Konya
°C
Yeni Meram
04.11.2015 03:58

Boşanmalar artıyor

Boşanma oranı ne yazık ki her geçen yıl biraz daha artıyor. Türkiye İstatistik Kurumu’nun verileri de bu durumu teyit ediyor. Gelin kaynana problemi ve bilinçli kullanılmayan sosyal medya, boşanmaya sebep olan faktörlerin başında geliyor

A+
A-
04.11.2015 03:58
04.11.2015 04:07
0
2434
ABONE OL
Türkiye İstatistik Kurumu’nun verilerine göre 2014’te evlenen çiftlerin sayısı bir önceki yıla göre yüzde 0,1 azalarak 599 bin 704 oldu. Boşanan çiftlerin sayısı ise yüzde 4,5 artarak 130 bin 913'e yükseldi. İstatistiklere göre 2014 yılındaki boşanmaların yüzde 39,6'sı evliliğin ilk 5 yılında, yüzde 21,8'i ise evliliğin 6-10 yılı içinde gerçekleşti. Ortalama ilk evlenme yaşı, 2014 yılında erkekler için 26,9, kadınlar için 23,7 oldu. Boşanma hızının en yüksek olduğu il, binde 2,87 ile Antalya oldu. Antalya’yı binde 2,72 ile İzmir, binde 2,53 ile Muğla izledi. Boşanma hızının en düşük olduğu il ise binde 0,11 ile Hakkari oldu. Hakkari’yi binde 0,21 ile Şırnak, binde 0,22 ile Bitlis izledi. GELİN – KAYNANA PROBLEMİ YAŞANIYOR Boşanma oranının artmasından Adalet Bakanlığının da şikayetçi olduğunu belirten Aile Danışmanı Nazlı Çalışkan, ayrılmak isteyen eşlerin adliyeye müracaat ettiğini, en küçük tartışmalarda dahi çiftlerin hemen dilekçe verebildiğini söyledi.  Kendi aralarında herhangi bir sorun yaşamayan çiftlerin, ailelerin devreye girmesiyle problem yaşayabildiğini vurgulayan Çalışkan, “sadece erkeklerin ailesi değil, kızların aileleri de evlilikleri yönetme çabası içerisindeler. Araba örneğini verecek olursak herkes direksiyondan asılırsa kaza kaçınılmaz olur. Herkes evliliğe müdahale edince evlilikler boşanmaya doğru gidiyor. Çiftler, eşi haklı olsa dahi üstünlük kurmak için çabalıyor. Danışmanlık için gelenler, eşlerinin iyi yönlerini burada fark ediyor. Eşler arasındaki esas problem, iletişimsizlik. Çiftler, birbirlerini anlamak istemiyor, eşinin değerli olduğunu hissettirmiyor. ‘Ben üstünüm’ düşüncesi yerine ‘sen değerlisin’ düşüncesi hakim olsa evlilikler daha güzel ilerleyecek. Bu nedenle iletişimde doğru dili kullanmıyoruz. Sürekli savunmaların olduğu bir dil kullanıyoruz” diye konuştu. bosanmalar-artiyor-2 “KÜLTÜR FARKLILIĞI, ÇATIŞMAYA SEBEP OLUYOR” İnancı bütün olan bir kişinin kolay kolay boşanmadığını, kültür farklılığının çatışmaya sebep olabildiğini ancak kültürleri çok farklı olup da çok mutlu olan çiftlere de rastladıklarını anlatan Çalışkan, “eşine saygı duyan birisi, evliliğinde sorun yaşamıyor. 30 yaş üstü evliliklerde boşanma daha çok görülüyor. Bunun nedeni, insanlarda artık kişilik belirmiştir, onu öyle kabul edip saygı duymak yerine onu kendimize göre değiştirmeye çalışıyoruz. Bu nedenle de çatışma başlıyor. Konya da artık boşanmaları kabul eden bir toplum haline dönüştü. Bu durum dezavantaj sayılabilir. Kişiler, yadırganmayacağını düşündüğü için boşanmayı tercih edebiliyor. Konya hem Batılaşıyor hem de kültürüne bağlı bir şehir. Çocuklara ‘ayrıl bitsin, sana başka eş mi yok’ şeklindeki düşünceler de oluşmaya başladı. İkinci evlilik daha zor, daha çok fedakarlık ister. Boşanmaya karar vermeden önce her çarenin denenmesi gerekir. Tarafsız kişilerden yardım alınabilir. Çünkü çiftler bazen incir çekirdeğini doldurmayacak sebeplerden dolayı boşanabiliyor. Bir süre sonra birbirlerini özlüyor ve aynı kişiyle tekrar evlenebiliyor” dedi. bosanmalar-artiyor-3 SOSYAL MEDYAYA DİKKAT! Facebook, twitter, instagram gibi sosyal medyanın aldatmayı en çok artıran sebepler arasında yer aldığını vurgulayan Nazlı Çalışkan, “eşler, evliliklerinde en küçük bir huzursuzluk yaşadığında sosyal medyada dertleşebilecekleri kadın ya da erkeği bulabiliyor. İnsanlar orada huzur bulduklarında, kendilerini orada değerli hissettiklerinde eşlerinden daha çok soğuyor. Eskiden böyle bir durum söz konusu değildi ve eşler sorunlarını çözmek için çabalıyordu. Şimdi ise ‘sen olmazsan beni dinleyen, beni anlayan var’ modunda yaşıyoruz. Sosyal medya ve teknoloji bilinçli kullanılmalı. Bu konuda ailelere önemli görevler düşüyor. Çünkü çocuklar anne ve babasını model alır. Aileler, telefonu elinden düşürmezse, televizyonun başından kalkmazsa çocuklar da onlara benzer. Çocuğun tamamen serbest bırakılması doğru bir düşünce değil. Baskıcı, otoriter tutumun da zararı var. Çocuğa, hayatı boyunca yaşam koçluğu yapabilecek anne - baba modeli tercih edilmeli. Zorluklarla mücadele etmesini öğrenmeyenler, evliliklerinde de mücadeleci olamıyor. Danışmanlığı yaptığımız evliliklerin yüzde 99’unun kurtulduğunu görüyoruz. Keşke dememek için gerekeni yapmalıyız” ifadelerini kullandı. Adem SERİN
HABER YORUMLARI
  1. Henüz yorum yapılmamış.
    İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.