Konya
°C
Yeni Meram
07.03.2018 06:05

Ağaca Saygı ve Sevgi

Ağaca Saygı ve Sevgi - Rıdvan Bülbül - Yeni Meram Gazetesi

A+
A-
07.03.2018 06:05
07.03.2018 14:02
0
9336
ABONE OL
Kıyamet kopacağı zaman bile, elinizde bir fidan bulunursa, kıyamet kopmadan dikebilecekseniz, hemen onu dikiniz. (Hz. Muhammed) *** Son süreçte ağaca saygıya gerekli özeni göstermediğimiz kanısındayız.  Şimdi biz ne mi yapıyoruz; Ağaçları kesiyoruz; Gezi Parkında, Ortadoğu yerleşkesinde olduğu gibi. Şimdi bir de Artvin Cerattepe sorunu ortaya çıktı.. Bakır Madeni aramak için firmanın 50 bin ağacı keseceği iddiaları sinirleri gerdi, itirazlarını duyurmak için yöre halkı başkaldırı gibi protesto eylemlerini sahneye koymaya başladı. Güvenlik güçleri sert karşılık verince ortalık adeta toz- duman oldu. ( Mahkeme kararı açıklanacağına kadar inşaat çalışmaları durduruldu)  Rantlara açılan ya da açılacak alanlarda gösteriler kesintisiz devam ediyor. Ağaca saygı gündeme gelince yönümü tarihsel gerçeklere çeviriyor Fatih Sultan Mehmet’in gür sesini duyuyor gibi oluyorum; ■ Ormanımdan bir dalı kesenin başını keserim. Fatih Sultan Mehmet’ten, başlayan duygu pınarı, insanları Atatürk’ün ağaç sevgisine dek düş gibi, kuş gibi uçurup götürüyor. ... Atatürk, kimi durum ve zamanlarda bir ağacın önünde durur selam verirmiş. Nedenini soranlara da şu yanıtı verirmiş; ■ O, yediğim meyvenin, sığındığım gölgenin, soluduğum havanın bir neferi. En az diğer neferler kadar onun da selama hakkı var! --- Atatürk, Ankara’da Orman Çiftliği’ne giden yolda bir iğde ağacının kesildiğini fark edince ağacı uzun süre aramış; bulamayınca da çok üzülmüş, ağlamış. Ankara’yı, Yalova’yı, Florya’yı Atatürk yeşillendirdi İstanbul’daki büyük ağaçları gördükçe şöyle konuşurdu; ■ Bunlar güzel ancak ben yaprakların ve dalların her yıl ne kadar büyüdüğünü gördüğüm ağaçlarımı seviyorum! Atatürk’ün doğayı, ağacı sevmesinin somut örneklerinden birisi Atatürk Orman Çiftliğidir. Parasını kendi aylığından ödeyerek çiftliğin bugündü yerini satın aldı (1925) O yıllarda bu topraklar, ortasından demiryolu geçen bataklık ve boş araziydi. Cumhurbaşkanlığı tartışmalı   Külliyesi de bu alanda kuruldu. Çiftlik Halk için dinlence yeri konumuna geldi Atatürk’ün özendirilmesiyle dikilen ağaçlar büyüyünce gölgesinde insanlar dinlenir olmuştu. Sonrası negatif gelişmeler yaşandı,  ranta açılacağı  bile seslendiriliyor. Ağaç Sevgisi Atatürk’te öylesine derin, öylesine duysal ve masalsı bir fotoğraf karesi veriyor ki, Ağaç için Yalova’da Köşkünü bile yürütmüştü. Atatürk, 21 Ağustos 1929'da Bursa'ya gitmek için Ertuğrul yatıyla denize açılmış Yalova sahillerinden geçerken kıyıda muhteşem Çınar ağacı görür. Karaya çıkıp Çınar ağacının yanına gider okşar, sever ve gölgesinde dinlenir. Çınar ağacına eskiden beri hayran olan Atatürk ağacın yakınında bir ev yapılmasını ister; kısa sürede bir ev yapılır.  