Aman nazar değmesin!

Hazret-i Mevlâna’nın 747. Vuslat Yıldönümü Uluslararası Anma Törenleri kapsamında bizim de gazete olarak hazırladığımız  "Meramımız Mevlana Şeb-i Arus özel" dergisi için sanayilerimizi ziyaret ediyoruz. Hem ziyaret hem ticaret içerikli bu faaliyetimiz elbette pandemi kuralları çerçevesinde gerçekleşiyor. Kapısından girdiğimiz tüm firmalarımızda maske, mesafe ve hijyen içerikli uyarılar ile uygulamaya yönelik yönlendirmeleri görüyoruz. Yani sanayi, Cumhurbaşkanımızın deyimiyle ‘TAMAM’ kuralına uyuyor. Buna rağmen personel karantinası anlamında zaman zaman iş kayıpları da yaşıyorlar ama onu da kendi içlerinde geliştirdikleri yöntemlerle atlatmaya çalışıyorlar. Geçen hafta gazetemizde de bildiğiniz üzere “Kasım ayında Türkiye’nin ve Konya’nın ihracatı” ile ilgili rakamların açıklandığı haberler yer aldı. Rakamlara göre özellikle kasımda Türkiye'nin ihracatı %0,95 azalırken Konya'nın ihracatının %23,2 artış göstermesi bizleri mutlu etti. Yine açıklanan rakamlara göre kasım ayında 203 milyon dolar ihracat yapan Konya, ihracatını aylık olarak yüzde 23,2 oranında artırırken, Türkiye ihracatından aldığı payı da yüzde 1,36’ya çıkarmış oldu. Buna göre 2019’da 2,014 milyar dolar ihracat yapan şehrimiz, 2020 yılının ilk on bir ayında 1,95 milyar dolar ihracat kaydetmiş oldu. Yapılan değerlendirmelere göre ise aralık ayında yapılacak ihracatla 2019 rekorunun kırılacağına kesin gözüyle bakılıyor, olması da öngörülüyor. Dahası ihracat rakamlarını değerlendiren Konya Ticaret Odası Başkanı Selçuk Öztürk’ün, şehrimizin 2020’nin ikinci yarısından itibaren ihracatta yakaladığı artış trendini devam ettirdiğini söylemesi ve yılsonunda hedeflerine ulaşacaklarını ifade etmesi Konya sanayimizin salgına karşın temposunu düşürmediğini ve artırarak krizi fırsata çevirdiğini gösteriyor. Rakamlar ve uzmanlar bu verileri ifade ediyor ama işin aslı gerçekten böyle mi değil mi, yerinde görme şansım oldu. Dedim ya hafta içinde yaptığımız ziyaret oldu, sanayici dostlarla hasbihallerimiz oldu, diye. İşte bu konuyu da özellikle sordum. Hepsinden aldığım cevap ortak oldu. “Çok şükür işlerimiz gayet iyi, talep çok fazla biz de bu talebe karşılık vermek için yoğun tempoda çalışıyoruz.” Hatta bazı sanayici dostlarımız hammadde ve malzeme konusunda sıkıntılar yaşıyormuş. Demir, çelik profil vs. gibi ana hammaddelerde ürün bulmakta zorlanan sanayicilerimiz alternatif ürün pazarlarına yöneliyormuş. Tedarikçi firmalar ise müşterilerine malzeme ve ürün yetiştirmede sorunlar yaşıyormuş. Ben ticarette ödeme durumunun nasıl olduğunu ve ihracatta lojistiğin yeterliliğini sorduğumda ise, ödemelerin büyük çoğunluğunun peşin veya en geç 30 günlük vadelerle olduğu, lojistik konusunda ise her hangi bir sorunun olmadığı ifade ediliyor. Yani sanayi çok şükür tıkır tıkır işliyor, ticaret dönüyor. Tabi salgın krizini fırsata çevirmek için sanayicimiz büyük bir özveri de göstermiyor değil hani, mesela hammaddede  olduğu kadar yeterli elemanın olmaması da sorun yaratıyor. Vasıflıyı geçtik, vasıfsız da bile eleman bulmakta sorun yaşıyor sanayiciler. Bu sorunlar devam ettiği için de bazı sanayiciler kapasitelerinin altında üretim yapıyor haliyle, bu da ister istemez yeterlilik anlamında işleri  sekteye uğratıyor. Bu konunun çözümü oldum olası bir muamma oldu ancak çözüm konusunda yapılan birkaç uygulama ve atılan adımların da yaraya merhem olmadığını gösteriyor. Şimdi tabi sanayilerimizin ihracat konusundaki bu gerçekliğini ifade ediyorum ama olayın bir de iç pazardaki esnaf kesimi var. Salgının en büyük gedik açtığı belli başlı sektörleri de yok saymıyorum tabii ki, onlarla alakalı gazetemizde haberlerimize yer veriyoruz, vermeye de devam edeceğiz. Sıkıntı yaşayan, dükkanını, tezgahını açamayan sektörlerimiz de yapılan ve yapılacak olan desteklerle bu zor zamanları elbirliği ile aşacaklardır. Çünkü evet ihracatımız önemli ancak iç piyasanın da önemini unutmamak gerekiyor. Ben şahsen yaşanan salgın zorluklarına karşın ülkemizin ve şehrimizin ihracatına katkı sağlayan tüm sanayicilerimizi kutluyor, Rabbim güç versin diyorum. Açıklanan rakamlara ve verilen emeklere "aman nazar değmesin". Kalın sağlıcakla…