ARTIK YETER DEMİRÖREN!

TÜRK futbolunda başarısızlığın faturası yine hakemlere kesildi. Merkez Hakem Kurulu Başkanı Yusuf Namoğlu 2.5 yıldır oturduğu koltuktan başarılı olmadığı gerekçesiyle inme kararı aldı. Peki Türk futbolunun bu duruma gelmesinde tek sorumlu hakemler mi? Neden her kaosta hakem başkanları kolaylıkla değiştirilirken, futbolun patronuna dokunulmuyor? Tıpkı Yıldırım Demirören’e olduğu gibi. Kimdir Yıldırım Demirören veya Türk futboluna ne gibi bir katkısı olmuştur? Gelin irdeleyelim. Futbol dünyasına adını Beşiktaş yöneticisi olarak duyuran Yıldırım Demirören, 2004 yılında ise Beşiktaş Başkanlığına seçildi. Türk futbolunun efsane başkanlarından Süleyman Seba’nın ardından Beşiktaş tarihinin en uzun süre başkanlık yapan ismi Yıldırım Demirören olmuştur. Beşiktaş Kulübü’nün şuan ki borç yükünün baş sorumlusu olarak gösterilen Yıldırım Demirören, 8 yıllık Beşiktaş başkanlığı döneminde siyah-beyazlı camiada istenmeyen adam ilan edilirken, o dönem Beşiktaş taraftarları tarafından bestelenen ‘Yeter Yıldırım Demirören’ tezahüratı günümüzde de tüm ülke statlarında söylenmeye devam etmektedir. Kendi camiasının ‘yeter’ diyerek gönderdiği bu isim ne yazık ki bugün halâ ülke futbolunun en başına oturmaktadır. Türk futbol tarihinin en başarısız ancak en uzun süre görevde kalan isimi de ne tesadüftür ki Yıldırım Demirören’dir.. 8 yıl Futbol Federasyonu başkanlığı yapan Şenes Erzik’in ardından, 7 yıldır koltukta oturan Demirören, Türk Futbol tarihinin en uzun başkanlık yapan ikinci ismi konumundadır. Demirören döneminde Türk futbolunun geldiği nokta ise ortadadır. Kulüpler kötü yönetilerek borç batağı girdabına düşerken, Beşiktaş’ı aynı konuma iten adam olarak tanınan Yıldırım Demirören’in, Türkiye’de futbolun patronu olarak bu duruma dur diyebilecek son isim olduğu gayet açıktır. Sadece kulüpler değil federasyonun yönettiği A Milli takımın durumu da içler acısıdır. Yakın geçmişte Dünya üçüncülüğü apoleti takan, Avrupa Şampiyonalarında unutulmaz maçlar çıkartarak ülkeyi sevince boğan ay-yıldızlılar, günümüzde ise hiç bir büyük organizasyona katılamayacak hale gelmiş ve yeni uygulanan kategori sisteminde ligden düşme acısı yaşamıştır. Türkiye Futbol Federasyonu daha önce hiç olmadığı kadar güvenirliğini bu dönemde yitirmiştir. Kulüpler haksızlıkla mücadele etmekte zorlanmakta, mücadele etmeye çalışanlarda ağır cezalarla yıldırılmaya çalışılmaktadır. Hatalı, yanlı, çözümden uzak, kaosa sürekli meydan bırakan Yıldırım Demirören ve yönetimi Türk futbolunun geldiği bu durumda baş sorumludur. Ama ilginçtir, tüm yaşanan başarısızlıklara rağmen hep fatura başka isimlere çıkarılmıştır. Demirören’in 7 yıllık başkanlığı dönemine ne MHK başkanı, ne de teknik adam dayanmıştır. Aradan geçen zamanda 4 MHK Başkanı değişirken, 3 kez de teknik direktör değişikliğine gidildi. Yıldırım Demirören’in başkanlığı döneminde MHK Başkanları; Zekeriya Alp (2012-2014), Yusuf Namoğlu (2014-2015), Kuddusi Müftüoğlu (2015-2016), Yusuf Namoğlu (2016-2019) görev yaparken, A Milli takımın başında ise; Abdullah Avcı (2011-2013), Fatih Terim (2013-2017), Mircea Lucescu (2017-2019) bulunmuştur. Demirören’in son sürprizi ise Spor Toto İddaa ihalesinin, Yıldırım Demirören’in şirketi tarafından kazanılması oldu. Evet yanlış duymadınız. Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı artık Türkiye’de maçların sonucunun tahmin edildiği bahis oyunun da patronu oldu. Kısacası artık zahmet olmazsa o koltuktan inin.