Konya
°C
Yeni Meram
11.01.2015 01:01

Ahşap, sanat eserine dönüşüyor

A+
A-
11.01.2015 01:01
10.01.2015 17:49
0
3754
ABONE OL
Türklerle özdeşleşen ahşap sanatı, günümüzde geçmişteki kadar yaygın değil. Çünkü gelişen teknolojiyle birlikte farklı seçenekler ortaya çıktı. Mimaride şekil verilmesi en kolay malzemeler olduğundan mıdır bilinmez ama en incelikli işlemeler, ahşap üzerinde yer bulur kendine. Geçmişte gündelik hayatımızın hemen her noktasında karşımıza çıkan ahşap eşyalar, şimdilerde ‘özel’ merakı olanların evlerini ya da ofislerini süsleyerek dekoratif birer unsur oluşturuyor. GEÇMİŞİ ORTA ASYA’YA UZANIYOR Ahşap oymacılığının geçmişi, Türklerin Orta Asya’da bulundukları döneme kadar uzanıyor. İslamiyet’ten önce Orta Asya’da yaşayan Türklere ait heykel ve oyma eserlerine rastlandığı biliniyor. Türklerin İslamiyet’e geçmelerinden sonra Türkistan bu sanatın merkezi oldu. Büyük Selçukluların inşa ettiği mimari eserlerin süslemesinde da ahşap oyma işçiliğine rastlanıyor. Anadolu Selçukluları’nda ise çini süslemesi daha çok ön plana çıksa da oymacılığın kıymeti azalmadı. Bu dönem eserlerinde ahşap oyma sanatının değerli örneklerine rastlamak mümkün. BABA MESLEĞİNİ DEVAM ETTİRİYOR Ceviz, elma, armut, sedir, gül ağacı ve çam gibi ağaçlar üzerine oyma, kakma, boyama, çatma ve çakma gibi tekniklerle bezenen ahşap örnekleri, Selçukluların bu sanatta çok özel bir noktaya ulaştığını gösteriyor. Özellikle tavan süslemelerinde ve camilerdeki mihrap ve minberlerde dikkati çeken düz satıhlı derin oyma, yuvarlak satıhlı derin oyma, eğri kesim, şebekeli oyma gibi tekniklerle süslenmiş parçalarda bunu görmek mümkün. Bu sanatı günümüzde devam ettiren isimlerden biri de Ali Aytekin. 18 yıldır bu sektörde faaliyet gösteren Aytekin mesleği babasından öğrenmiş. Babası da mesleğe 1976 yılında başlamış. ‘OTANTİK BİR GÖRÜNTÜ KATIYOR’ Mevlana Çarşısı’ndaki kendilerine ait işyerlerinde el emeği ile yaptıkları Kuran-ı Kerim kabı, rahle, tablo, şamdanlık, ahşap sandık ve ahşap saat satışı yaptıklarını belirten Aytekin, müşterilerin talepleri doğrultusunda ahşap imalatı yaptıklarını söyledi. Gönül vermeleri halinde mesleğini çocuklarına da öğretmeyi istediğini ifade eden Aytekin, Türkiye’nin her tarafına ürün gönderdiklerini kaydetti. Ahşap ürünlerin tamamının makinede yapılmadığını, mutlaka el değmesi gerektiğini vurgulayan Aytekin, otantik olduğu için ahşapta yıllar geçse de metal ya da plastikteki gibi bozulma olmadığını dile getirdi. Ali Aytekin “Ahşap eskise bile antika oluyor, değer kazanıyor. Rafta duran ürün ahşap olunca daha otantik görünüyor. Kendi yaptığımız ürünler daha çok beğeniliyor. Ahşap ürünleri yabancı turistlerden ziyade yerli halk daha çok tercih ediyor. Yabancılar da seviyor ancak uçakta bagaj problemi olduğu için götüremiyorlar. Hediye alırken plastik bir ürün değil de ahşabın daha çok güzel olacağı düşünülüyor” dedi. ‘5 BİN LİRAYA KADAR ÇIKABİLİYOR’ Mevlana Çarşısı civarında çevre düzenlemesi noktasında birtakım eksikliklerin olduğunu, bu sorunun giderilmesi için belediyeye dilekçe verdiklerini anlatan Aytekin, “Toplu olarak başvuru yapın deniliyor. Topluluk da sağlanamıyor. Bedesten Çarşısı’ndaki çalışmaya benzer bir proje bu bölgede de hayata geçirilmeli. Vatandaşlar trafikten dolayı endişeyle geziyor, bu bölge trafiğe kapatılırsa daha güzel olur” şeklinde konuştu. Ali Aytekin, Kuran-ı Kerim rahleleri boyutuna göre 20 liradan başlıyor, el işlemesi olursa 5 bin liraya kadar çıkabiliyor. Türkiye geneline yıllık 8 bin civarında rahle gönderiyoruz. Ahşap oymacılığının halka ulaşımı teknoloji sayesinde kolaylaştı. Daha sağlıklı olduğu için vatandaşlar plastik yerine ahşabı tercih ediyor. Bu sanat Hindistan, Endonezya Tayland’da da yapılıyor. İthal ürünler de geliyor. Vatandaşlar süs eşyası alırken mobilyaya göre renk seçiyor ama ahşap, mobilyanın her türlüsüne uyum sağlar” ifadelerini kullandı. ADEM SERİN  
HABER YORUMLARI
  1. Henüz yorum yapılmamış.
    İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.