Konya
°C
Yeni Meram

'Bir nefes sıhhat gibi'

'Bir nefes sıhhat gibi'-Rıdvan Bülbül-Yeni Meram Gazetesi

A+
A-
15.03.2017 10:23
0
9316
ABONE OL
     “BİR NEFES  SIHHAT GİBİ.” Hz. Muhammet  buyuruyor ki; ■ İki nimet vardır ki, insanların çoğu onların kıymetini hakkıyla takdir edemezler: onlardan biri sıhhat, diğeri de boş vakittir. Muhibbi  imzasıyla şiirler yazarak  şairliğini de gösteren  Cihan İmparatoru  Kanuni Sultan Süleyman da  dizelerinde  sağlığın önemine vurgu yapıyor: “Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi” *** Dün  14 Mart Tıp Bayramıydı. Tüm sağlık çalışanları saygı değerdir, yaşamın gerçek mimarlarıdır. Acılara koşar, umut eker, karanlığı aydınlatmanın örneklerini verirler. Ne yazık ve hazindir ki, sadece kadınlar, çocuklar ve başka meslek sahipleri değil, sağlığımızın bir numaralı güvencesi doktorlar da saldırıya uğruyor. Bir incelemeden çıkan kimi acı gerçekler; * Hekimlerin yüzde 66.7'si sözlü, 15.9'u fiziksel, 3.1'i cinsel tacize maruz kalıyor. * Bunu yüzde 35.9 ile öğretim üyeleri, yüzde 20.6 ile kıdemli asistanlar, yüzde 20 ile hastanın kendisi, yüzde 14 ile anabilim dalı başkanı ve yüzde 6.2 oranıyla hastane personeli izliyor. * Saldırılarda bulunan kişilerin başında yüzde 36.4 oranla hasta yakınları yer alıyor. Bunlar üzücü, ürkütücü ve acıtıcıdır. Hekim sağlığın, yargıç adaleti sembolüdür. Onlarız bir toplum yapısı asla düşünülemez, biçimlenemez, olamaz. Çok beğendiğim bir Arap atasözü vardır; ■ Sağlığı olanın umudu, umudu olanın her şeyi vardır demektir. --- Yaşamın özü umut etmektir ve umudu yitirmemektir. Toplum katmanlarında tüm bireylerin hastası, hasta olmayanı, yoksulu, zengini, genci yaşlısı son nefesini verinceye dek hep umut içinde yaşar. Hastalar için umut, bir tür moral dopingidir, direnç kaynağıdır. Umudu yitirmek, yaşam yarışını zora sokmaktır. Düşünür Terentius’ün de vurguladığı gibi, çıkmadık candan umut kesilmez; ümit hep vardır ve hep var olacak. ■ Dünyada ümit bir direktir. (Fuzuli) Hangi hastalık olursa olsun, iletişimin önemi yadsınamaz. Doktor- hasta, yardımcı sağlık personeli arasındaki sıcak ve sevecen iletişim, en etkili bir ilaçtır. Bu bağlamda güç verecek olan en önemli öğeler, yakınlık saygı, sevgi ve anlayış birlikteliğidir. Ünlü Yazar ve Romacımız Ahmet Mithat gerçeğe parmak basmaktadır; ■ Sağlıklı olmak, yaşam kavgasında başarının birinci koşuludur. ... Doktor ve yardımcı sağlık personeli ile yönetimde görev alanların güler yüzü, tatlı dili hangi hastalık olursa olsun, enjekte edilen şifa reçetesidir. Ünlü iş adamımız  merhum Vehbi Koç sağlığa ilişkin değerlendirmesidir; “Evin varsa bir sıfır koymalısın varlıklar hanene, işin varsa bir sıfır daha koymalısın. İş seninse üç sıfır daha koymalısın. İşin iyi gidiyorsa üç sıfır daha; araban varsa bir sıfır, yazlığın varsa bir sıfır daha... Dahalar sür-git devam edip gider.. Sıfırlar hanesi. Ancak, sağlığın varsa bir koyarsın başına, bütün sıfırlar anlamlı bir değere ulaşır. Yoksa sonuç sıfırdır, hiç uğraşmayasınız boş yere.” ... Sözün burasında Hz. Ali’in özdeyişini iyi özümsemek gerekir;    ■ İki şeyin elden gitmeden değerini takdir etmek zordur; sağlık ve gençlik. ■ Yedikleriniz ilacınız, ilacınız yedikleriniz olsun. (Hipokrat) ■ İki şeyin elden gitmeden değerini takdir etmek zordur; sağlık ve gençlik (Hz. Mevlana) ... ■ Dünyanın en iyi üç hekimi Doktor Perhiz, Doktor Huzur ve Doktor Mutlu'dur. (Jonathan Swift) ■ İşini, eşini dolayısıyla kendini seven insanın ruh sağlığı yerindedir. ( Freud) ■ Sağlığını korumanın tek yolu istemediğini yemek, sevmediğini içmek istemediğini yapmaktır. (Mark Twain) Yukarda  değinmiştik. Hastaneler ve doktorlar son günlerde çoğu kez, kimi olumsuzluklarla gündeme gelmeye başladı. Biz bardağın dolu tarafına bakarak “bravo Türk Doktorlarına!” demek istiyoruz. Öncelikle Tıp alanında da Milletçi bir görüşü çağrıştıran Cumhuriyetimizin kurucusu Atatürk’ün sözünü anımsayalım;   ■ Beni Türk doktorlarına emanet ediniz!     