Konya
°C
Yeni Meram

5 ARALIK 1934

5 ARALIK 1934-Ümit Sürmeli-Yeni Meram Gazetesi

A+
A-
08.12.2018 00:42
07.12.2018 15:55
0
9908
ABONE OL
Bu tarihi unutma Türk Kadını! Fransa 1944, İtalya 1945, Yunanistan 1952, Belçika 1960, İsviçre 1971. (Medeni Kanununu aldığımız bir ülkeyi tam 37 yıl geride bırakmışız) Türkiye 5 Aralık 1934 yılında Türk kadını seçme ve seçilme hakkını Atatürk sayesinde elde etti. Unutma sakın unutma! Seni Arap kadınlarına çevirmek, evinde çocuk büyütmek, çalışma hayatından silmek kısacası ABD ve AB ülkelerinin talimatı ile tıpkı Orta Doğu ülkesi kadınlarına çevirmek istiyorlar. Bunu da üniversitelere atadıkları kişilerle gerçekleştirmek için ara sıra toplumu kaşıyarak ne kadar ilerleme kaydettiklerini anlamaya çalışıyorlar. Kadının aday olmasını içine sindiremiyormuş! ‘Şehrime zarar vermek istemem’ diye görevini bırakıyormuş! Konya hiç bir zaman bu zihniyetteki kişilerin şehri olmadı. Konya’nın bu bakış açısındaki kişi ve kişilerin şehri olabilmesi için, tıpkı benim gibi Konya Sokaklarında dedelerinin adının yazılı olması gerekir. Dedelerinin Atatürk’ü sofrasında ağırlaması (Kadılar Sokağı ve Kadı Ahmet Efendi dedem) gerekir. Konya’ya tam 46 eser bırakması, Atatürk’ün talimatı ile Halkevleri, Yusuf Ağa Kütüphaneleri’ni, düzenlediği Mevlana Müzesi Kütüphanesi gibi yapmasının istenmesi ve teşekkür alması gerekir. (Veli Sabri Uyar Sokağı dedem) Konyalılar asla yobaz, kadın düşmanı ve sapık değillerdir. Genç yaşında eşini 3 günlük bebeği ile kaybeden annemle yaşadığımız Kadılar Sokağı’nda, her bayram, komşularımızın erkekleri toplanırlardı. Her evi gezerek bayramlaşırlar ve annemle beni atlamaz, ziyaret eder, kahvemizi içer, beni öper, annemin de elini sıkar giderlerdi. Öğretmen oldum. Servisle İsmil Kasabası’na gitmek için sabah saat 5.00 sularında, köy servisi köşeye gelince, mahalleden hangi erkek camiye gitmek için uyanmış ise bizim kapıya gelir: -Ümit haydi kızım, servisin bekliyor, diye kapımızın ziline basardı. Eşini kaybetmiş, terzilikle hayatını kazanan genç bir bayanın kapısını çalmaktan asla sakınca görmezlerdi. Karpuzoğlu Ahmet Efendi, Arifağalar’dan Postacı Rıza İyibozkurt, Tapucu Ahmet, Cennetler’in Hasan, Sillelilerin Etem, hepiniz namuslu, kadına cinsi latif diye bakmayan, çalışan bir kadına saygı gösteren, Konya’nın onurlarıydınız. Nurlar içinde kalın. Konya esnafı, namusludur, onurludur, vatanseverdir, Cumhuriyet’i içine sindirmiştir. Konya, bütün Türkiye’de olduğu gibi coşkuyla kutlardı hem dini hem de milli bayramlarımızı. Gençler 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı kutlamalarına şortlarla katılırlardı. Bizler hem Konya Atatürk Kız Lisesi hem de Öğretmen Okulu öğrencileri olarak, Alaaddin’den başlayarak marşlarla Atatürk Stadyumu’na kadar coşkuyla yürür, Konyamızın onurlu, haysiyetli, şerefli, namuslu esnafı amcalarımız da bizleri coşkuyla alkışlarlardı. Nedense şortlarımızdan hiç ama hiç rahatsız olmazlardı. Onlar için bizler, kızları, kardeşleri idik. -Aferin kızlar! Aferin diyerek yürüyüşümüze tempo tutarlardı. İşte size Konyalılar. Milli Bayramlarda Mevlana Müzesi’nden başlar, İstasyon’a kadar fener alayları ve askeri bandodan çalınan marşlarla gecenin 24.00’üne kadar yürürdük. Kimse bize kötü gözle bakmazdı. Konyamıza çamur atmak isteyen beyler! Konya, Rus Sirkini ağırlamış, sirkteki trapezci, dünya güzeli kızların tanıtım yürüyüşlerini, caddelerden geçişlerini efendice izlemiş, geceler boyu da bu sirke eşleri ve çocukları ile katılmış insanların yaşadığı bir şehirdir. Sırf erkekleri muhatap alıp toplantılar yapan zihniyetlere, Milli Bayramlarda Atatürk’ü yok sayarak, Tanrı’dan korkmayarak, onun kurtardığı vatanda yaşadığını unutarak anmayan düşüncelere, Konyamızı teslim etmeyelim. Kadınlar, kendilerine zaman ayırmayan başkanlara geçit vermemeli, Atatürk’ün verdiği haklardan faydalanmayı sonuna kadar savunmalıdır. Kadınlara sataşmak isteyenler Konyamızı hep kullanıyorlar. Konya artık; kadının elini sıkmamak için elini arkasına saklayan belediye başkanları, İl Hayvan Hakları Kurulu’nda 14 kişinin elini sıkan ama kurul görevlisi ve dernek başkanı iki bayanı atlayan Milli Eğitim Müdür Yardımcıları, bayanlarla görüşürken kendine güvenemeyip yanına odacı kızı çağıran, belediye başkan yardımcıları görmesin. Bunlar Konyamıza yakışmıyorlar. Atatürk, Konyalı kadınlarla 21 Mart 1923 tarihinde yaptığı bir toplantıda neler söylemiş: ‘Kadınların erkelerden daha aydın, daha kültürlü ve daha fazla bilgili olmaları zorunludur.’ ‘Eğer gerçekten milletin anası olmak istiyorlarsa, böyle olmalıdırlar.’ Atatürk, İnebolu gezisinde de şöyle seslenir: ‘Bir toplum, bir millet erkek ve kadın denilen iki cins insandan oluşmaktadır. Mümkün müdür ki bir kitlenin bir parçasını ilerletelim, diğerine aldırış etmeyelim de kitlenin tümü ilerleme onuruna erişebilsin.’ ‘İki cins tarafından beraber arkadaşça atılmak, ilerleme ve yenilik alanında birlikte yol almak gerekir.’ ‘İşte o zaman yaptığımız devrim başarılı olur’ dedi ve Türk Kadını’na her alanda görev yapma hakkını verdi. Seçme ve seçilme alanında da tüm dünya ülkelerine önderlik ederek bizlere, Türk Kadını’na seçme ve seçilme hakkını verdi. Türk Kadını olarak tek sahip çıkacağın, varlığını koruyacağın ve sığınacağın Atatürk İlke ve Devrimleridir. Vazgeçersen itilen, kakılan, adam yerine konmayan Arap kadınlarından farkın kalmaz.
HABER YORUMLARI
  1. Henüz yorum yapılmamış.
    İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.