“Allah fırsat vermesin”

Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun ablası olan ve Konya’nın yakından tanıdığı Ayşe Çalık, Yeni Meram Gazetesi yazarlarından Dr. Orhan Şener’in ‘Kent Söyleşilerine’ konuk oldu. İşte samimi bir ortamda geçen o röportaj: Dr. Orhan Şener: “Ayşe Hanım röportajımızın Dünya Kadınlar Günü haftası içerisine denk gelmesi çok güzel oldu. Geçmişten bugüne kadar, kadınlarla ilgili neler değişti? Bu konu hakkında neler söylemek istersiniz?” Ayşe Çalık: “Kadınlar her zaman, Müslüman Türk toplumunda ön planda olmuştur. Fakat bazı dönemlerde,  bu durumu suiistimal ederek, kadınları ikinci plana atmak isteyenler olmuştur. Türkiye’de kadınların ikinci plana atılması söz konusu olamaz. Zaten Müslümanlık da bunu emretmiyor. Kadınlar, bütün toplumlarda baş tacı olmalıdır. “Cennet annelerin ayağı altındadır” diye Hadis-i Şerifimiz vardır. O nedenle dinimizin de kadınlara verdiği önem görülmektedir. Geçmişe kıyasla, kadınlar topluma kazandırıldı. Artık kadınlarımız birebir toplum meselelerinin içindeler. Çalışma hayatında önemli bir yer tutmaktalar. Evde kapalı kadınlar, sosyal hayata atıldılar. Özgür yaşamanın da buna katkısı oldu. Başörtülü ve başörtüsüz sorunu kalmayınca Türkiye’de, ayrımcılık bitince artık kadınlar özgürce her türlü faaliyette bulunabiliyor. Siyasete girebiliyor, memurluk yapabiliyor, özgürce çalışabiliyor. Kadınlarımız da bu durumdan memnun. Böyle olması toplumu rahatlattı.” Orhan Ş.: “Son yıllarda, kadın cinayetleri ve cinsel istismarların artması biraz insanların dokusunun değiştiğini mi gösteriyor? Özellikle Başkanımız Dünya Kadınlar Günü’ndeki mesajında, bu konunun üzerine düşüleceğine ve yasalar çıkacağına vurgu yaptı. Peki konu ile ilgili neler söylemek istersiniz?  Ayşe Çalık: “Bu tip olayların gündeme gelmesi çok çirkin. Dünyada kadın istismarı diye bir durum olmamalı. Bu tür olaylar eskiden de oluyordu galiba ama günümüzde kadınlar ön plana çıkmaya başlayınca, üzücü olaylar gün yüzüne çıkmaya başladı. Başbakanımız da kadınların sorunlarına önem veriyor. Dünya Kadınlar Günü’ndeki konuşmasında zaten bunu net olarak ortaya koydu. Belli bir dönem Türkiye’de, kadın-erkek arasında ayrımcılık varmış gibi gösterilmeye çalışıldı ama bence böyle bir ayrımcılık yok.” Orhan Ş. : “Kadınlarımız ile ilgili olarak, erkeklere nasıl bir mesaj vermek istersiniz? Çünkü kadınlar, erkeklere bir emanet…  Ayşe Çalık: “Erkeklerin, emanete iyi sahip çıkmaları gerekiyor. Emanetlerine iyi davranmaları son derece önemli. Örneğin, ben eşime bu güne kadar hiç saygısızlık yapmadım. O da bana yapmadı. Ev dışındaki işlerimi hallederken, eşimi ve çocuklarımı ihmal etmeden halletmem lazım. Karşılıklı, anlayış ve saygı penceresinden bakmak, huzur için önemlidir.” Orhan Ş. : “Sayın Başbakanımızın birinci derecede yakını olmak önemli bir durumdur. Bu noktada hayatınızda değişiklikler oldu mu?”  Ayşe Çalık: “Bu duygu, çok farklı bir duygu. İnsanların sevdiği, saydığı, gurur duyduğu bir Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı’nın ablası olmak tabi insanı gururlandırıyor. Bugüne kadar hiçbir insandan, negatif bir söylem duymadım. Hükümete oy veren veya vermeyen herkes gördüğünde sevgisini dile getiriyor. Ben eskiden daha sosyaldim diyebilirim. 18 yaşına kadar İstanbul’da yaşadım. Sonrasında evliliğim dolayısı ile Konya’ya yerleştik. O yıllarda Basın Yayın Yüksek Okulu’nu da kazanmıştım. 1975 yılında Konya’ya geldim. Başbakanımız o gün için “hayatımın en zor günüydü” der. Çünkü aramızda 2 yaş vardı ve hem arkadaş hem de kardeşçe büyüdük. İkimizin arasındaki iletişim çok farklıdır. Başbakan Ablası olmak, topluma karşı sorumluluğumuzu daha da artırdı.” Orhan Ş.: “Toplum sorunlarına karşı ilgi ve alakanızı tüm şehir biliyor. Bu konuda birçok ihtiyaç sahibi aile ve kimsesiz insanlarla bir araya geliyorsunuz. Manevi çocuklarınız ve kardeşleriniz bile var. Bu konuda neler söylemek istersiniz?  