O Bir Can Dosttu AV. Küçük Koner Ebedi Hayata Gitti

Bir efsane, bir bilim ve kültür yuvasından bir yıldız daha kaydı. O Konya kültürüne, inanç ve insani değerler külliyesine altın harflerle adını yazdıran, Cennet mekan Muhlis Koner Hocanın torunu idi. Av Özgen Küçükkoner’di. Bu efsanenin torunu ve geçtiğimiz günlerde Hakkın rahmetine kavuştu. Özgen Küçükkoner Konya Barosunun etkin, saygın avukatlarından biri olurken çevresinde çok saygın dostları ile bir bütün olurken, arkadaşının kim olduğunu söyle bana, kim olduğunu söyleyeyim ben sana vecibesinin adeta mucidi idi. Onun çevresi her fırsatta ülkemizin bölünmez bütünlüğünü savunurken, kültür ve medeniyetin denizinde Mefkuresi Konya Çocuklarıydı. Küçükkoner sanki Dede Konerin izinden giderken, bir ömrü insani değerlerin yüceliğine adamış, çevresine ben bir inanç ve adaletin timsaliyim der, gülen yüzü ve tebessümü ile karşısındakini hayran bırakma özelliğini öne çıkarırdı. Dede Muhlis Koner’in yansımasını Küçük Koner de görmemek imkansızdı. Küçük Koner bizlere Koner Hocanın ancak çok ender faniye nasip olabilecek özelliklerinden bahsetmemize de fırsat verdi. Ülkemizin düşman istilasından kurtarılması mücadelesi ve Kurtuluş Savaşının Konya ayağının öncülerinden olan Dede Koner, 1917’den 1950’ye değin Konya Belediye Başkanlığı makamında üç dönem belediye başkanlığı yaparken, İstiklal Savaşımızın kazanılmasında Cennetmekan Vali İzzet Bey ile bir yürek birliği kurmuş, Osmanlının külleri içinden dirilip çıkarılan Türkiye Cumhuriyetinin Milli Kahramanları olmuşlardır. Vali İzzet Bey ve Koner Hoca yokları var ederek adeta mucizeler yaratıp, Arap harflerinden Latin Harflerine geçişin eseri harf ile açılan Halk Mekteplerinde, o zaman 508 bin olan Konya’nın genel nüfusunun 105 binine iki yılda Latin harfleri ile okuyup yazma öğretmiş bir kültürlü kuşak yaratmıştır. Konya’da emsalleri içinde bir eğitim abideleri gibi göze gelen Cumhuriyet, Gazi Mustafa Kemal, İsmet Paşa ve Hakimiyeti Milliye Okullarını yaptırmış, devletin ilk sağlık kuruluşu Memleket Hastanesini yaptırmış, ilk elektrik enerjisi ile aydınlanmayı Konya halkına sunmuştur. Daha tramvayın adını bile bilmeyen Konya halkına, Atlı Taramvayı Türkiye’de ilk kez hizmete sokmuş, Konya’nın Atlı Tramvay’ın ana istasyonunu da Mimar Muzaffer Caddesi namı diğer Araboğlu Makasında hizmete sunmuş ve adı efsane olan Medine Kahramanı Fahrettin Paşanın adını taşıyan parkta ki Tramvay İstasyonuna bu gün dahi Arapoğlu makası denmektedir. Muhlis Koner Hocadan onun bir inanç abidesi olduğunun delillerinden, Mesnevinin özünüz dünya kültürüne kazandırılması, tarihin derinliğinde bir yıldız gibi parlayacak bir yüce eser olurken, bir küçük esprili iman işaretini de  dile getirmek isterim. Muhlis Koner Hoca kendi eseri Dere Elektrik santralında bir pazar günü inceleme yaparken, Dere köyüne girişte Konya’ya şebeke suyu vermek için suyunu kestirdiği çeşmelerden birinin yanında bir eşeğin çeşme hatılına ağzını götürdüğünde, suyu bulamayınca başını yukarı kaldırıp uzun uzun anırdığını görür. Koner Hoca yanındaki Sırrı Sandıkçı’ya; Sandıkçı bu hayvan ne diyor diye sorar. El cevap; “Ben eşekçe bilmiyorum efendim” dediğinde, bunu bilmeyecek ne var. Suyu bulamadığı için bizi Allah’a şikayet ediyor der. Bu duygu ve düşünce, onun iman gücünden gelen bir ses olduğunu anlamamak mümkün mü? Küçükkonerimiz’i rahmetle anarken, mümtaz eşine, evlatlarına, Küçükkoner Ailesinin tüm bireylerine, onun vefatına çok üzülen can dostlarından Av. Ahmet Boyacıoğlu’na, Eğitimci Yazar Eski Milli Eğitim Müdürlerimizden Mustafa Kemal Yılmaz’a, Yüksek Mühendis Mehmet Altun, Mimar Necip Senyücel ve Mimar Ressam Orhan Arda’ya, keza bu sütunlara sığmayan diğer sevenlerine de başsağlığı diler, acılarını paylaşırız. Ahmet Boyacıoğlu’nun bizim gazetede yayınlanan yazısı ile Küçükkoneri sevenlerin duaları, yüce Mevla’ya ulaşmıştır. Nur içinde yatsın.