AKIL SAĞLIĞIMIZ BOZULACAK

16 yıl boyunca yeşil düşmanlığı yapıldı. Şimdi yeşil bir Türkiye diyorlar. Yaşatılanlar acaba rüya mı diyorum? Önce duble yol dediler! Karadeniz’den başlandı, kıyı şeridinde kesilmedik ağaç, yolunmadık, didik didik edilmedik orman kalmadı. Güzelim yaylalar, vadiler, ormanlık alanlar, zeytinlikler gözyaşları içinde birilerine verildi ve talan ettirildi. Şimdi ‘Yeşil bir Türkiye’ diye çıkılmış ortaya ve akıl sağlığımızla alay ediliyor. Acaba her yeri taş yapanlardan sonra evlere gönderilen o tohumları taşa mı ekeceğiz? Bizimle alay etmeyin! Akıl sağlığımızla oynamayın! Taş !Taş ! Taş! Taş meraklıları, her yeri taşa çevirenler, mektupla tohum gönderiyorlar! Hangi apartmana bahçe bıraktınız veya bahçe bırakılan ve zorunlu ağaçlandırma önerilen imar planları yaptınız da tohum göndererek yeşil Türkiye isteme gafletine düşüyorsunuz? Sanki savaş açıldı 16 sene boyunca ormanlara. Ne güzel! Siz talan edin ormanlarımızı duble yol, köprü, maden, nükleer enerji, su santralleri diye diye...! Büyük bir özgüven içinde de gönderilen tohumlar için şehirlerde toprak bırakmayarak bizimle alay edin! Taşa mı ekilecek bu tohumlar? Önce kestiğiniz ağaçlarla, yok ettiğiniz ormanlarla helalleşeceksiniz! Üçüncü köprü uğruna 5 milyona yakın ağaç kesildi. Hayvanların yuvaları bozuldu, kimisi boğazın sularına kapıldı, kimisi yolunu şaşırdı, şehirlere indi. Seçim uğruna af çıkarıyorsunuz, imar affı! Peki sizi kim affedecek? Yuvasını bozduğunuz hayvanlar ve yok ettiğiniz ağaçlar için nasıl bir af düşlüyorsunuz? Zorunuz nedir ormanlarımızla? Dağlar delik deşik Konya-Silifke yolunda. Trafik diye bir şey yok. 38 senedir o yollarda gider gelirim bir kez bile yoğun trafik görülmedi. Öyle ki Türkiye’de üretimin yok edilip, tüketimin körüklenerek dışarıya bağımlılığın artırılmasını hedefleyen Osmanlı politikaları nedeniyle yok edilen, Taşucu Seka Fabrikası’na ham madde taşıyan kamyonların olduğu senelerde bile trafik yoğunluğu olmayan bir karayolundaki ormanlardan ne istediniz? Çift yol ihtiyaç değildi! Sağlam, 50 yıl dayanacak, milletin parasına göz dikmemiş müteahhitlerle yapılacak sağlam yollardı ihtiyacımız. Her yıl delik deşik olan, yağmurla delinen asfaltlar yerine, 50 yıl gidecek asfalt yollardı gereksinimiz. Utanmadan, Yüce Tanrı’dan korkmadan, bu karayolundaki ormanları kesip, çift yol yapanlar bir de; ‘Dikkat Heyelan Sahası’ yazısını asmışlar. Ne güzel! Ormanı buda, yok et, yola inmesin çıplak dağlar diye de önüne uyarı yazısı as! Ormanlık alana girerken asılan yazıları, Orman ve Su İşleri Bakanlığı değiştirerek samimi olmalı. ‘Ateşinle yaktığın ormanı, gözyaşlarınla söndüremezsin’ diye bir zamanlar yazmışlardı. Şimdi bu yazıyı aşağıdaki yazı ile değiştirsinler, hiç olmazsa Yüce Tanrı’yı da kandırmış duruma düşmezler! -Biz, keserek yok ettik ormanlarınızı. Sizlere duble yollar, madenler, köprüler, hava limanları, santraller, zenginlere villalar, teknelerine yat limanları, beş yıldızlı otellere golf sahaları açmak için güzel yurdumuzun ormanlarını bitirdik. Lütfen, mektupla gönderdiğimiz tohumları bulabildiğiniz topraklara ekiniz.