AŞI UYGULAMASI

Covid- 19 ile yapılan mücadelede hep konuşulan bu illet hastalığın aşısının bulunması oldu. Nedense hastalığın ilacı ile ilgili pek konuşulmadı. Çok faydalı tedavi yöntemleri uygulandı. Devletin verdiği korona ilaçlarını kullananlar olduğu gibi kullanmayanlar da oldu. Bazı hemşehrilerimiz verilen ilaçların yanında kekikten, şaptan sıtma ilacından çare aradılar. Bazıları da pozitif olmasına rağmen hiç ilaç kullanmadı. İllet virüs tek çeşit olmadığı gibi devamlı da mutasyona uğramakta. Bu mutasyon olayı aşı ile ilgili olarak da, kafaları karıştırmaya devam ediyor. Aşı uygulamasına geldiğimizde ise yetkililerden aldığımız bilgiler doğrultusunda, Çin ile 50 milyon tüp aşı anlaşması yapıldı. Bir 20 milyon tüp aşı için de Almanya ile anlaşmaya varıldığı söyleniyor. Yurt içinde de aşı için onlarca üniversitemizin bilim insanları çalışmakta. İnşallah yerli aşı bulunur ve bu 70 milyon aşıdan sonra kendi aşımızı memleket insanına uygularız. Yurdum insanının birikimleri de döviz olarak yurt dışına çıkmaz. Bilindiği gibi bu aşılar toplamda 35 milyon insanı aşılayabilmekte. Aşının ilk dilimi olan 10 milyonu, 11 Aralık itibariyle Çin'den ülkemize gelecek ve başta Sağlık Bakanımız Sayın Koca olmak üzere, bireylere yapılacak. Öncelik sırası da şu şekilde belirlenmiş durumda: -Sağlıkçılar -65 yaş üstü -Engelliler -Koruma ve sığınma evlerinde kalanlar Yukarıdaki öncelik sırasına göre sağlık biriminde çalışan, canlarını canlarımız için siper eden sağlıkçı kardeşlerimizin aşıları, çalıştıkları sağlık birimlerinde yapılacak. 65 yaş üzerindeki insanlarımızın aşıları da evlerinde “filyasyon” ekipleri tarafından yapılacak muhtemelen. Aynı şekilde engelli bireylerin, koruma ve sığınma evlerinde kalanların, toplu ve kalabalık yerlerde kalan yetişkinlerin( huzurevleri vb.) aşıları da filyasyon ekiplerince yapılacak. İkinci aşamada ise, yüksek riskli ortamlarda yaşayan( kırmızı bölgeler) 50 yaş ve üstü en az bir kronik hastalığı bulunan insanlar aşılanacak. Üçüncü aşamada, 50 yaş altı kronik rahatsızlığı olanlara aşı yapılacak. Dördüncü aşamada ise bunların dışında kalanların tamamı... Olumsuz örneklerinden hiç bahsetmemek lazım ancak “Bu dış güçler, bizim neslimizi kesecek” diyerek çocuklarına hiçbir aşıyı yaptırmayanların da olduğu bir memlekette yaşamaktayız. Aşı uygulamaları öncesinde aşı yaptırıp yaptırmama kararsızlığını gösteren insanlarımız var. Aşı olma aşamasına geçildikten sonra da hangi ülkenin aşısının daha etkili olacağının tartışılacağı bir döneme mi gireceğiz? Aşıların korunma koşullarında da farklılıklar var. Türk bilim insanlarının bulduğu Biontech - Pfizer firmasının aşısı -70 °C'de korunacak, Çin aşısı ise +4 °C'de... Görüştüğümüz yetkililer, +4 °C'deki Çin aşısının bütün sağlık birimlerine sağlık müdürlükleri tarafından dağıtılacağını söylediler. Ayrıca aşının Aile Sağlığı Merkezlerinde de çok rahat muhafaza edileceğini bildirildiler. Vatandaşın kafasındaki soru ise şu: “Bize Covid- 19 belasını musallat eden Çin. Aynı belanın kurtarıcılarından bir tanesi de Çin aşısı” Süper güçler, boşuna “süper” olmuyor. Ülkeleri birbirine düşürüp, husumet oluşturup savaştırıyorlar. Akabinde de silah satıyorlar. Ne garip tecellidir, en yeni silahların tecrübeleri hep Müslümanlarda deneniyor. Kullanan, kullandıran, vefat eden Müslüman. Dolarcıklarını artıran ve bu işin kaymağını yiyen gayrimüslimler. Virüsle mücadele farklı. Virüs cinsiyet ve inanç sormadı. Ellerinden gelse ona da müdahale ederlerdi ancak edemediler. İlk maske dağıtımında bazı sorunlar yaşanmıştı. Temennimiz, memleket insanının aşılanması işleminde hiçbir sorun yaşanmaz. Mücadele devam ediyor ve edecek gibi görünüyor. Bu virüs ve virüsteki mutasyon olduğu müddetçe, her yıl korona aşısı olacak mıyız? Sağlıcakla kalınız.