Belediyelerimiz ve göremediğimiz ayrıntılar!

Geçtiğimiz Cuma günü Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, Konya’da bir dizi açılış gerçekleştirdi. Canlı yayında ekranlarının başında milyonlar bu açılışları izlerken o çok güzel hizmetlerin basit dokunuşlarla çok çok daha güzel olabileceğini bizzat Reis’ten duydu… Harika yollar yapılmış, etrafında ağaç yok! Dünyada benzeri olmayan hastaneler yapılmış, çevre düzenlemesi ve ağaç olmadığı için o da çölün ortasında bir bina gibi duruyordu. Hastaneyi veya yolları açılışa yetiştirmeye odaklanınca etrafını görememişiz yani… Konya için olağanüstü öneme haiz lojistik merkezi de maalesef çevre düzenlemesinden mahrumdu… Oysa Cumhurbaşkanı gelecek diye, Ankara Caddesi ve güzergahtaki yollar pırıl pırıl temizlendi, ağaçlar budandı, çimler sulandı ve estetiğe uymayan her şeye el atıldı 2-3 gün boyunca. Hummalı çalışmaları gören hemen herkes, ‘Reis ayda bir gelse Konya’ya, şehir tertemiz olur’ şeklinde şakalar bile yaptı… Yıllarca ilçe belediye başkanlarına her gördüğümde söyledim, "Yahu şehrin girişini çıkışını bi güzelleştirin." Boş arsaların içinde hurdalar, yıkık duvarlar, boyasız binalar, biçilmemiş otlar, adam boyu olmuş dikenler, bakımsız kaldırımlar vb… Eski Beyşehir belediye başkanlarından birine, "Gölün kenarında gezin ve başka bir gözle bakın" dedim, burada eksik nedir, ne uygunsuz duruyor diye. Bir sürü bahane saymıştı. Belediye başkanı bahane sayarak hizmet yapamaz! Hüyük’e 15 sene evvel gitmiştim, her yer perişandı. Bu yıl gittiğimde o köyden bozma ilçe olağanüstü değişim geçirmiş ve harika bir görünüme kavuşmuştu. Belediye başkanını makamında oturup vakit öldürmediği ve şehri için 24 saat koşturduğu için tebrik ettim. Ne de olsa İstanbul görmüştü, Mehmet Çiğdem Başkan… Akşehir Belediye Başkanı Salih Akkaya ağabeye de demiştim, "Akşehir’e yabancı birisiymiş gibi ana yoldan girin, yıkık dökük binalar, bir kenara atılmış hurdalar, boyasız badanasız duvarlar, yolunmamış dikenler, tamir edilmemiş kaldırım taşları ve daha neler neler… Buralara bir el atsanız, boş arsa sahibine ulaşıp el birliği etseniz, şehirleri güzelleştirmek için bir çaba sarf etseniz" diye. Şimdilerde bir güzelleştirme çabası var. Diğer ilçelerimiz için de aynı şeyler geçerli… Konya’da Büyükşehir Belediye Başkanı seçildiğinde belki de ilk iş olarak Ankara ve İstanbul Caddelerini ele almıştı Tahir Akyürek Başkan. Şehre girsin veya kenarından gelip geçsin, herkes bu şehirle ilgili güzel kanaat sahibi olsun diye. Gerçekten de harika bir şehir karşılar ilkin sizi daha kilometreler kala merkeze. Ancak tüm girişler nasiplenemedi bu girişimden. Adana ve Karaman yolu kısmen yapıldı, ama çevre yolu boyunca yine perişanlık diz boyu… 1989’da Halil Ürün başkan seçildiğinde, bu şehir küçücük bir yere sıkışmıştı. O zamanlar düşünülen uydu şehirlerin kıymeti 15-20 sene sonra anlaşıldı. Ahmet Özcan Caddesi mesela, Konya’yı keşmekeşlikten kurtaran en önemli arter oldu. Ve Halil Ürün tatlı su çeşmeleriyle anıldı yıllarca… Her başkan en az bir hizmetle anılmalı ki, şehrin seneleri heba olmasın! Nalçacı örneğini vermeyeceğim, korkmayın! Ancak şehre başkanlar dokunmalı, rengini katabilmeli diyeceğim… Refahlı belediyeler iktidara geldiğinde 30 