BİR İSTİHDAM ÇAĞRISI!

Yıl 2001’di. Meşhur anayasa kitapçığının fırlatılması olayından sonra, ekonomik kıyamet kopmuş, mark ve dolar alıp başını gitmekle kalmamış uçmuştu. Piyasalar allak bullak olurken, iş dünyası elemanlarını çıkartmaya başlamış, küçük işletmelerde dahi en asgari düzeye inme adına, küçülme başlamıştı. Bu küçülme birçok dramatik olayı da beraberinde getirmişti. İşsizlik, İflaslar, İşten çıkarmalar, Hayallerin sona erişi, Umutların tükenişi, İnsanların koyu bir karamsarlığa bürünmesi, İlk akla gelen nedenler olmuştu. İşte o günlerde, şimdi adını hatırlayamadığım Kapı Cami’nin vaizi, adeta bütün Konya’ya seslenmişti. Şöyle diyordu; “Ne olur, Allah rızası için, insanları işten çıkarmayın, bu günler sona erinceye kadar, yarım maaş verin, ancak, insanları küstürmeyin. Yanında iki kişi çalıştıran bir kişi daha yanına alsın çalıştırsın. Her işletme, her işveren işten çıkarma yerine, birer kişi alsın çalıştırsın. İşsizliğe en güzel çözüm Allah’ın izniyle bu olacak.”   ***** Bu olayın üzerinden tam 18 yıl geçti sevgili okurlar. O günleri dikkate almayan, umuruna bile takmayan Konya İş dünyasının, çağrısı, beni 18 yıl öncesine geri döndürdü. Dikkat edilirse İş dünyamız, kendiliğinden bir şey yapmadı! Suriyeli sığınmacıları işe alırken, yaşanan işten çıkarma hadiselerini,  kahırlı, acılı ve acıklı hayat hikayelerini, ahları ve vahları, bedduaları anlatmıyoruz. İş dünyamızın normalde yine de yapacağı bir şey yoktu diyenleri dinlemelisiniz! Çünkü, 18 yıl önce de olmamıştı. Bu sefer, iş dünyasına adına ister can suyu deyin, ister hayat öpücüğü, bir teşvik demeti sunuluyor. Oda Başkanlarımız, işverenlere çağrıda bulunuyorlar. Basınımız, manşet atma noktasında pişti olmayı çoktan kabullenmiş, hemen hemen aynı manşetleri atarak, bu çağrıya, bu istihdam seferberliğine kendi pencerelerinden şehir adına destek veriyorlar. Bu çağrı işsiz insanlarımızın derdine derman olabilecekse, İşsizliğe neşter vurabilecekse, İşverenler istihdam alanı sağlayıp, İşletmelerinin kapılarını işsiz insanlara ve özellikle kendi insanımıza açabileceklerse, Bu çağrıya destek vermeyen kalmaz!  İnsan gönülleri ve haneler yangın yerine döndü dönecek, belki çoktan cayır cayır yanıyor da, istihdam seferberliği müjdesi verenler, bu müjdeyle yangını söndürmeye çalışıyorlar! Oda başkanlarımız ne diyorlar; En az bir işsizi işe alarak, hem işinizi geliştirin, hem de ekonominin büyümesine katkınız olsun! Burası Türkiye, burada iş var sloganını hatırlıyorsunuz. “Burası Konya, olmasına Konya’da burada iş var mı” diye soranları duyan oldu mu? Olmadı! Ancak teşviklerden sonra, başladık çağrılara… Zararın neresinden dönersen kardır demişler.   ***** İş dünyası, işverenlere ne diyor, ne diye sesleniyor? Türkiye'nin gücüne ve geleceğine güvenin! İstihdam Seferberliği 2019'a katılın, bu tarihi istihdam teşviklerinden faydalanın. En az bir işsiz vatandaşımızı işe alarak hem işinizi geliştirin hem ekonominin büyümesine katkınız olsun hem de Türkiye'nin ve Konya'nın geleceğine yatırım yaparak, kazanan siz olun. Dünün en çok kazananları, Türkiye'ye yatırım yapanlar, Türkiye'de istihdam sağlayanlar oldu. Yarının en çok kazananları da, bugün Türkiye'ye yatırım yapanlar, insanımıza istihdam sağlayanlar olacak. Bu topraklarda bereketi ve umudu hiç kaybetmedik, kaybetmeyeceğiz. Bereketli ve umut dolu bir güne merhaba demek için; Burada “iş” var! Burada “aş” var! Burada “gelecek” var! Edebiyatımıza mal olan meşhur bir söz vardır; “Bad-el harab-ül Basra!” Yani “Basra harap olduktan sonra!” Yani iş işten geçtikten sonra, ağlayıp, sızlamanın, zevahiri kurtarmaya çalışmanın, insanları teselli etmenin beyhude olduğu. Bu çağrı dilerim, geç kalınmış bir istihdam çağrısı değildir. Dilerim; İşsiz insanımız iş bulur, Evine ekmek götürür, Mutfağında aş pişer, Ve geleceğe umutla bakar!