Konya
°C
Yeni Meram

Arşivden Yansımalar Ya Da Hoş Gelişler Ola, Konyalı Mustafa Kemal Paşa!

Arşivden Yansımalar Ya Da Hoş Gelişler Ola, Konyalı Mustafa Kemal Paşa! - Rıdvan Bülbül - Yeni Meram Gazetesi

A+
A-
09.08.2017 09:38
09.08.2017 13:10
0
9543
ABONE OL
  Arşiv konusu günümüzde giderek önem kazanmaktadır. Bu satırların yazarı da on yıldır ( düzyazı- şiir- araştırma ve kitaplarını) arşivlemekte, sandıktan çıkarıp yararlanmakta, bugün ve geleceğe ışık tutmaktadır. ---  Arşivin Türkçe Karşılığı Belgelik'tir. Belge ve yazıların saklandığı yere arşiv ya da Belgelik denir. Sözcük dünyada;  Kurumların gerçek ve tüzel kişilerin faaliyetleri sonucu meydana gelen amaca dönük saklanan dokümantasyon. Arşivin kökü, eski Yunanca “ arkheion ” sözcüğünün Latinceye geçmiş “archivum ”dur. Ülkemizde arşiv her türlü dökümantasyonu içine alan bir anlam da taşımaktadır.    Arşivin tarihi çok eski milletlere kadar dayanır. Eski Mısır ve Roma’da bir çok devlet, tapınak ve aile arşivlerine sahipti. --- Ne zaman sıkıntı yaşasak,  Atatürk’ü yardıma çağırır, onun çizdiği yolları ve öz sözlerini gündeme getirerek moral bulur,  rahatlarız. Ülkemiz zor bir süreçten geçiyor, bir tarafta Feto, öbür tarafta PKK terörü ile mücadele ediyoruz ve sonra diyor ki; “Atatürk olsaydı...” Bir başka sıkıntı da Konya’nın “gericilik”  damgasıyla suçlanmasıdır. Gerçek elbette böyle değildir. Dinine bağlı olmak  onun gereklerini yerine getirmek “gericilik” değil, tersine kurtuluşa giden yollardan biridir, özetle  iman gücüdür. Ağustos,  kahraman ve Gazi  aydır, destanlarla doludur. Arşivimden aynı tarihte yazdığım  yazıyı çıkararak yineliyorum. *** ■ Konya, kültürümüzün öz kaynağıdır; Ulusal egemenliğimizin ve istikrarın da  en güçlü istinat noktalarından biridir. (Atatürk)     Gazi Mustafa Kemal Atatürk, soyunun “Konyalı” olduğunu sıkça yineler ve bundan övünç duyduğunu dile getirirdi. Eski Konya Milletvekillerinden merhum Naim Hazım Onat’ın Meram’daki bağında yemek sırasında sofrada şöyle konuşur; “ Konya benim öz vatanımdır. Dedelerim Rumeli’ye Konya’dan göçmüşler. Bundan hep mutluluk duydum.” Babasının doğduğu Kocacık Kasabası için yerli halkın “Konyalılar” dediği araştırmalarla belirlendi. Babası Ali Rıza Efendi’nin mensup olduğu “Kızıllar”; annesi Zübeyde Hanım’ın mensup olduğu “Sofular Cemaati” Yörük Türkmenleridir Atatürk’ün kardeşi Makbule Hanım soyları hakkında Annesinden aldığı bilgileri sıkça yineleyip dururmuş; “Bizim esas soyumuz yörüktür. Buralara Konya çevrelerinden gelmişiz. Dedem Feyzullah efendinin büyük amcası Konya’da Mevlevi dergâhına girmiş ve orada kalmıştır.” Özetlemek gerekirse Gazi Mustafa Kemal Paşa’nın soyu Konya’dan Rumeli’ye yerleştirilmiş “Evlat-ı Fatihan”dır. --- Atatürk. bir Konya ziyaretlerinde, trenin penceresinden Türbenin yeşil kubbesini görünce Mevlana’ya sevgisini dile getirir ve konuşur; “Ne zaman bu şehre gelecek olsam içimde bir heyecan duyarım. Mevlana düşüncesi benliğimi sarar. O çok büyük dahi; çağları aşan bir yenilikçidir.” Atatürk Konya'ya oniki kez geldi; tarihi kentte33 gün kaldı. İlk ziyaretini 3 Ağustos 1920’de tarihinde gerçekleştirdi. Yanında dönemin Milli Savunma Bakanı Fevzi Çakmak, Genel Kurmay Başkanı Şemsettin, 12. Kolordu Komutanı Fahrettin Altay Paşalar bulunuyordu. 