Bedelli elektrik!

Elektrik almanında bir bedeli olduğunu, geçte olsa elektrik faturalarıyla öğrendik! Meğer her kalemde ne güzellikler yaşamışız yıllar boyu! Son yılların moda cümlesi olan elektrik alma cümlesine millet nazire olsun diye, elektrik alamadıysan MEDAŞ'a git diyor şehrimizde. Bizim elektrik hikayesi bedelliye döndü sevgili okurlar. Her elektrik faturasına, bedel üzerine bedel eklemişler. Arkadaşlar anlatıyorlar, bedelli askerlikte, bedel miktarını yatıran, parayı yatırdığı banka şubesinde hizmetini tamamlamış oluyor, ancak elektrikte ödediğimiz bedel her ay tekrarlanıp duruyor diye yakınıyorlar. Her ay ödemeli, bedeli ödemezsen açma-kapatma cezası ile birlikte katmerli bir bedel alıyor elektrikçi arkadaşlar. Kayıp-kaçak bedeli noktasında alınan haksız paraları iade meselesi ise tam bir kördüğüm. Adeta ne vardı bu işi açığa çıkaracak, ne güzel millet tıkır-tıkır parasını ödeyip gidiyordu, der gibiler! Bu iş sizce de, Bankaların dosya parasını iade etmeye bir türlü yanaşmaması hikayesine benzemiyor mu? Hatta birbirlerinden kopya çekmişler dense yalan değil. Elektrik bedeli ile başlayan bedel işlemlerinin, ikinci sırasında kayıp-kaçak bedeli vardı. Kimin kaybı, kimin kaçağı diye uzun süre sormadı millet. Elektrik nereye kaçmış, nereye saklanmıştı, nerelere kaybolmuştu, kimin karşısında el pençe divan, kimin karşısında sus-pus oturuyordu, uzunca bir zaman öğrenemedik. Bir ara, kaçak elektrik kullananlar hikayesi gündeme getirildi ekranlarda. Önce batıdan başladı kaçak hikayeleri nice sonra doğu ve güneydoğuya kadar uzandı gitti. Birde de duyuldu ki, hiç ödeme yapmayanların bedelini sarmışlar senin-benim, ötekinin-berikinin sırtına, vur abalıya misali ödemişiz faturaları gıkımız çıkmadan! Şimdi bu bedeli ödememek için yeni bedel maddeleri düşünülüyor iddiaları var! Faturanın sadece miktarına bakan, sıralı maddelere hiç aldırmayan, hatta umursamayan bir yapıda olduğumuzu çok önceleri fark etmiş bu işi kotaran arkadaşlar! Hangi bedelde kalmıştık? Dağıtım bedelinde. Dağıtım olurda bedeli olmaz mı? Bedava mı dağıtacaktı arkadaşlar?Sonra, perakende satış bedeli var. Toptan gitmişiz de, perakende saymışlar hepimizi gibi bir şey! Sonra iletim bedeli demişler, iletmişler elektrikli bir yere. Sayacımızı elindeki makinayla okuyan, bedel çıkaran ve faturayı evlerin girişlerine bırakan arkadaşların bize biçtiği bedele sayaç okuma bedeli demişler ve canımıza mı, okumuşlar, yoksa elektriğimizi mi okumuşlar anlayın artık! Sonrasında enerji fonu diye bir fona, bedel ödemeye sıra gelmiş. enerji alın, enerjik kalın diye zahir! TRT Payı, yani bedeli, TRT'yi seyret seyretme sorma ver mukabili bir bedel mi desek, ne desek? Belediye tüketim vergisi de ilginç bir başlık. Belediyelerimizle bir ömür tüketiyoruz. Bazen bizi duyuyorlar,  bazen duymazlıktan geliyorlar, bizi ne kadar seviyorlar, en azından çöplerimizi topluyorlar, bu kadar çok sorma ver bedelinden sonra, bir bedelde onlara ödemişiz çok mu yani? En nihayetinde KDV ile bir elektrik faturasındaki bedel ödeme sonlanıyor sevgili okurlar, en son bedelide KDV üzerinden kabullenerek giriyorsunuz MEDAŞ'a, ödüyorsunuz faturanın altında yazan miktarı.  Sonra da rahatlamış bir şekilde, bakıyorsunuz işinize-gücünüze. Ne yaptınız biliyor musunuz? Elektrik aldınız, elektrik alan milyonlardan biri oldunuz! Bedelli elektrik dediğiniz böyle bir şey işte. Güle güle yakın, güle güle ödeyin! Fatura bedeli dediğiniz, miktarına bakıp, komşuya daha fazla geldi diye sevindiğiniz, size fazla geldiğinde az biraz köpürdüğünüz, amma velakin yinede fazla üstelemeden koşup ödedidiğiniz bir bedel alt tarafı! MEDAŞ, abonelerine bundan böyle nasıl bir güzellik yapar, nasıl sempatik ve sevimli olur bilemiyoruz. Ancak bugüne kadar, birbirimizden elektrik alamadığımız sır değil. Bir arada, bir küs-bir barışık, bedeli mukabili yaşayıp giderken bundan sonrası için, MEDAŞ tarafından atılacak güzel, anlamlı ve olumlu adımların elektrik alınmasına vesile olacağını düşünüyorum.