Konya
°C
Yeni Meram
28.06.2017 01:23

Bir Düş ve Peygamber Sevgisi

Bir Düş ve Peygamber Sevgisi - Rıdvan Bülbül - Yeni Meram Gazetesi

A+
A-
28.06.2017 01:23
28.06.2017 01:52
0
3985
ABONE OL
Hz. Hasan-ı Harkani, cemaate sesleniyordu; - Günlük hayatınızı Peygamberimizle birlikte yaşamayı ister misiniz? Dinleyenler bir ağızdan yanıt verdiler; - O’nunla birlikte yaşamayı kim istemez? Hz. Muhammed bunun üzerine der ki; -Öyle ise sabah erkenden ‘Ben bugün Peygamberimizle birlikte olmayı istiyorum. Onun için şimdiden günahsız bir gün yaşamaya niyet ediyorum’ diyerek günlük hayatınıza başlayın. Hz. Peygamber, günlük hayatını günahsız yaşar, günahsız yaşayan ümmetiyle birlikte olacağını da haber verirdi. Öyle ise güne başlarken ilk hedefiniz, günlük hayatınızı günahlara bulaşmadan tamamlamak olmalı ki, Peygamberimizin ruhaniyeti de bütün gün sizinle birlikte olsun. Konuşmayı dinleyenlerin içinde o günün Türk hükümdarı Sultan Mahmud Gaznevi de vardı. O da artık günlük hayatını günahsız tamamlamaya niyet ederek yaşıyordu. Bu nedenle Muhammed adındaki hizmetçisine sarayında her defasında çok sevdiği Muhammed adıyla hitap ettiği halde bu kez babasının adıyla çağırınca endişeye kapılan hizmetçisi sordu; - Sultanım, bir kusur mu işledim acaba ki çok sevdiğiniz Muhammed ismimle değil de babamın adıyla çağırdınız beni? Sultan Mahmut değişikliğin nedenini gözyaşlarıyla açıkladı; - Seni Muhammed isminle çağırdığımda hep abdestli oluyordum. Bu kez yoktu. Yanımda düşündüğüm, Efendimizden utanarak O’nun yüce adını abdestsiz ağzıma almaya cesaret edemediğimden dolayı babanın ismiyle çağırdım. Kusur senin değil benimdir; sen beni affeyle! *** Yoksul bir Osmanlı genci, gündüz hep hayaliyle yaşadığı Hz. Muhammedi bir gece düşünde içine düştüğü yokluk sıkıntısını yana yakıla anlatır. Efendimiz der ki; - Sen hep günlük hayata günahsız yaşama niyetiyle başlıyorsun Ben seninle birlikte oluyorum. Senin halin benim için bilinmez değildir. Sabah abdestini alıp doğruca Hekimoğlu Ali Paşa’nın camisine git, Ali Paşa’ya benden selam söyle, sana yüz altın versin, sıkıntıdan kurtul!.. Heyecanla uyanan yoksul genç hemen abdestini alıp camiye koşar. Hekimoğlu Ali Paşa’yla camisinde buluşup, gece gördüğü düşü anlatır; - Efendimizin selamı var. Ne var ki, heyecanlanan Paşa’nın eli cebine bir türlü gitmez de, ‘Bir daha anlatır mısın?’ diye tekrar eder. “Efendimiz'in selamı var” diyerek bir daha anlatır. Paşa ‘bir daha, bir daha…’ diye tekrar anlatmasını isteyince yoksul kişinin sabrı taşar ve sorar; - Paşam vermeyeceksen verme, neden bir daha, diye selamı tekrar ettiriyorsun? Paşanın yanıtı şöyledir; - Evladım, tekrarladığın her selam benim için o kadar kıymetli ki, her bir selama yüz altın vermeyi düşünüyorum. Şimdiye kadar yedi kez selamı var, dedin yedi yüz altını hak ettin, al gönül huzuruyla harca! Paşa, 700 altını yoksulun avucu içine saydıktan sonra sözlerini şöyle bağlar: -Bir daha görecek olursan, yeni selamlarını beklediğimi, ne emrederse başım gözüm üstüne hepsini de yerine getirmeye hazır olduğumu da duyur olur mu? -- ■ Rüyada susuzların gözüne, dünyanın her yeri pınar görünür.   BİR DAMLA:   ■ Kabrimi bayram yerine çevirmeyin. Bana salât getirin. Getirdiğiniz salât nerede olursanız olun, bana ulaşır. Kim bana bir salât getirirse, Allah ona bununla on salât getirir.  
HABER YORUMLARI
  1. Henüz yorum yapılmamış.
    İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.