken işte 23 Nisan 1920 yılında’ EGEMENLİK KAYITSIZ ŞARTSIZ MİLLETİNDİR ‘ diyerek milli iradeyi Türk Milletine vererek, tam 600 sene Osmanlı hanedanında olan ,tek bir ailede olan egemenliği , Türk Milleti’ne veren Gazi Mustafa Kemal Atatürk ‘ü sizlerden saklayan, onsuz afişler hazırlayan ,’ ULUSAL EGEMENLİK BAYRAMIMIZI ‘ Çocuk bayramı şovuna çevirerek millet egemenliği’nin önemini unutturan zihniyetlerdir.
Asıl irdelemeniz gereken :
Andımızın neden kaldırıldığı?
Ulusal Bayramlardaki o muhteşem gösterilerin neden kaldırıldığı?
Bir ara’ TC’ ibaresinin neden yok edilmeye çalışıldığı?
Açılım saçmalığı ile dağdan şehire indirilen teröristler nedeniyle, kaç kınalı kuzumuzun feda edildiği?
Akil adamların Anadolu’ya acaba ‘APO AFFEDİLEBİLİR Mİ ?’diye mi gönderilip, sonra da tepki çekince bu adamların bir anda sahadan çekildiğini neden irdelemiyorsunuz ?
O yumruğu atan adama , yumruk attığı kişinin oğlunu askere gönderdiğini ve asla ‘BEDELLİ ÖDEMEDİĞİNİN’ anlatılmadığını düşündünüz mü?
Ulusal Marşlarımız’a ne oldu? Bu marşlara ancak vatanımızı işgal eden Yunan, İtalyan, Fransız, İngiliz, ABD ile imparatorluğu Atatürk tarafından yok edilen Rum –Pontus karşı çıkar. Bunu hiç irdelediniz mi?
Eğitim neden paralı? Sağlık neden gittikçe paralıya , özel sağlık sigortası neden zorunluya dönüşmeye başladı ? Bunu da düşündünüz mü?
23 Nisan, tek adam egemenliğinden çıkan bir ulusun, kendi kimliğini kazandığı gündür.
Kiremitleri okulun çatısından, gaz lambaları kahvehaneden alınan . Sıraları , sobası, okuldan sağlanan. Her sancaktan halkın onay verdiği seçilmiş vekillerle zorlukla toplanan bir mecliste , kelle koltukta, her an düşman işgali tehlikesi ile ilan edilen bu günü unutmamamız , unutanlara hatırlatmamız gerekiyor.
Sırça Köşklerinde ve altın kakmalı koltuklarında oturanlar, işte o günlerde tüm zorlukları aşarak meclisi açanların , Türkiye Cumhuriyeti’nin miras yedileridir.
Dünya yüzünde asla bir örneği yoktur ki; Bir millet, kendi egemenliğini uzun , zorlu ve tehlikeli bir uğraştan sonra kazandıran ve şu anda nefes aldığı , özgürce ibadetini yaptığı, zenginliğini kazandığı ve kralları bile imrendirecek servetler yaptığı bir vatanı veren özel bir kahramana, kendi kahramanına düşman olsun!
Başımıza gelen, getirilen her felakette elinizi vicdanınıza koyun ve vefasızlığı, nankörlüğü düşünün.
Kurtuluş Savşı kahramanları, şehitleri, gazileri, komutanları ile , son anına kadar Atatürk ‘ün gerçekleştirdiği , her devrimi destekleye Lozan Kahramanı, 2. Dünya Savaşı’ndaki ateş çemberinden , kimsenin burnu kanamadan bizleri çıkaran ve seçimleri kaybeden hazımsız siyasilere örnek olarak, kaybedeceğini bile bile Türkiye Cumhuriyeti’nde yeni bir çığır açarak ‘DEMOKRASİYE ‘ geçiren İsmet İnönü ile Gazi Mustafa Kemal Atatürk ile herkes helalleşmeli.
İşte bu yumruk aslında barış ve kardeşlik içinde yaşaması gereken bir millete , kaybetmeyi bilmeyen, içine sindiremeyenlerin , attığı bir yumruktur.
Serbest bırakılmasına şaşmadım!
Yüzlerce çocuğa tecavüz edildi.
Yüzlerce kediye ve köpeğe tecavüz edildi.
Kadınlara tecavüz edildi.
Gençlere , erkek çocuklarına tecavüz edildi.
Hayvanlara ; belediyeler ve şahıslar , olmadık işkenceleri yaptılar ve yapmaya devam ediyorlar !
Sonuç ?
İşte vatanını kurtaran bir kahramanı yok sayan zihniyetler ,yukarıdaki olayları sadece izlerler . Bu nedenle de hiç şaşırmadım !
ATATÜRK :
‘Biz cahil dediğimiz zaman , mektepte okumamış olanları kastetmiyoruz .Kastettiğimiz ilmi, hakikati bilmektir.Toplumun düşmanı cehalettir. En büyük savaş , cehalete karşı yapılan savaştır.’
İmam-ı Azam ne demiş?
‘Cahille yaptığım tüm tartışmaları kaybettim .’