Ayşe Çalık: “Selçuk Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi’nde bir manevi oğlum var. Babası simitçilik yapan ve 5 kardeşi olan bir çocuğumuz. Belinden aşağısı engelli olan bu çocuğumuz, dünya şampiyonu olmuştur. Tanıştığımızda lise mezunuydu. Hayali olan fakültede okuyor şuan. Zaten milli futbolcu olduğu için kontenjan da açık. Bir hayırseverimiz de burs veriyor. Hayatı bir anda değişti ve şuan çok mutlu. Böyle olması bizi de çok mutlu ediyor.” Orhan Şener: “Başka manevi oğlunuz var mı?  Ayşe Çalık: “Orhan Hocam, engelli bir çocuğumuz daha var. İsmi Emrah Savsar… Şuanda zaten onu herkes tanıyor. Cumhurbaşkanı, Başbakan, Bakanlar ve birçok kişi Konya’ya geldiğinde mutlaka Emrah ile görüşüyor ve ziyaret ediyor. Bu çocuklar beni bulmadı. Ben bu çocukları buldum. Çok mutluyum, çok memnunum. Emrah, pırıl pırıl bir çocuğumuz. Gözleri ışık saçıyor.” Orhan Şener: “Başbakanımızın, yumuşak dilli, kibar ve mütevazi bir görünümü var. Kendisinin akademisyen olması tabi artı kazandırıyor. Bu benim şahsi kanaatim olmakla birlikte toplumun genel kanaati de bu zaten. Başbakanımız nasıl bir çocukluk geçirdi? Aileden,“Sen büyüyünce büyük adam olacaksın” derler miydi? Ablası olarak neler söylemek istersiniz?  Ayşe Çalık: “ ‘Büyünce büyük adam olacaksın’ diye hep derlerdi. Babaannem sürekli dua ederdi. Ne bir defa tartıştık ne de kavga ettik. Öyle ağır başlı ve mütevazi biridir. İkimizin huyu da çok benzer. Lise de olsun üniversite de olsun her zaman tek başına bir bireydi. Arkadaşları hep onun etrafında toplanır ve kararlarına saygı duyardı. Liderlik vasfı vardı. En ufacık boşluğun da bile kitap okur. Kitap okudukça dinlenir. Yaşantımız her zaman mütevazi oldu. Ortaokulda gazetelere yazılar, şiirler yazmıştır. Hatırladığım, İstanbul’da Bizim Anadolu Gazetesi’nde yazıları çıkmıştı.” Orhan Şener: “En çok sevdiğiniz yönünüz nedir?  Ayşe Çalık: “Vicdanım çok rahat… Sürekli vicdanımı dinlerim. Bu bana çok huzur veriyor. Çok şükür bugüne kadar vicdani rahatsızlık verecek bir işimiz, durumumuz olmadı. İnşallah bundan sonra da olmaz. İnsanları üzmemeye gayret gösteririm.” Orhan Şener: “Sevmediğiniz yönünüz var mı?”  Ayşe Çalık: “İnsanlara çok çabuk güvenirim. Anında güvenirim.” Orhan Şener: “Gençlere 3 öğüt vermenizi istesek, neler söylerdiniz?”     Ayşe Çalık: “Gençlerimiz, çok çalışsın. Geleceklerini garantiye alsınlar. Çünkü gelecek onların elinde. Ve büyüklerine sayıyı, küçüklerine sevgiyi hiçbir zaman ihmal etmesinler. Ayrıca hobiler de edinmemeliler.” Orhan Şener: “Benim için anlamlı ve önemli bir röportaj oldu. Son olarak neler söylemek istersiniz? Ayşe Çalık: “Başbakanımız Türkiye’yi çok seviyor… Konya’yı çok seviyor. Bizler de onun gözü kulağıyız. Ülkemiz üzerinde oyunlar oynamaya çalışanlara Allah fırsat vermesin diyorum. Bize destek olan vatandaşlarımıza da sonsuz teşekkür ediyorum.” RÖPORTAJDAN NOTLAR  Sevgili okuyucularım, “Kent Söyleşileri” ismindeki haber-röportaj yazı dizimin bu haftaki konuğu, Başbakanımız Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu Beyefendinin Ablası Ayşe Çalık Hanımefendi…  Bu haftaki röportajımın iki farklı anlamı var. Birincisi, ilk kez bir kadın ile röportaj yapmam ve hem de önemli bir şahsiyet ile… İkincisi ise, röportajımın Dünya Kadınlar Günü’ne denk gelmesi.  Röportaj yapacağımız mekan, şehrin, turizm, sosyal yapı ve tanıtımı açısından Konya’ya kattığı değer herkes tarafından bilinen Dedeman Otel… Bizlere ev sahipliği yapan Dedeman Otel Genel Müdürü Sevgili Recep Altınok, Yiyecek ve İçecek Satış Müdürü Ömer Faruk Er ve Dedeman personeline buradan teşekkür ediyorum. Sağ olsunlar, var olsunlar…  Saat 10 buçuktaki randevumuza Ayşe Hanım tam zamanında geldi. Daha sonra torunu Erenalp Çalık ve oğlu Av. Mehmet Çalık Beyefendinin katılması ile sohbetimizdeki hoş muhabbet, daha güzel bir şekilde devam etmiştir. Ayşe Hanım, anlatıldığı gibi mütevazi, kalbinden geçeni söyleyen, gerçek bir Anadolu Hanımefendisi; yardım severliği ve derneklerle olan ilgisi, memleket meselelerine olan duyarlılığı röportajımıza damga vurdu.  Bu arada, röportajımdaki katkısından dolayı, sevgili Salih Köprülü arkadaşıma ayrıca teşekkür ediyorum.