Konya
°C
Yeni Meram

Avukat, Şair Yazar Ata Karatay'ın (1926-2013) kaybı

Avukat, Şair Yazar Ata Karatay'ın (1926-2013) kaybı-Mehmet Bildirici-Yeni Meram Gazetesi

A+
A-
28.12.2017 10:12
0
5920
ABONE OL
Ata Karatay, Selçuklu dönemde Karatay Medresesi’nin kurucusu Vezir Celalettin Karatay bin Abdullah (ölümü 1254) döneminden beri Konya’da yaşayan ve nadir görülen anıt bir aileden gelmektedir. Aynı zamanda Vezirin ismi Konya merkez ilçelerinden Karatay’a isim olarak verilmiştir. Burada bin Abdullah deyimi İslam dinini kabul ettiğini ve baba adı olarak peygamberin baba adı olarak Abdullah ismini aldığı görülmektedir. Ancak İslam öncesi mensup olduğu millet bilinmemektedir. Karatay Medresesi 1925 yılına kadar bu aile tarafından yönetilmiştir. Son yöneticisi dedesi Rahmi Karatay’dır. Ata Karatay, Divanı olan bir şair olan Rahmi Karatay oğlu Mehmet Emin Vefa Karatay, Hiciv üstadı, şair Namdar Rahmi Karatay (1896-1953), Sadrettin Karatay (1896-1964) amcalarıdır. Bilindiği gibi Namdar Rahmi Konya Lisesi mezunu olup “Geçti Bor’un pazarı sür eşeğini Niğde’ye” şiiri ile ünlüdür. Diğer Amca Sadrettin Karatay ise öğrenimini Macaristan’da yapmış, pek çok Macarca kitabı Türkçeye çevirmiştir. Ata Karatay’ın kardeşleri ise emekli Büyükelçi Baha Vefa Karatay, Tıp Profesörü ve ressam Safa Karatay, ablası şair Şemsa Balamir Karatay’dır.   Ata Karatay 1926 yılında Konya’da doğmuş, 1944 yılında Konya Lisesi’nden 1948 yılında İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden mezun olmuştur. Bir süre İstanbul’da serbest Avukat olarak çalışmış, 1959 yılında Norveç’e gitmiş, orada işçi olarak çalışmış, tüm İskandinav dilleri Norveç, İsveç ve Danimarka dillerini kitap yazacak düzeyde öğrenmiştir. Türkiye’ye dönünce kışları Üsküdar, yazları Büyükada’da yaşamıştır. Çöle Akan Nehir (1951) gibi yayınları vardır. Çağrı, Yeditepe, Varlık gibi dergilerde yazıları ve şiirleri yayınlanmıştır. İskandinav dilleri, onların gramerleri konusunda yayınları vardır. Benim Ata Karatay ile tanışmam yazar ve hikâyeci Norveç’ten yakın arkadaşı Mehdi Halıcı sayesinde oldu. O zaman İzmir’de yaşayan Mehdi Halıcı her ikimize mektup yazarak tanışmamızı sağladı. Çok çok iyi anlaşacağımızı yazdı. Ben de birkaç defa Üsküdar’daki mütevazı evine eşimle gittik. Uzun sohbetlerimiz oldu, o da eşiyle benim Şişli’deki evimde ziyarete geldi. Bana İskandinav dilleri konusundaki kitaplarından hediye etti. Bu diller hakkında bu kadar kitaplar yazması beni hayrete düşürdü. Kitaplar Norveç Büyükelçiliği tarafından da tavsiye ediliyordu. Bu ülkelere gideceklere en gerekli kitaplar.   Ata Karatay yazları Büyükada’da idi, beni davet etti, ama ben fırsat bulup gidemedim. Zira orada Büyükada merkezde fotoğraf sergisi açmış, Buradaki sergisinden bir fotoğrafı imzalayıp bana vermişti. Bu sergi açıklamasında şunları yazıyordu. “Bir amatör gözüyle Büyükada’nın görülmeye ve korunmaya değer tepelerini fotoğrafladım. Birinci tepe olarak İSA tepesini işledim. İkinci bir sergide Aya Yorgi’yi görüntüleyeceğim. Eskiden buraya yerleşmiş Rum vatandaşlarımızın kendi kültürlerinin birikimleri olan kiliseleri ve manastırları, bunlara Türk hoşgörüsü ile bakan insanların yakınlığını göstermeye çalışıyorum. Hemşerim, ağabeyim Ata Karatay’ı telefonlarda arayıp bulamıyordum. Meğer 4 yıl önce kaybetmişim. Çok geç olsa da ailesine baş sağlığı diliyorum. İnternette ki biyografisinde Kaynakçalar bölümünde ben Mehmet Bildirici’nin Çağrı Dergisi Şubat 2005 tarihinde “Ata Karatay’ı ziyaret ve Sardrettin Karatay” isimli yazım alınmış,” çok mutlu oldum. Yazıma Büyükada’dan bir fotoğraf eklenmiştir.
HABER YORUMLARI
  1. Henüz yorum yapılmamış.
    İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.