Amasya Genelgesi, Anadolu'da Dirilişin Sesidir

Yeter artık demiştir Türk Milleti. Osmanlı hanedanının, tahtını vermemek için vatan topraklarını satmasına dur demiştir, Türk Milleti. Bir hanedanın bir milleti maceradan maceraya sürüklemesine dur demiştir. Kendini dünyanın hakimi göstermek için Anadolu yiğitlerini, o kıtadan öbür kıtaya koştururken Anadolum’un sahibi Türk Milleti’nin, cehaletin kucağına atarak geri kalmışlığın ve sadece askerlikte hatırlanıp, açlığa ve yoksulluğa itilmişliğin acısı ile baş başa bırakarak batılı devletlerin kucağına atılmasına dur, demiştir! AMASYA GENELGESİ Milli hakimiyet, milli egemenliğe dayanan milli hareket, haksızlığa karşı bir isyan parolası olarak belirmiştir. BU GENELGE KİMSENİN UNUTMAMASI GEREKEN BİR MİLLİ EGEMENLİK YEMİNİDİR. BU EGEMENLİĞİNİ 600 YIL SÜREN TEK ADAM EGEMENLİĞİNE SON VEREN BİR MİLLİ  DÜZEN YEMİNİ OLARAK ORTAYA KOYMUŞTUR. Yıllardır, yüzyıllardır TEK ADAM yönetimi altında ezilen, yargıyı, yürütmeyi, yasamayı kendisi belirleyen, kanun benim, kadı benim, uygulayıcı benim, savaşa git dersem, ölün dersem öleceksiniz, taht benim, kerevet benim diyen ‘TEK ADAM’ yönetimine başkaldırı genelgesidir. Halkına sormadan, halkının rızasını almadan kıtadan kıtaya, savaştan savaşa sürüklemeleri yetmez gibi; çağın gerisinde bıraktıkları ama kendileri saraylarda, köşklerde, konaklarda, yalılarda sefa sürerken Kafkasya, Yemen, Çanakkale, Suriye cephelerinde ateşe attıkları yiğitlere acımadan, Birinci Dünya Savaşı’na da sokarak tükenişe son noktayı koyan basiretsiz, kibirli, ehliyetsiz yöneticilere karşı çıkmanın ve onlara had bildirmenin kanıtıdır bu genelge Bu genelge, tek adamın elinde tuttuğu egemenliği ‘milletin egemenliğini yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır‘  sözü ile zorla istiklalini elde etme yolunda, milli bir kararın ifadesidir. Atatürk’ün yaveri Cevat Abbas Bey’e dikte ettirdiği genelgenin esaslarını iyi okuyalım, elimizi vicdanımıza, aklımızı da başımıza alarak millet olarak kan, gözyaşı, yüzbinlerce can vererek elde edilen milli meclise, çoğulcu demokrasiye, ‘egemenlik kayıtsız şartsız milletindir’ yeminine sahip çıkalım. 600 yıl kaptırdığın tek adamlara egemenliğini, sana yeniden veren ve temsilcin olan TBMM’ne sahip çık. aa- Yurdun bütünlüğü, milletin istiklali tehlikededir. bb- İstanbul’daki hükümet, üzerine aldığı sorumluluğun gereklerini yerine getirememektedir. Bu durum milletimizi yok olmuş tanıttırıyor. cc-Milletin istiklalini yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır. dd- Milletin durumunu ve davranışını göz önünde tutmak ve haklarını dile getirip, bütün dünyaya duyurmak için her türlü etkiden ve denetimden kurtulmuş milli bir kurulun varlığı gereklidir. ee- Anadolu’nun her yönden en güvenli yeri olan Sivas ‘ta milli bir kongrenin tezelden toplanması gereklidir. ff- Bunun için bütün illerin her sancağından, halkın güvenini kazanmış üç delegenin mümkün olan süratle hemen yola çıkarılması gerekmektedir. gg- Her hangi bir kötü durumla karşılaşılabileceği düşünülerek bu iş, milli bir sır gibi tutulmalı ve delegeler gereken yerlere kimliklerini gizleyerek gelmelidirler. hh-Doğu illeri adına 10 Temmuz’da Erzurum’da bir kongre toplanacaktır. O güne kadar diğer il delegeleri de Sivas’a ulaşabilirlerse, Erzurum Kongresi’nin delegeleri de Sivas’ta yapılacak genel kongreye katılmak üzere yola çıkacaklar. İşte bu  genelge alarm  işareti vermekte, tehlike çanları çalmakta ama her şeyi Sivas, Erzurum kongreleri ile halkın kararı ile çözme azim ve kararını belirterek 23 Nisan 1920 tarihinde, egemenliğimizi ‘TEK ADAM’dan alarak  600 yıl  sonra Türk Milleti’ne geri vermektedir. SÜVARİ YAKUP ÇAVUŞ BAKIN NE DEMİŞ, Oğul, oğul düşman yalnız Yunan gavuru değildi. İngiliz vardı, Fransız vardı, İtalyan vardı, Rusya’sı vardı, Ermeni’si vardı. En acısı da bunlara yardım ve yataklık eden bizim hocalar vardı. Şeyhler vardı, Ağalar vardı, Hainler vardı. Vardı da vardı… Çok şükür bizim bir ALLAHIMIZ, birde MUSTAFA KEMAL PAŞAMIZ vardı. ÖMER HAYYAM ORTA DOĞU’NUN AYDIN ŞAİRİDİR. Celladına aşık olmuşsa bir millet. İster ezan ister çan dinlet. İtiraz etmiyorsa sürü gibi illet, Müstehaktır ona her türlü zillet.   Bu vatan kan kusmaya başladı. Bu kadar güvenlik görevlimiz, bu kadar Mehmetçiğimiz, bu kadar masum vatandaşımız ne için, kim için şehit oluyorlar? Affetsinler bizi. Onları koruyamıyoruz, onları sahiplenemiyoruz ve en acısı da hesap soramıyoruz. İşte beni de bu bilinmezlik kahrediyor. Affedin fidanlarım. Hepimizi, balık hafızası taşıyan hepimizi affedin. NURLAR İÇİNDE, IŞIKLAR İÇİNDE KALIN. HEPİMİZİN GÜNAHINI SİZ FİDANLAR ÇEKİYORSUNUZ. AFFEDİN BİZLERİ.