Türk doktorlarında dünya ölçeğinde bir çok başarılara imza attıkları onurla izliyor ve övünç duyuyoruz.   Buluşlarıyla, tedavi yöntemleriyle, cerrahi yetenekleriyle tıp literatürüne geçen Türk doktorlar elbette göğsümüzü kabartıyor.     Dünya çapında başarılı doktorlarımızdan örneklemeler;    ■  Harvard Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gökhan Hotamışlıgil, obezite ve şeker hastalığına sebep olan geni buldu.    ■ Goethe Üniversitesi cerrahlarından Prof. Dr. Tayfun Aybek, kalp krizini önceden haber veren çip geliştirdi.    ■ Gaziantep Üniversitesi Plastik Cerrahi Başkanı Doç. Mehmet Mutaf’ın dudak yarığı konusunda geliştirdiği ameliyat tekniği, Fransa’da “en başarılı teknik” kabul edildi. Finlandiya Kuopio Üniversitesi Biyokimya Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Neva Çiftçioğlu, böbrek taşlarına ‘nanobakteri’ adı verilen bir mikroorganizmanın yol açtığını kanıtladı. Arkansas Üniversitesi Çocuk Elektrofizyolojisi Bölümü Başkanı Doç. Volkan Tuzcu, çocukların kalp ritim bozukluluğunu ışın kullanmadan tedavi eden yöntem geliştirdi. Amerikan Nature Dergisi, Türk Dr. Murat Digiçaylıoğlu’nun ‘beyin kanamasından sonra hücrelerin ölmesini önleyen buluşu’nu duyurdu.    ■ Harvard Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde araştırmalarını sürdüren Dr. Hande Özdinler,  işlevi bilinmeyen Prion isimli proteinin beyin hücrelerinin yenilenmesi açısından önemini ortaya koydu.  Houston Methodist Hastanesi Sindirim Hastalıkları Tıbbi Direktörü Prof. Dr. Atilla Ertan, ‘ABD’nin en seçkin 10 hekimi’ arasına girdi. İstanbul 70’inci Yıl Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Eğitim Araştırma Hastanesi cerrahlarından Dr. Cengiz Türkmen, ameliyat sonrasında kırılmayı ve ağrıyı önleyen ‘omurlar arası sabitleyici’ geliştirdi. Memphis Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Semahat Demir, ABD’de Bilim-Sağlık Ödülü’ne layık görüldü. Cornell Üniversitesi Kısırlık Merkezi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kutluk Oktay, kadınların menopozdan sonra da çocuk sahibi olabilmesini sağlayan bir yöntem geliştirdi. Columbia Üniversitesi Kardiyoloji Direktörü Prof. Dr. Mehmet Öz’ün yazdığı ‘You: The Owners Manuel’ isimli kitap, ABD’de piyasaya çıktığı gün Harry Potter ve Da Vinci Şifresi’ni geride bırakarak, 350 bin sattı. ... Doktorluk güç bir zanaat, risklerle dolu  bir uğraştır. Olumsuz gelişmelere karşın, insan sağlığına dönük Tanrı mesleğidir. Bir Üniversitemizce gerçekleştirilen araştırmada doktorların çok zor koşullar altında hizmet verdikleri ortaya çıkıyor.  Düzenlenen anket sorularına fakültelerde uzmanlık eğitimi alan 2442 hekimden 1712'si yanıt verdi.  Ankete katılmayı kabul etmeyen hekimlerin daha fazla şiddete maruz kaldıkları, ancak bu konuda konuşmak istemedikleri öğrenildi. Anketten çıkan çarpıcı sonuçlar şöyle;    ■ Doktorların yüzde 66.7' si sözlü,15.9'u fiziksel, 3.1'i cinsel şiddet ve tacize uğruyor. Sözlü saldırılarda bulunan kişilerin başında %36.4’ la hasta yakınları geliyor. Bunu yüzde 35.9 ile öğretim üyeleri, yüzde 20.6 ile kıdemli asistanlar, yüzde 20 ile hastanın kendisi, yüzde 14 ile anabilim dalı başkanı ve yüzde 6.2 oranıyla hastane personeli takip ediyor. Doktorlar fiziksel şiddeti yüzde 10.4 oranıyla hasta yakınlarından görüyor. Hekimlere en fazla cinsel şiddet uygulayanlar ise hastanın kendisi, öğretim üyeleri ve hasta yakınları. Uzmanlık eğitimi gören hekimlerin yüzde 60'ı görevleri sırasında şiddete uğrama endişesi taşıyor. Doktorların yüzde 39.4'ü sözlü, yüzde 20'si fiziksel, yüzde 1.1'i ise cinsel şiddet veya tacize maruz kalma endişesi taşıyor. Halk arasında yaygın bir deyim vardır;    ■ Allah hekime ve hâkime muhtaç etmesin. Arkasından gelen cümle de besbellidir; Amma onların varlığını da eksik etmesin. Tüm doktorlarımızın Tıp Bayramını içtenlikle kutluyoruz.
HABER YORUMLARI
  1. Henüz yorum yapılmamış.
    İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.