Başkan Altay'a Buruk Bir Ziyaret

Şehir merkezi ilçelerimizden SELÇUKLU’nun  değerli başkanı Uğur İbrahim ALTAY’dan aylar önceydi bir randevu rica ettim. Bu randevuya ancak geçtiğimiz haftalarda yanıt verildi. Zira kendim için bir şey istemiyordum,Sayın Demirel’in bize öğrettiği bir veciz söz vardı. KENDİM İÇİN İSTERSEM NAMERT’İM. Sayın ALTAY’I ziyarete gittiğimizde ziyarete gelenlerle birlikte bizi toplu karşılayıp elimizi sıktı, bir nebzecik beklemeden sonra bizi makama aldılar. Başkanın yüzünde bir tebessüm yerine adeta hüzün vardı. Belli ki bana karşı bir antipati içindeydi. Yanımda değerli dostum Yüksek Müh Mehmet ALTUN da vardı. Konumuz Benim iki yıl Belediye Başkanlığı yaptığım Bilecik- YÜKSELEN Kasabası-Mahallesi sorunlarını dile getirip Sayın Başkandan yardım talep etmekti. Daha talebimizi tamamlamadan Sorunları biliyorum söz ettiğiniz Bina ve tesisleri yıkıp temizleyeceğiz Mahallenin nüfusu 135’lere indi orda hiçbir şey yapamayız sözcükleri döküldü dudaklarından zira yapmaya değil yıkmaya niyetli olduğu anlaşılıyordu. Selçuklu İlçemiz için bir dizi kültürel çalışma teklifimizi dile getirdiğimiz de Randevu talebi benden olmasına karşın Sayın BAŞKAN SADECE ARKADAŞIN Sayın ALTUN’UN Gözlerine bakıyor beni yok saymaya çalışıyordu. Sebebini derin, derin düşündüğümde aylar önceydi kurucusu olduğum Gazeteciler Cemiyeti ve Bayram gazetelerinden geçtiğimiz Bayramda yayınlananda bir yazımda ülkemizin siyasi yapılanması içindeki SİYASETİN Çirkin olduğunu Çok partili hayata girdiğimizden bu yana Demokrasimiz kesintilerle bu günlere gelindiğini, Çirkin siyasete sitemimiz olduğunu vurgulamıştım. Bu yazımı Protokol bayramlaşması sırasında dağıtılan Bayram Gazetesinden tüm Protokolün okuduğunu biliyorum. Pek çok Bürokrat ve Siyasetçiyle karşılaştığımızda da yazımın yaygın bir şekilde okunduğuna tanık oldum. Hatta Sayın Başbakanımız DAVUTOĞLU’nun da söz konusu yazıyı okuduğunu biliyorum Ayaküstü bir karşılaşmamız olmuştu ki Sayın ALTAY BAŞKANIMIZ’ a da yazıyı okuyup okumadığını samimi bir ifade ile sorduğumda sert bir tavırla okudum demişti. Bunun dışında Sayın Başkanla ilgili bir özel yazıyı sadece şimdi yazıyorum Bulunduğumuz her platform da kendilerinin başarılı olduğunu ve başarısının yeniden seçim kazanması gerçeğinin içinde olduğunu vurgulamaktan geri kalmadım. Bizler sayın başkanla Halef Selef sayılırız. Kasabanın sorunları için bilgi alışverişimiz son derece doğaldır. Ben dönemimde o beldeye altın izler bıraktım. Bu gerçeği lafla ifade etmiyorum. BAŞARIMIN Tapuları vardır. Bu tapular benim ayrılmamdan sonra kasabada yaşayan birçok ailenin yeni doğan çocuklarına Hanefi ve Aytekin isimlerini vermeleri idi. Aradan geçen 35 yıla rağmen benim söz konusu kasabaya gönül bağımdan bir kopma olmadı. Kasabanın mahalle olmasındaki artı ve eksileri sayın başkanla paylaşmayı arzu etmek günah olmazdı. Sayın başkanımız Konya kültürüne damgasını vurmuş bir faniye daha yapıcı bir davranış sergileyebilirdi. Konya Belediye Başkanları ve Konya Valileri Tarihi eserlerininde müellifi bir Konya çocuğu nun bukadarcık sempatiye hakkı yok denilebilirmi ? Allah nasip edecek sayın başkanımız ALTAY a Yeniden basımda Konya  Belediye Başkanları Kitabında vereceğimiz bilgilerin ve başarı basamaklarının bizatihi yer almasında Selçuklu İlçemizin şekillenmesindeki payı sayın başkanın bizzat elleri ile yazmasına olanak verecek ve kendilerine büyük  bir JEST yapacağımı alenen ifade etmek isterim.