Bin yıllık peynir geleneği Konya'da yaşatılıyor

Kızılören Eğitim Kültür ve Yardımlaşma Vakfımız Tarafından düzenlenen ‘İnlerden Peynir Çıkarma’ Şöleni , Tarihi İpek Yolu üzerinde bulunan ve Bizans öncesi tarihi kalıntılara ev sahipliği yapan oldukça geniş bir ormanlık alana sahip olan Kızılören Beldesinde asırlardır kutlanmaya devam ediyor.   Bu sene gerçekleştirilen şölende yaklaşık 20 ton peynir üretilip 35 TL ve 40 TL arasında fiyatlarla müşterisiyle buluştu. Beldede bulunun mağaralarda yaz boyunca saklanan peynir tulukları ekim ayının son haftası çıkarılarak düzenlenen Peynir Çıkarma Şöleni’nde alıcısına sunuluyor. Kızılören eski Belediye Başkanı Hüseyin Saraç, düzenlenen şölende yaptığı konuşmada, şenliklerin her yıl olduğu gibi bu yıl da oldukça kalabalık bir davetli tarafından takip edildiğini belirterek “Meram Kızılören Beldesi’nde düzenlenen geleneksel Peynir Şöleni en az bin yıllık bir gelenektir. Her yıl haziran ayının ilk haftasında belde bulunan özel mağaralara bırakılan tulum peynirleri burada 5 ay sonra ekimin son haftasında sahiplerine teslim edilmektedir. Bugün peynirlerini alan yöre halkı mağaraların önündeki meydanlıkta peynirlerini satışa sunarak geçimlerini sağlıyor. Soğuk hava deposu gibi soğuk olan mağaralar, kendine has nem oranıyla peynirlere farklı bir lezzet kazandırmaktadır” dedi. TAMAMEN DOĞAL OLARAK ÜRETİLİYOR Saraç, kasaba ve köylülerin katılımlarıyla yapılan bu etkinliğin yöreye ait gelenek ve göreneklere göre yapıldığını dile getirerek,  “Ürünler tamamen organik olmasından dolayı 35 ila 40 TL arasında fiyatla satılmaktadır. Kasabaya ait geleneksel Peynir Çıkarma gününün halk arasında bilinen ismi  ‘İnlerden peynir dağıtımı’dır. Bu güzel geleneğin önümüzdeki yıllarda daha kapsamlı bir şenlik havasında geçmesi için gerekli çalışmaları yapacağız. Bir başka hedefimiz ise Kızılören’e has bu lezzetin gerekli birimlerle görüşerek tescilini yaptırdıktan sonra marka haline getirmek” diye konuştu. Konya Kızılören Kasabası, Beyşehir karayolu 40 kilometrede çam ağaçlarının arasında ipek yolu kenarında kendine has gelenek ve görenekleri ile yüzyıllardır bölge insanına ev sahipliği yapmaya devam ediyor. Uzun yıllar yaylalarda hayvancılık yapan halkın elde ettiği peynirler, yağı alınmış sütlerden üretilerek tuluklara basılıyor. Ardından mayıs ayından itibaren mağaralarda ki doğal muhafaza yerlerine bırakılıyor. Ekim ayının ikinci yarısına kadar bekletilen peynirler içerideki doğal nem ve soğuk ortamda belli safhalardan geçerek kendine özgü kokusu, rengi, aroması ve kıvama erişerek, olgunlaşmasını tamamlıyor ve yağlı peynir lezzetine ulaşır. Öğrenilen bilgilere göre içerideki nemli ve serin ortam ile dışarıdan ılık hava akımının mağara içinde yarattığı sirkülasyonla deri içindeki peynir gevşeme- sıkışma işlemine defalarca maruz kalarak, kendine has bir tat kazanıyor. Habib MUTLU