Konya
°C
Yeni Meram
27.02.2015 00:05

“10 yılda 20 bin kanser hastası geldi”

A+
A-
27.02.2015 00:05
26.02.2015 17:25
0
6349
ABONE OL
Sadece Necmettin Erbakan Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi bünyesindeki Onkoloji Hastanesi’ne yapılan başvuru sayısı bile günlük 150’yi geçiyor. Bu sayı bir yılda 2 bine yaklaşıyor. Kanserli hasta sayısının her geçen gün arttığı, bilimsel bir gerçek. Bundaki en önemli nedenlerin, stres, alkol, sigara, genetiği değiştirilmiş ürünler, şişmanlık ve yaşlanma olduğu belirtiliyor. Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre; 2012 yılında dünyada 14 milyon insan kansere yakalandı ve yaklaşık 8 milyonu bu nedenle hayatını kaybetti. 2030 yılında kanserli hasta sayısının 21.3 milyona, kanserden ölenlerin sayısının ise 14 milyona ulaşacağı tahmin ediliyor. Türkiye İstatistik Kurumu’nun 2002 verilerine göre Türkiye'de kanserden ölen kişi sayısı 25 bin 475. TÜİK'in 2012 istatistiklerine göre ise ülkemizde kanser nedeniyle yaşamını yitiren kişi sayısı 69 bin 269. Necmettin Erbakan Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Tıbbi Onkoloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mehmet Artaç, Onkoloji Hastanesine Konya’nın yanı sıra Karaman, Aksaray, Isparta, Afyon ve Mut’tan da hastaların geldiğini söyledi. Hastanenin, 3 milyondan fazla nüfusa hizmet verdiğini ve İç Anadolu Bölgesindeki en büyük merkez olduğunu belirten Artaç, günde 150’den fazla kanser hastasının polikliniğe başvurduğunu, bunlardan 8 – 10 tanesinin yeni hasta olduğunu, diğerlerinin ise rutin takipte olan hastalar olduğunu kaydetti. Onkoloji Hastanesi’ne bir yılda yaklaşık 2 bin yeni hastanın kayıt yaptırdığını ifade eden Artaç, 10 yılda da yaklaşık 20 bin hastaya hizmet verdiklerini vurguladı. TEDAVİ KARARI İÇİN KONSEY OLUŞTURULUYOR Onkoloji Hastanesi’nde, erişkin kanserlerinin hemen hemen hepsi için gereken tedavilerin yapılabildiğini anlatan Necmettin Erbakan Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Tıbbi Onkoloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mehmet Artaç, her türlü kemoterapi, radyoterapi, kemik iliği nakli gibi tedavilerin yapılabildiğini vurguladı. Onkolojinin, multi disipliner bir alan olduğunu ve bir kanser hastasının tedavisinde onkolog dışında, hastalığın türüne göre patoloji, radyoloji, cerrahi, ortopedi, nükleer tıp ve radyasyon onkolojisinden ilgili hekimlerin tümör konseyleri yaparak tedavi kararını birlikte aldıklarını dile getiren Artaç, tedavi aşamasında tek bir uzmanın karar vermediğine dikkat çekti. Akciğer kanseri olgusunda göğüs hastalıkları, göğüs cerrahisi, radyasyon onkolojisi ve tıbbi onkolojinin birlikte hareket ettiğini, bu multi disipliner yaklaşımın tüm dünyada, gelişmiş ülkelerde uygulanan bir yöntem olduğunu belirten Artaç, “Konseylerimizi yapıyoruz ve hastaları bu şekilde tedavi ediyoruz. Tedavi kararlarını verirken dünyadaki en yeni gelişmeler dikkate alınıyor. Hastaneye başvuran bir hasta, multi disipliner tedavi olanağından faydalanmış oluyor” dedi. HASTA SAYISI HİÇ AZALMADI Meram Tıp Fakültesi bünyesindeki Onkoloji Bilim Dalı’nın 2004 yılında kurulduğunu ve Onkoloji Hastanesi’nin 2010 yılında açıldığını hatırlatan Doç. Dr. Mehmet Artaç; “Hastane açıldığı dönemde çok fazla uzman yoktu. Hasta sayısı hiç azalmadı ve artarak devam ediyor. Onkoloji Hastanesi’nin bir arada olması, multi disipliner yaklaşımın daha kolay uygulanması, kemoterapi, radyoterapi ve yataklı tedavinin aynı yerde olması, hastalar açısından büyük kolaylık. 