Yalova'ya dinlenmek için geldiğinde o evde kalır. Günümüzde ev, Atatürk Köşkü adıyla biliyoruz.  Atatürk, bir gelişinde (936)  ağaç dallarının köşkün penceresine zarar verdiği gerekçesiyle kesileceğini öğrenir. Atatürk  sorunu çözüm için önerir;    ■ Köşkü ağaçtan uzaklaştıralım! Görev İstanbul Belediyesi Fen İşleri Müdürlüğü’ne verilir. Binanın temelleri açılır. Altına çok zahmetli uğraşlardan sonra raylar döşenir. Bina Atatürk ve arkadaşlarının gözü önünde, rayların üzerinde doğuya doğru 4 metre kaydırılır, dalları kesilmekten kurtarılır. Yürüyen Köşk Müzeye dönüştürülür. --- Atatürk’ün  Çankaya’daki bahçesini yapan Müdür konuşmaktadır: “Bahçeyi dolaşıyorduk. Çok ihtiyar ve geniş bir ağaç, Atatürk’ün geçeceği yolu kaplıyordu. Ağacın bir yanı havuz, bir yanı dik yokuştu. Atatürk ağaca yaslanarak güçlükle karşı tarafa geçince yavaş bir tonla seslendim; - Emrederseniz hemen keseyim efendim! Sert bir ifadeyle yüzüme baktı ve dedi ki;    - Yahu, sen hayatında böyle bir ağaç yetiştirdin mi ki keseceksin? --- Atatürk İngiliz diplomatla gezinirken birden şapkasını çıkarmış, ulu bir ağaca selam vermiş. Diplomat şaşırmış, bu selamın nedenini sormuş; yanıtı şöyle olmuş; ■ O bizden yaşlı elbet selam vereceğiz! ■ Ormansız yurt vatan değildir. (Atatürk) ■Yeşil görmeyen gözler, renk zevkinden yoksundur. Burasını öyle bir ağaçlandırın ki,kör bir insan dahi yeşillikler arasında olduğunu anlasın. (K.Atatürk) --- ■ Mustafa Kemal Atatürk'ün naaşının bulunduğu gül ağacından yapılan tabutu 15 yol sonra, 10 Kasım 1953'te Anıtkabir'e naklinden bir gün önce açıldı. Ulu önderin yüzü, yapılan tahnit işleminin başarısı nedeniyle vefatından 15 yıl sonra bile hasta yatağında sanki uyuyormuş gibi duruyordu. ---  Meyvasız ağaca kimse taş atmaz.(Sadi)  İyi ağaçtan talihli dal çıkar.(Mevlana)  Meyvalarla yüklü dal, başını yere kor. (Sadi) ■  Ağaçlar, toprağın göğe yazdığı şiirlerdir. ( Halil Cibran)  Ağaçların, çiçekler gözü, kuşlar dilidir. (Cenap Şehabettin) Kıyamet kopacağı zaman bile, elinizde bir fidan bulunursa, kıyamet kopmadan dikebilecekseniz, dikiniz. (Hz.Muhammed) ...    Kuran’da ağaca ilişkin 31 ayetten kimileri;    Güzel bir söz, kökü (yerde) sabit, dalları gökte olan güzel bir ağaç gibidir.    ■ Kötü sözün durumu da, yerden koparılmış, kökü olmayan kötü bir ağaca benzer. Senin Rabbin bal arısına şöyle vahyetti: “Dağlardan, ağaçlardan ve insanların kuracakları kovanlardan kendine evler edin.” onunla davarlarıma yaprak silkerim ve onda başka faydalanacağım şeyler de var” ■  Tûr-ı Sinâ'da yetişen bir ağaç da meydana getirdik ki, bu ağaç, hem yağ, hem yiyenlerin ekmeğine katık edecekleri (zeytin) verir.    Size o yeşil ağaçtan bir ateş yapan O'dur. Şimdi siz ondan tutuşturmaktasınız. Onun ağacını siz mi yarattınız, yaratan biz miyiz?
HABER YORUMLARI
  1. Henüz yorum yapılmamış.
    İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.