4 Ağustos 1920 günü sabahı hastaneyi ve liseyi ziyaret etti; öğleden sonra Hükümet meydanında halka seslendi. Konuşması coşkun alkışlarıyla sık sık kesildi --- Atatürk, Latife Hanım’la evlendikten sonra bir yurt gezisinde Konya’ya gelir.1 Dünya Savaşı sırasında yanında bulunan Konyalı yazıcı çavuşunu anımsar. Araştırma yaptırır; çavuş ve eşinin öldüğünü saptar ve en küçük çocuğu on yaşındaki Rukiye’ye akrabalarının baktığını öğrenince yanına getirtir “ Kızım olur musun? Sorusuna “evet” yanıtı alınca da Rukiye’yi alır Ankara’ya götürür. Notre Dame de Sion Fransız Lisesinde okutur; 22 Mayıs 1930’da jandarma yüzbaşısı Hüsnü Erkin’le Dolmabahçe Sarayı’nda görkemli bir düğünle evlendirir. Rukiye, Atatürk’ün hastalığında yaşama veda edinceye dek Savarona’da Yatında ve Dolmabahçe Sarayında sürekli yanında hazır bulunur. --- Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Konya’ya 5. Gelişinde (20-23 Mart 1923) karşılamaya gelen heyet içinde 80 yaşlarında bir köylü dikkatini çeker, konuşmaya başlar. Abditolu Köyü’nden Hacı Hüseyin Ağa’nın bir oğlu Çanakkale’de, bir oğlu da Sakarya’da şehit düşmüştür. Anlatılanlardan çok duygulanır, Hüseyin Ağa’ya “Benim Babam olur musun?” der. Köylünün şehit çocukları yerine çocuğu olmak ister. Abditolu Köylü Hüseyin Ağa artık Gazi’nin “Babalığı”dır. --- Gazi Mustafa Kemal Paşa, yanında eşi Latife Hanım olduğu halde 3 Ocak 1925’de Konyaya 6. gelişinde onbir gün kalır. Latife Hanımla birlikte Hüseyin Ağa’nın sedirler Mahallesindeki iki göz kerpiç evine ziyarete gider. Latife Hanım, Hüseyin Ağa’nın eşi Akife Hanımla tanışır; evde yemeğe kalırlar, kendilerine Sedirlerin yöresel yiyeceği saç böreği ikram edilir. --- Atatürk, Konya’ya gelişlerinde yerel nüktedan Paşa Kazım da çağrılır karşılıklı söyleşirlermiş. Bir gelişinde Paşa Kazım her zaman olduğu gibi yine nükteli konuşmalar yapar; Gazi gayet memnun olur, yaverine emreder, Paşa Kazım’ın sağ cebine elli lira koydurur. Ayrılırken Paşa Kazım sağ tarafına yıkılır gibi eğik yürümeye başlar. Atatürk sorar; “Ne oldu Kazım niçin eğik yürüyorsun? Paşa Kazım yanıt verir; “Ağdı Paşam!” Atatürk konuyu anlar ve yaverine bir emir daha verir; “Öbür cebine de elli lira koyun doğru yürüsün” Cepleri denk gelince Paşa Kazım’ın yürüyüşü düzelir ve uygun adım evden çıkar, gider. ---    Önemli sayıda okurumun paylaştığı bu yazımı yorumlar da yapıldı. Onlardan kimilerinden kısa kesitler sunuyorum:    Eda Gülşen Gömleksiz: Çok güzel olmuş, ellerinize sağlık.Mehmet Mutlu: Yüreğine eline sağlık Sağ ol ,Varol!Ali Oğuz Meydan: Eline ve gönlüne sağlık üstadım, Konya'yı seven Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü anlattığın için..    Nurhan Ertuğrul Taşkazan: Bunları duymak çok güzel. Hep derlerdi Atatürk Konya'ya Sırtını dönmüş Konyalılara küsmüş....Fuat Civelek: Bu eşi bulunmaz hatıraları kaleme alan ve bizimle paylaşana teşekkürler. Konya'lı olmaktan bir kere daha gurur duydum.    Cihan Kemal Andaç: Yakışıklı Paşamızı, güzel dile getirmişiniz. Ortadoğuya ve malesef İslâm coğrafyasının bütününe şöyle dönüp bir baktığımızda Gazinin önemi  kendiliğinden beliriveriyor. onun eserini unutturmak isteyenler utansın. Emeğinize sağlık Rıdvan Hocamız. Var olun sağ olun Efenim...    Orhan Özel : Emeğine, yüreğine sağlık üstadım. Sayenizde de gerçekler ve hoş anılarla yüzleşiyoruz.Omer Bulguroğlu: Teşekkürler Ağabey Yüreğinize kaleminize emeğinize sağlık..    Haydar Tirman: Ellerin dert görmesin. Bazı gerçekleri çarpıtanlara güzel bir ders olmuştur inşaallah.  
HABER YORUMLARI
  1. Henüz yorum yapılmamış.
    İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.