Bir Şeb-i Arus daha geçti!

Devlet erkânının katılamadığı ŞebiArus törenleri yine vasat olmaktan öteye gidemedi. Rutin bir çerçeve içinde kalınma ısrarı, program içeriğinin zenginleştirilmesi yönünde müspet adımların her defasında bir sonraki yıla taşınma laflarının arasında, 743. Vuslat gecesinde yine vuslata erilemedi. 17 Aralık günü, soğuğa rağmen, Konya otelleri, caddeleri, hediyelik eşyacılar oldukça hareketliydi. Bu manzara ileri gelenler ve şehri yönetenlerce görülmeliydi. Görülmeliydi denilse de, hemen her yıl bu manzara ve benzerlerini görüyorlar lakin bu manzaradan ileriye dönük bir beyin jimnastiği yapmak istenmiyor! Bu iyice belli! Yüzleri yakan soğuğa rağmen Mevlana civarını dolduran insanlar, anlayana şunu demek istiyorlar; Şu programları zenginleştirin, hareketlendirin, insan kalabalıklarını, izdihamı siz asıl o zaman görün! Alternatif Şeb-i Arusları gölgede bırakacak hamleler ve girişimler başlatılamadıktan sonra! Bu işin merkezi Konya’dır, bu şehirden başka bir yerde yapılması abesle iştigal etmekten başka bir şey değildir dedirtemedikten sonra! Çarpıcı ve merak uyandırıcı yenilikler, yeni programlar yapamadıktan sonra! Aralık ayında hüsran yaşamaya devam edilir! Alternatif ŞebiAruslara neden rağbet çok? Çünkü; Sizi gölgede bırakıyor! Size fark atıyor! Sizin yaratamadığınız farklılığı yaratıyor! Program öyle olmaz böyle olur dedirtiyor! İşin en kötüsü ne biliyor musunuz? Konya  artık bu işi yapamıyor kanaatinin oluşmasına meydan veriliyor! 2007 yılı ve devamında Konya’nın eline geçen fırsatlar keşke tam olarak değerlendirilebilseydi. 7-17 Aralık arası bu şehrin her köşesini, bucağını, sokağını, caddesini işin içine katıp, vuslat törenlerini hem bütün bir şehre yaşatmak, hemde şehirde yaşayan insanları bu işin içine katmak gibi bir imkandan bu şehri devamlı mahrum bıraktınız! Konya’ya canlı bir şehir! Yaşayan bir şehir! Hareket kabiliyeti olan, bu şehirde yaşayanların hep birlikte bir iş yapma performansı oldukça yüksek olan bir şehir. Bu yıl rutin dışına çıkan tek farklılık İl Kültür ve Turizm Müdürlüğünün  şehirde bir vuslat töreninin var olduğunu, yaşandığını ispat eden ve şehrin hemen her yerinde ve köşesinde görülebilen  afişleriydi.Biz bu şehirde böyle bir manzarayı bile özlemiştik! Şehrimizin sevgili yöneticileri; Bir ve beraber olunduğunda, bu şehrin neler yapabileceğiniözellikle 15 Temmuz  ve sonrası günlerde gördünüz, yaşadınız. Alternatif Şeb-i Aruslarbu şehrin hicran yarası. Açmazı, çözümlenmesi gereken en acil konularından bir tanesi. İşte onun içindir ki, Konya,744. Vuslat törenleri için hemen hazırlığa başlamalıdır. Yıllardır dillerden düşmeyen, ancak lafta kalan, laftan öteye gidemeyen, programları yıla yaymayı, yılın neredeyse her ayını Konya için bayram günü,festival günü, düğün günü haline getirmenin çareleri aranmalıdır. Ve mutlaka 17 Aralık gününü ŞebiArus’a tahsis edilen ve o günde tek programın, tek icranın Şeb-i Arus olmasına özen gösterilmelidir. Değilse, altenatifŞebiArusların önüne geçilmesi, engel olunması mümkün olamayacak gibi gözüküyor! Yıllardan beri inatla üzerinde ısrar edilen, rutinleştikçe, alternatif Şeb-iArusların artmasına sebep olan mevcut program sil baştan yeniden hayata geçirilmek için çalışmalara başlanılmalıdır. Konya bu işi yaparken el ele verebilmeli, gerekirse ülke çapında konunun uzmanlarından destek alabilmeli, şehrin dinamiklerini bir araya getirebilmeli, bu konuda söyleyecek bir şeyi olanları mutlaka dinlemelidir, Bir sonra ki 17 Aralık’a kadar bu şehrin önünde bir yıllık oldukça yeterli bir süre var! Bu süre az bir süre değil! Bu işin adına “Mevlana Seferberliği” diyebilirsiniz. “ Gönül ve Hoşgörü Seferberliği” diyebilirsiniz. Şeb-i Arus meselesi, sen-ben meselesi olmaktan çıkmış, Konya’nın meselesi olmuştur. Bu işin lokomotifi olduğu düşüncesinde olanlar, şehrin dinamiklerini yanlarına almadıklarından, kimsenin fikirlerini ve görüşlerini dinlemediklerinden bugün gelinen durum içler acısıdır. Konya vasat programların, vasat icraların, vasat olarak anılmaların şehri olamaz! Temcit pilavı gibi, her defasında ısıtılıp-ısıtılıp şehrin ve gelen ziyaretçilerin önüne konan şey, artık bu şehrin yüzünü ağartmıyor! Şehrin yüzünü güldürmüyor! Alternatif Şeb-i Arusların var olmasına ve artmasına sebep olunduğu bir türlü düşünülemiyor! Bunu anlamamakta ısrar edenlerin haleti ruhiyesi ise şehri kara kara düşündürüyor! Konya öncelikle, ŞebiArus Konya’ya aittir, Konya’dan başka hiçbir şehirde, bu huşuyu, bu manevi atmosferi yaşayamazsınız demeli ve bu sözünün arkasında kamuoyuyla, siyasileriyle, lobileriyle, Odalarıyla, STK’larıyla ve basınıyla kale gibi durabilmelidir. Bir Şeb-i Arus daha geçti sevgili okurlar. Anlayana, “sivrisinek saz, anlamayana davul zurna az” babından bir gece ve program dizisi olarak geçti gitti. Bundan sonra daha iyi olur, daha iyisi olur diyelim de, öyle olsun inşallah!