sene evvel, ekmek fabrikası açıp halka ucuz ve kaliteli ekmek satmak büyük hizmetti, şimdi gereksiz gibi görünse de o zamanlar çok kıymetliydi… Konya’nın en güzel yerlerinde Büyükşehir Belediyesi’nin Kafem’leri halka kaliteli hizmet veriyor ve halk memnun, ancak zamanın ruhunu ıskalamadan belediyeler bu faaliyetlerini de bir süre sonra denetim mekanizmasını iyi işleterek özel teşebbüse devretmeli. Meram Belediyesi mesela, Büyükşehir’den esinlenerek Meram’ı cazibe merkezi yapmak için benzer kafe ve restoranlar açıyor. Henüz gitmek nasip olmadı, ama müteşebbisleri harekete geçirmek için iyi, ilelebet işletmek için kötü olur bu girişimler. Başkan Kavuş’u da kuru kavaktan düdük çıkardığı için tebrik ederim. Karatay Belediyesi’nin ilçenin çehresini öncü olduğu kooperatiflerle değiştirmiş olması bir belediyecilik başarı hikayesidir, ancak artık durmayı bilmeli, iyi denetimle özel şirketlerin önü açılmalı… Selçuklu Belediyesi,ü özellikle ilk yıllarında siteler arasında o kadar geniş alanlar bırakmış ki şimdi insan şaşıyor! Yeşillikler, ağaçlar, harika düşünülmüş yürüyüş yolları, geniş yollar, parklar. Park Bahçeler Daire Başkanı Murat Can Bey’i arayıp "Bu kadar yoğun ağacı dikmeyi kim akıl ettiyse, kimin hizmeti, emeği geçtiyse Allah razı olsun" demişliğim var... Belediyeler şehirdeki her şeye el atmalı, her şeyden hesap sormalı ve hesap vermeli halka. Örnek Konyaspor’a belediyenin milyonlarca lira para verdiği konuşulur hep. Oysa belediye bütçesinden vermez o parayı, iş yaptırdığı kişilerden alır veya şirketlerinin bir kısım kârını verir ve çok görülmez geniş kitleler tarafından. Dün bir haber gördüm, 1922 Konyaspor takımının isim sponsoru İsmil’deki Karatay Termal Tesisleri olmuş. Bu iyi bir karar mı yoksa kötü bir karar mı zaman gösterecek, ancak insanlar şunu sorar: Yahu daha dün kuruldun, kâr mı edeceksin zarar mı o bile belli değilken, kuruş kuruş toplanan para, bir yanlış transfere verilir uçar gider de "Başkan kaplıcayı hem pahalı işletiyor hem de kazandığı parayı iki topçuya veriyor" denilirse yazık olur. Spor kulüplerimiz sahipsiz olmamalı, belediyelerimiz onlara da destek vermeli. Özellikle amatör kulüplerin eşofman, ayakkabı, çalışma ortamı vb desteklemeli… Dernekler Kanunu'na göre işletilen kulüplerin karar vericilerinin sorumlu olmadan para harcama yetkisi tam bir saçmalık! Bu saçmalığı Konyaspor’da da görüyoruz, ligden düşmeyince üzeri örtülüyor, ancak gidilen yol, yol değildir! Bir an evvel şirketleşilmeli ve tahakkümden kurtulmalı! Bu arada, Karatay Termal’e gidip gördüm. Planlama bana göre yanlış yapılmış olsa da, harika bir tesis kazandırılmış şehre. Çalışanlar da bir o kadar işini severek yapıyor. On üzerinden on verdim tesise. O güzel mekan da çöl ortasında bir vaha gibi maalesef, avlunun içi güzel, dışarısı tarla. Umuyorum en kısa zamanda belediyenin girişimleriyle etraf güzelleşir ve tesis dolar taşar. Hulasa, başarı ayrıntılardadır. Dünya ile eş zamanlı araba yapar ve deposuna benzin koymazsanız çöp olur. Belediyelerimiz de milyonluk tesisler yapıyor, iki ağaç dikmeyi ihmal ederlerse tebrik yerine fırça yemek kaçınılmaz oluyor… Kim bu şehre faydalı bir çivi çaktıysa Allah ondan rıza olsun, değilse bu milletin kahrı çekilmez vesselam…