2006 yılında Konya’ya geldiğimde buranın şartları çok iyi değildi. Hastaların birçoğu Ankara’ya gidiyordu. Fiziki yetersizlik söz konusuydu. Hastanenin açılmasıyla birlikte birçok onkoloji hastasına Konya’da hizmet sunabilme imkânı doğdu. Konya’da erkeklerde en sık görülen kanser türleri, akciğer, kolon (kalın bağırsak), prostat kanseri. Kadınlarda ise meme, kolon ve tiroid kanseri. Kadınlarda da sigara kullanımının artmasına bağlı olarak akciğer kanserinin son zamanlarda çoğaldığını biliyoruz” şeklinde konuştu. CEP TELEFONUNA DİKKAT! Ereğli bölgesinde beyaz toprak mağduriyetinden dolayı akciğer zarı kanserinin ön plana çıktığını, uyarıların yapıldığını ancak yine de hastalığın devam ettiğini ifade eden Doç. Dr. Artaç; “Türkiye’de ortalama yaşam süresi artık 75 yaşın üzerinde. Yaş arttıkça kanser görülme riski de artıyor. Hücreler, mutasyonlarla bozulmaya başlayınca zaman içerisinde kanserleşme görülebiliyor. Konserojenlere sürekli maruz kalıyoruz. Bunlar radyosyon, ultra viyole ışınlar, sigara. Kanserle ilgili bir diğer önemli faktör de beslenme. Cep telefonlarının özellikte beyin tümörleri riskini artırdığını biliyoruz. Cep telefonunu beynimize ne kadar yakın tutarsak bu risk o kadar artıyor. Kanser gelişimi yıllar, on yıllar alabiliyor. Bir kanserin gelişim 20 - 30  yıl olabiliyor. Cep telefonu ile konuştuk diye bir yıl sonra kanser olmuyoruz ancak 15 yıl sonra beyin tümöründe artış olması ihtimal. Bunun için cep telefonu kullanırken çok dikkat etmemiz gerekiyor. Kulaklık ya da hoparlör kullanmalıyız. Çocuklarda risk daha fazla. Çocukların cep telefonu kullanmasına dikkat etmeliyiz. Gereksiz yere çocuklara cep telefonu almamalıyız. Günümüzde çocuklar 11 yaşında cep telefonu kullanmaya başlıyor. Aileler dikkatli olmalı” ifadelerini kullandı. “TARAMA PROGRAMLARINDAN YARARLANIN” Türkiye’de, erken teşhis konusunda farkındalığın oluştuğunu vurgulayan Artaç, Sağlık Bakanlığı’nın bu konuda çeşitli çalışmalar yürüttüğünü, KETEM’lerin kurulduğunu söyledi. KETEM’lerde özellikle meme, kolon ve rahim ağzı kanseri için tarama programlarının olduğunu, özellikle kolon ve meme kanseri için 50 yaşından sonra mutlaka tarama yaptırılması gerektiğini vurguladı. Artaç; “Kanserin belirtileri çok farklı olabilir. Kendi içinde çok farklı özellikleri barından bir hastalık olan kanser, 200’den farklı hastalığı kapsar. Meme kanserinin kendi içinde en az 5 farklı türü var. Kanser hastaları, belirtiler ortaya çıkmadan tarama programlarına katılsınlar. Akciğer kanserinin belirtileri arasında göğüs ağrısı, kan tükürme, kilo kaybı, nefes darlığı olabilir. Kolon kanserinin belirtileri, kabızlık, kilo kaybı, karın ağrısı. Meme kanserinin belirtileri de koltuk altında beze, memede kitle oluşumu ve renk değişikliği” dedi. Adem SERİN
HABER YORUMLARI
  1. Henüz yorum yapılmamış.
    İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.