Bakanlar Kurulu sonrası önemli açıklamalar

Bakanlar Kurulu, Başbakan Binali Yıldırım başkanlığında toplanmıştı. Çankaya Köşkü'ndeki toplantı saat 11.20'de başlamıştı. Toplantının ardından Başbakan Yarcımcısı Numan Kurtulmuş açıklama yaptı. Varlık fonuyla ilgili konuşan Kurtulmuş, "Büyük kamu şirketlerinin daha etkin bir şekilde yönetilmesi söz konusudur. Devletin elinde kuvvetli bir kaynak oluşturulması savunulmaktadır. Ekonomik salvolara karşı daha dinamik bir yapıya kavuşması öngörülmektedir" dedi. Kurtulmuş'un açıklamalarından satır başları: ARGE ÇALIŞMALARI: Yeni bir teknoloji yönetim modeline ihityaç var. Bilim, Sanayi İcra kuruluna dönüştürülmesi, yeni bir yapı kurularak üniversitelerin daha etkin bir şekilde arge çalışmalarına sokulması, özel sektörün bu işi yükleneceği bir ortam hazırlanmaktadır. Üniversite ve TÜBİTAK'ın yapısının üzerinde durulmuştur. Küresel rekabette en önemli alanlardan birisi budur. VERGİ DÜZENLEMELERİ: Vergisini eksiksiz ve vaktinde ödeyen yurttaşlarımız için vergilerinde yüzde 5'e varabilecek indirim yapılabilmesi için Bakanlar Kurulu'na yetki verilmiştir. Yabancılara konut satışında bir takım uygulamalar başladı, bu konuda yeni teşviklerin getirilmesi öngörülmektedir. SORU-CEVAP VARLIK FONU: Burada büyük kamu şirketlerinin daha etkin bir şekilde yönetilmesi söz konusudur. Devletin elinde kuvvetli bir kaynak oluşturulması savunulmaktadır. Ekonomik salvolara karşı daha dinamik bir yapıya kavuşması öngörülmektedir. SAVUNMA SANAYİ FONUNUN DEVRİ: Mühim olan kamunun elinde varlık fonunun oluşturulmasıdır. Bu Türkiye ekonomisinin gücünü göstermek, kuvvetlenmesini sağlamak için garanti mahiyetinde olan bir fondur. Bu fonun aktarılmasının amacı, daha etkin kullanılmasını sağlamaktır. HAYIR KAMPANYASI: Bugün Türkiye bir Suriye, Irak, Yemen olmadıysa bunun temel sebeplerinden birisi sandığın ortada olmasıdır. Türkiye darbeden sonra darbecileri işbaşından indirebilmiştir. Bu halkoylaması sandığının ortada olması da Türk demokrasisinin gücünü göstermektedir. Kimisi evet, kimisi hayır diyecek. Bu parti seçimi değildir. Herkes evet ya da hayır diyecekse kampanya sürecinde ortaya koyacaktır. Açık, şeffaf, demokratik bir yarıştır. Biz pozitif bir kampanya yürütüyoruz. Biz eveti anlatacağız. Söz de karar da milletindir. ASTANA VE CENEVRE ZİRVESİ: 6 yıldır devam eden bu iç savaş sonrasında ilk sefer muhaliflerle rejim unsurlarının bir araya gelmesidir. Astana başarılı bir şekilde sona ermiştir. Astana süreci Cenevre sürecinin alternatifi değildir. Biz Türkiye olarak Cenevre sürecine destek veriyoruz. Nerede olduğu fark etmez, bir an evvel barış görüşmelerinin tamamlanmasıdır. Türkiye diplomatik gücünü ortaya koyuyor. ALMANYA-İNCİRLİK ÜSSÜ: Koalisyon güçleri istediğimiz desteği vermediklerini bir defa ifade etmek isterim. Sahada Türkiye pratik olarak silahlı mücadele veren tek ülke. Hem DEAŞ'a karşı, hem de PKK/PYD unsurlarının Türkiye'ye zarar verecek unsurlarının önüne geçmeye çalışıyoruz. Bizim beklediğimiz Türkiye'nin bilgilendirilmesidir. Dostluk, müttefiklik bunu gerektirir. Son dönemde olumlu gelişmeler vardır. İTİRAFÇI PİLOTLARIN GÖREVE DÖNMESİ: Hukuki bir süreç var. Bir kişinin itirafçı olması, aklandığı anlamına gelmez. DEAŞ OPERASYONLARI: Biz bütün terör örgütlerine diz çöktüreceğiz derken hamasi bir retorikle bunu söylemiyoruz. Bu terör örgütlerinin mutlaka diz çöktürülmesi Türkiye'nin bekası için zorunlu. DEAŞ, PKK, FETÖ'ye karşı bütün operasyonlar yapılacak. Son DEAŞ operasyonu da bu kapsamda yapılmıştır. Türkiye içerisinde insan kaynaklarının toparlanması, örgütle temasının kesilmesi bakımından yapılan bir mücadeledir. DEAŞ'IN TÜRKİYE TEHDİDİ: Şurada burada çok sayıda tehditler oluyor. Buna karşı ilave tedbirler alınıyor. Bunlar değerlendiriliyor. AHMET TÜRK'ÜN AÇIKLAMALARI: HDP'deki bazı siyasetçiler terörle arasına mesafe koyamadılar. Teröristlerin cenazelerine katıldılar, lojistik destek sağladılar ve oy verenlere ihanet ettiler. Sayın Ahmet Türk'ün sözlerine destek verilmesi kanaatindeyiz, ancak geç olmuştur. Tüm akil siyasetçilerin bu terör örgütünün bertaraf edilmesine katkı sunması gerekir.